hesabın var mı? giriş yap

  • babamın vefatından 10 gün sonra annemle evlilik yıldönümleri olmasından mütevellit anneme sanki babam almış gibi bir hediye alıp, onun ağzından bir şeyler yazıp, parasını ödemiştim. anneme verdikten birkaç dakika sonra gardırobu açık olan babamın takımlarına göz gezdirirken ilk elimi attığım cepte tam olarak küsuratıyla beraber hediye için verdiğim para çıkmıştı. böyle şeyler bana çok saçma gelse de hiçbir zaman anlam veremediğim bir olay olarak kayda geçmiştir benim için.

  • ece erken'in vaktiyle benan hanım'a uyguladığı psikolojik şiddetten (kadına kocasının yatakta fotosunu göndermesi, fake hesaptan 's.kik' yazması, kadının otomobiline saldırması, yalan haber yayması, ölümden sonraki kayın valide kolu yarışı, "son yılını en çok sevdikleriyle geçirdi" yorumu...) rahatsız olanlara "gısganıyorsunuz, gısgançlar!!!" diye çıkışmak, varoşluğun kaçıncı mertebesi ben var anlamamak.

    on paragraflık yazı yazılmış ama ece'nin şu yukarıda ettiklerine itina ile değinilmemiş, göz ardı edilmiş. he canım he, en çok duyarlı olan, en asil duygunun insanı sensin. o sürekli tek bir kişiye çalıştırdığın vicdanına da diyecek yok.

    ece bu maçı istese şu noktada bile çevirebilirdi. olgun davranıp benan'dan af dilerdi, adamın kızlarına sahip çıkardı, aile hakkında ılımlı ve tamir edici demeçler verirdi. ama yok, ortada kocasının cenazesi varken bile 'tercih edilen benim' yarışında. şimdi ben bu kadının acısının neresine saygı duyayım. zaten ölen kocasının ne olduğu da belli değil. kusura bakmazsanız, duyar hakkımı başka bir ünlüde kullanmayı tercih ederim.

  • - pazar gunu seni kilisede goremedim john?
    + olum wilyımlarla göl tarafına balığa gittik, aha böyle böyle lüfer vardı.
    - deme be..

  • düalist bakış açısı, yani zihin fiziki dünyaya ait olmadığı kanısı en başta oldukça soyut bir fikir gibi gözükse de kendi içinde mantıklı olduğu noktalar vardır.

    materyalist bakış açısında zihin var oluşu maddenin kimyasal, fiziksel reaksiyonları ile açıklanabilir. yani örneğin bir bilgi öğrendiğinizde beyninizde bir kimyasal reaksiyon oluşur, o bilgiyi başka bir zaman hatırladığınızda farklı bir "maddesel etkileşim" olur vs. vs.
    peki bu mantık ile bakıldığında benim bakış açıma göre bazı sorunlar var;
    1) eğer maddesel bir reaksiyon ile bilgi öğreniliyor, hatırlanıyorsa (tıpkı bilgisayarın 0'lar ve 1'leri sıralayarak bilgileri oluşturması ve saklaması gibi) bir bilginin unutulması veya hatırlanmakta zorlanılması nasıl işlem? veya bilgi miktarı büyük olan bir şeyin hatırlanması daha mı uzun sürüyor? yoksa geçmişte kalan bir şeyin mi?
    2) eğer maddesel olarak bir öğrenme-saklama-hatırlama işlemi var ise, bunun bir üst limiti olması gerekmiyor mu? yani insan zihninin "öğrenebileceği" bilgi miktarının bir üst limiti olmalı. sonuçta zihni oluşturan madde miktarının artışı veya azalışı (önemli miktarlarda, yoksa elbette canlı bir organizmada değişim oluyordur.) olmadığına göre maksimum bellek kapasitemiz olmalı.

    bunlar kendi aşırı amatör görüşlerim olup, belleğe aldığım yeni bilgiler ve farklı bakış açıları ile kendilerini güncelleyebilirler.

  • ingiltere'de alkol tüketimi ile ilgili araştırmalar yapan bir doktorun ilginç bilgiler verdiği netflix belgeseli.

    ingiltere yasalarına göre haftalık sağlıklı alkol tüketimi 14 birim olarak belirlenmiş. eğer bu sınırın 3-4 katına çıkıyorsanız ciddi sorunlar var demektir.

    50 cl bira : 2 birim
    bir kadeh şarap : 3 birim
    bir kadeh viski : 1 birim

    deney 1 : alkol eşiği en düşük olan insanla en çok olan insanların olduğu 5 kişilik bir grup oluşturuluyor. çevremizde vardır, örneğin herif 8 bira içer normalmiş gibi hayatına devam eder, sen aynısını içersin dağılırsın. gruptakilerin vücutlarındaki su miktarı ölçülerek bu olayın insanlardaki su miktarıyla doğru orantılı olduğu gözleniyor.

    deney 2 : bir futbol takımını iki gruba ayırıp alkollü bira ve alkolsüz bira servis ediyorlar. alkollü bira içenlerin daha fazla meze tükettiği farkediliyor. yani alkol gerçekten kilo alma aracı, yemeye teşvik ediyor.

    deney 3 : evli bir çiftin kırmızı şarapla olan akşam yemeği baz alınıyor. erkek içmeden önce bir şeyler atıştırıyor. kadın ise aç karnına direk şarap içiyor sonradan atıştırıyor ve dışarı çıkıyorlar. aç karnına tüketilen alkolün iki katı daha çok etki ettiği anlaşılıyor. yiyecekler alkolün emilim süresini uzatıyor ve size daha sağlıklı bir deneyim yaşatıyor.

    deney 4 : akşamdan kalma durumu. yine bir ekip oluşturup bir bira fabrikasında hunharca içiriyorlar. sabah yaşadıkları tecrübeleri herkes bildiriyor. bu durum için kesin bir sonuca varılamıyor. alca seltzer benzeri ilaçların %100 çözüm olmadığına vurgu yapılıyor. mikroskop yardımıyla içkiler inceleniyor ve açık renkli içkilerin tüketilmesi akşamdan kalma durumunu minimuma indiriyor.

  • “ey kahraman türk kadını! sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın”

    diyen bir adamın ülkesinde yaşanmıştır.

  • tehlike anında otonom sistem üç tepki verir: kaç, savaş, donakal.

    bir kısım kaçtı, savaşanlar muhtemelen silivri'de yahut perde arkasında, büyük bir kısım donakalmış vaziyette. ellerinde çekirdek, tv'den başkalarının hayatlarını izler gibi kendi sonlarını izliyorlar.