hesabın var mı? giriş yap

  • muş'ta mecburi hizmet yaptığımız yıllar. muş'un yerli halkı, hakikaten değişik geliyordu, özellikle başlarda..şehrin zaten bir tane büyük caddesi var, o yolun ortasında(tam ortası), çalışır halde araba bırakıp, kaldırımda bir tabureye oturup çay içen insanı sadece orada gördüm mesela..

    neyse efendim, muş nasıl bir yer sorusuna da cevap olacak yaran olayımız şöyle..
    bir arkadaş bu meşhur caddede araçla seyrederken yolun ortasında bir yaşlı amcanın durduğunu görüp, amcanın geçmesini beklemeye başlar. amca elindeki bir şeyi yolun tam ortasında inceler..bir dakika geçer, yok..iki dakika, yok.. korna çalar, yok..

    sonunda arkadaş sinirlenir, çıkıp 'dayı ne yapıyorsun yolun ortasında, çekilsene!' diye bağırır.

    amca bütün sükunetiyle döner ve şöyle der: farzet ki odunum, etrafımdan dolaş!

  • 2 büyük rezalete sahne olan maç

    1. konyaspor ceza sahasında yoğun buzlanma vardı. içeri giren fenerli düşüyordu ve hakem buna rağmen maçı oynattı. en azından maça ara verip zincir taktırabilirdi.

    2. yine aynı hakem uzatmaların ikinci devresini oynatmadan maçı bitirdi.

    aziz yıldırım'dan 3, mahmut uslu'dan 2 tane basın toplantısı bekliyorum

  • ikinci dünya savaşı'nın müsebbibidir. abd'nin almanya'ya birinci dünya savaşı'ndaki tazminatlarını ödemesi için verdiği krediler kesilir, almanya'da sermaye diye bir şey kalmaz. mark, bugünün zimbabwe doları seviyesine iner. her ekonomik krizden sonra olduğu gibi halk muhafazakarlaşır ve ciddi bir milliyetçilik akımı peydah olur. gerçekten de arzın ve talebin olmadığı piyasayı canlandırmak için* bulunan tek çare kamu harcamalarının artırılmasıdır. almanya'nın harcama kalemi ise bellidir: silah.

    ne var ki almanya'nın silah sanayiine yaptığı bunca yatırım, bunca üretim diğer avrupa devletleri ve abd tarafından 1938 yılına kadar 'ne olacak canım adamlar ekonomilerini toparlamaya çalışıyor' olarak yorumlanacaktır. durum farkedildiğinde ise çok geçtir. gerçekten de alman ekonomisini canlandırmıştır bu hareket ama keşke o kadar ile kalsaydı.

    john maynard keynes, birinci dünya savaşı sonrası paris barış konferansı'nda itilaf devletleri'ni almanya'dan bu kadar yüklü, almanya ekonomisini yerle yeksan edecek bir tazminat istememeleri için ikna edememiş ve görüşmeler sonlanmadan görevini bırakırken 'almanya bunun öcünü alacaktır' demiştir. artık attı da tuttu mu, şakaysa hiç komik değil ciddiyse çok komik durumu mu oldu bilemeyeceğim, gerçekten de çok acı bir biçimde almış, dünyanın bir 50 senesini sikip atmıştır.

  • güzellikleriyle olduğu kadar onca aşağılanmaya karşı dik duruşlarıyla da gönlümü çelen cesur ve asil persler.

    pers medeniyeti dünya tarihinin en kadim medeniyetlerinden biridir. bugünkü durum elbet bir gün değişecektir ve pers kadınları da bu boyunduruktan kurtulacaktır.

    tanıştığım yabancı kadınlar arasında karakterleriyle beni en çok etkileyenler pers kadınlar oldu. batılı kadın özgürdür, bireydir, özgüvenlidir ama bunlar için büyük bir mücadele vermesi gerekmez. özgürlük ortamında doğar ve büyür zaten.

    bizim kadınlarımız ise biraz arada kalmıştır. ne tam özgürdür ne de tam boyunduruk altındadır ya da bir kısmı özgür bir kısmı değildir vs. bir de kendini hep batılı kadınlarla karşılaştırıp yakınırlar.

    oysa pers kadınları tam bir boyunduruk altındadırlar ama arap kadınları gibi sinmemişlerdir. kendilerini geliştirir, mevcut durumdan çıkış yolları ararlar. türk kadınlarının özgürlüklerine gıpta eder, atatürk’e saygı duyarlar. gerçekçidirler, özgürlük mücadelelerinde bir anda en sağ şeritten en sol şeride geçilemeyeceğini bilirler ve en küçük bir özgürlük yudumunu kana kana içer, kıymet bilirler.

    kısacası isyankar ve mağrur bir savaşçıdır pers kadını, bu yüzden de çok güzeldir.

  • kısa boy ya da seçim şansınızın olmadığı başka herhangi bir özelliğiniz yüzünden sizi kendilerine layık görmeyen insanlardan uzak durun.

    hatta kısa boyunuz bu tür gereksiz insanları sizden uzak tuttuğu için kendinizi şanslı sayın.

  • - ne okumuştun sen oğlum?
    + bilg. tekn. ve prog. amca
    - hee 2 yıllık mı?
    + he 2 yıllık
    - bizim oğlanın bilgisayara virüs girmiş ne yapcaz onu?
    + temizlenmesi lazım
    - sana getirsek de bir baksan
    + ben bilmem amca onu 4 yıllık okuyanlar temizler.

  • danimarka ile kanada'yi karsi karsiya getiren kucuk mu kucuk ustunde insan yasamayan ada. biraz bizim kardak gibi. danimarka adanin gronland'in dogal parcasi oldugunu iddia ederek adanin gronland'a ve dolayisiyla danimarka'ya baglanmasini istiyor. kanada ise adanin kuzey amerika'nin "devami" oldugunu soyluyor. bu minik ada yaklasik yuz yildir bu iki ulkeyi karsi karsiya getiriyor. hem de nasil. mesela 2005'te kanada savunma bakani sembolik bir sekilde adaya cikiyor. danimarka hemen "topragimiz isgal edildi" diye bunu protesto ediyor... (bkz: olaylar olaylar)

    daha fazla bilgi suradan bulunabilir: http://en.wikipedia.org/wiki/hans_island

  • şimdi yarıçapı ve hızlanma eğrisi doğrusal olarak ilerleseydi, hızlanmanın yarattığı bükülmede bazı hüzmelerin paralel olarak azaldığı tespit edilirdi. buna karşın gerek mekanik eğrilme gerekse de tepkisel yoğuşma en üst düzeyde yaşanıyor. tabii buna evrenin genişleme hızı sabit değişken olarak dahil edilirse bu sefer de kütlenin neyi çekip neyi çekemeyeceğini net olarak bilemeyeceğiz. üşenmeden bu satıra kadar okuyan varsa özür dilerim, ne dediğimi ben de bilmiyorum. nasıl olsa bilen yok ya salla amınıyum.