ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"adamın elinde olsa;
recep'i cumhurbaşkanı.
tayyip'i başbakan.
erdoğan'ı genelkurmay başkanı yapacak."
soyadından akp'ye oy vereceği belli olan seçmen
-
(bkz: ekrem imamoğlu)
#gerizekalihilalcebeci
-
“üniversiteli bir gencin çantasında yumurta bulunduğu için 11 yıl hapis cezası isteniyor, tt’de benim gerizekalılığım var”
hilal cebeci
benim gözümde kendisinin zekasıyla alay eden herkesten daha zeki insan.
400 milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı
-
400 vekili vermediniz bu şehit haberlerinin sebebi o demeye getiriyor. bu şehitlerin kanında kimin eli varsa allah belasını versin.
(bkz: 400 vekil verin ve bu iş huzur içinde çözülsün)
edit:insan düşündükçe sinir oluyor vatan evlatları ölmüş adam başsağlığı dileyeceğine (biz samimiyetine inanmayacağız orası ayrı) hala 400 vekil diyor.
işyeri diyalogları
-
oda hiç olmadıgı kadar kalabalıktır. misafirler için çay istenir:
oda: 615'e 12 çay.
çaycı: abla naptın yaa, mevlüt mü okutuyon?
şafak sezer yeni kemal sunal'dır
yargıtay'ın anayasa mahkemesine dava açması
-
mehmet şimşek de kapı kapı para dilensin bu ülkeye yatırımcı sittin sene gelmez ... özgür özelin ilk sınavı olabilir yargıtayın önünde bütün milletvekilleriyle birlikte gitmeli bu kararı protesto etmeliler gerçek bir muhalefet yapılacaksa eğer bu şekilde olmalı
josef de souza'nın taraftar dövmesi
-
tff buna ceza verirse onların a.q. kırmızı bile skandal.
not: alex
edit: josef'e verdiği cezanın 50 katını kendine kesin maçın güvenliğini sağlayamayan organizasyon mu olur a.q.
manisa belediyesinin işten çıkardığı kadın şoför
-
telefona bakacağım diye önündeki araca dalmış şofördür. birilerinin canını almadan işten çıkarılması isabet olmuş. hem cana hem de devlet malına kasıt var, savunulacak bir tarafı yok, yaptığının bedelini ödemiş.
haruki murakami
-
kurgularında sıklıkla bir aldatan kadına ve bir ölü genç kıza rastlarız. gerçek hayatıyla örtüşen bu kadınlardan başka, gizemli ve güçlü erkek karakterlerin tekrarı dikkatimi pek çekmemişti. en azından bu karakterlerin hayatındaki gerçek bir kişiyle ilişkili olacağını düşünmemiştim. barn burning hikayesini faulkner'ın barn burning'iyle birleştiren bir filmi* izledikten sonra bu adamların babası olabileceğine dair bir şüphe oluştu içimde.
şurada murakami'nin babası hakkındaki bir yazısı var. link
alkolik demese de alkol problemi olduğunu söylediği babasına ait iki anısından bahsetmiş.
ilki kedisini, deniz kenarındaki ıssız bir yere terk etmek üzere babasıyla çıktığı bisiklet yolculuğu hakkında. babasının kediyi terk etmeleri gerektiği konusundaki kesin yargısı ve onun bir çocuk bile olsa itiraz etmeden bu karara uyuşundan ötürü yaşadığı pişmanlığı anlatmış.
ikinci anısında da yine bahçelerindeki çok yüksek bir ağaca tırmanan kedisinin aşağı inemediğinde babasından yardım isteyişini anlatıyor.babası bunun imkansız olduğunu söylüyor ve kedi tüm gece miyavladıktan sonra ertesi sabah ortadan kayboluyor.
çocukluğundan çıkarıp getirdiği bu anılar, hayal kırıklığı yaratan babasından başka kedileri de kurgularında önemli bir yere oturtmuş.
babasını inatçı, soğuk ve uzak bir insan olarak tanımlıyor. oğluna anlattığı savaş anılarıyla devrettiği travmalar dışında, babasının murakami'de yarattığı hayalkırıklığına eş, murakami de babası için hep bir hayalkırıklığı olmuş. yine de bir isyan ve öfkeyle değil sakin bir kabullenmeyle anıyor babasını. hayatımızda olanlar kazara ve tesadüf eseriydi diyor. babasını ve kendisini toprağa düşen yağmur damlalarına benzetmiş. "adı olmayan, önemsiz ve yeri doldurulabilir yağmur damlaları olarak her birimizin duyguları, geçmişi ve o hayat içinde sürdürmek zorunda olduğu görevi var. ve toprağa düşünce yok oluyoruz, daha doğrusu daha büyük bir şeyin parçası oluyoruz."
her ne kadar o babasını affetmiş gibi görünse de kurgularında hep ondan bahsetmesi akla şu sözü getiriyor "geçmiş asla ölü değildir. hatta geçip gitmiş de değildir"*