hesabın var mı? giriş yap

  • yeni projem. elektrik zaten jeneratörün dönmesi ile üretiliyor. dünya da boşa dönüyor. bu iki olayı birleştirdiğimizde elektrik üretilebilir. tabi öncelikle günah olup olmadığını öğrenmek lazım.

  • (4. sinif, yas 9.5, 10; bir ogrencinin ogretmenine duydugu saygi, sevgi ve hayranligin hala yerinde oldugu donemler...)

    bugun sinifa girer girmez, ilk dersimizin tanisma vesilesiyle kaynamasindan mutevellit hemen acin defterleri, kitaplari dememle birlikte, sinif defterini imzalarken gorup gorebilecegim en tatli erkek ogrencilerimden biri, boncuk gozlerinden saril saril akan yaslarla ve elinde minik bir kagitla birlikte masama yaklasir. elindeki kagidi gostererek:

    - ogretmenim, annemleri arayabilir miyim?
    + hayrola, neden aramak istiyorsun?
    - ogretmenim lutfen arayayim, bakin bu kagitta telefon numaralari yazili, anneanneminki de yazili, isterseniz onu arayalim ogretmenim lutfen, nolur.
    + ne oldu ki, neden arayalim, tamam aglama dur bi saniye.
    - ogretmenim gecen sefer ders islemedik diye defterimi ve kitabimi getirmeyi unutmusum bugun ogretmenim. napicam ben? arayalim getirsinler hemen ogretmenim lutfen.
    + olabilir canim benim, ne var bunda bu kadar aglayacak, hadi bakalim otur yerine, aglama ama artik, bos bi kagida yazarsin bugunluk, bunun icin aglanir mi hickira hickira bu kadar? diger defterlerin nerde hani, koparalim bi sayfa hemen...
    (umursamayip elindeki numara yazili kagidi tekrar gostererek)
    - ama ogretmenim......
    + ne oldu?
    - cok utaniyorum...!
    + ...........

  • tam iran islam devrimi’nde kendilerine özgürlük getireceğine inanan mollaları destekleyen solcu kafası vol.2021.

    edit: devamını biliyoruz zaten.

  • guinness rekorlar kitabı'na girmiştir 1997 de saç koleksiyonu sayesinde. 27 yıllık bir birikimin ürünü olan bu koleksiyon bir kaç mağaraya birden yayılmış bir sergi alanı oluşturmuştur. tabi söylemek gerekir ki uzun koridorlara benzeyen mağarlarda tavanlardan, duvarlardan, kapılardan ve hatta lambalardan sarkarak görünürde başka hiç bir şey bırakmayan, örümcek ağı misali insanın eline yüzüne dolanan saç tutamları kişiler üzerinde farklı etkiler oluşturmaktadır. bazıları öğürerek kendini dışarı atarken, diğerlerinin ağzı açık kalabilmekte, bazıları ise hemen görevliye gidip saçlarını verebilmektedir. bunun yanısıra, bu saç örneklerinin muhteşem klonlar oluşturabileceğini düşünen ya da kağıt kalem çıkarıp beğendiği saçların sahiplerinin isimleri ve telefonlarını yazan bünyeler de mevcuttur.

  • delta plus varyantı vakalarından birinin istanbul'da olduğunu söyleyen koca, "bunlardan biri istanbul. ankara'da yok. diğer iki ili söylemeyeyim" dedi.

    neden? devlet sırrı mı bu? o illerde bulunan insanların daha dikkatli olmaları için gerekli değil mi bu?

    ekleme: turizm...

    "anan baban ölsün kardeşim bize ne biz niye eve kapanıyoruz?" diyen yazarları ortaya çıkaran durum. insan mıyız arkadaşlar?

  • yıl 2005-2006 falan, üniversitede sınava yetişmeye çalışırken bu hatta yolcu kaptırmama yarışı yüzünden yaşadığımız stresle şemsiyeyle şoföre dalmak suretiyle sonuçlanan bir teröre maruz kaldım. sonra ben bunu süründürürüm diye bir hezeyanla , sınav çıkışı ibb nin sitesinden bulduğum ulaştırma müdürüne ait maile plakayı, her gün yaşadığım bu terörü ve hangi noktalarda bekleme yapıp trafiğin *mına koyduklarını tek tek döktürdüm. yaklaşık 1 ay kadar sonra dilekçemin emniyete , trafik şubeye ve bir yere daha iletildiği; belirttiğim plakaya ait aracın şoförünün ceza alarak minibüsün trafikten çektirildiği ve söylediğim bölgelerde duraklama yapılamaması için önlemler alınacağına dair bir mail düştü. ekinde de dilekçemin ulaştığı birimlerin imzalı yanıtları bulunmaktaydı. bu mailin gelmesinden 1 ay sonra da maltepe minibüs caddesinde şikayet ettiğim noktalara bariyerler çekilerek "duraklama yasaktır" tabelaları asıldı.

    sonra anneannem adamın ekmeğiyle oynadın diye vicdan yaptırmaya çalıştıysa da hiç üzülmedim. çünkü önce benim sonra araçtakilerin, sonra sokaktaki adamın canıyla oynarken 1 dakika bile tereddüt etmeyen bu tarz insan müsveddelerine üzülebilecek kadar hümanist değildim.

    not: o bariyer çekilen noktaları artık kimse sallamıyor.

  • şu an beni bıraksalar gıkım çıkmadan ölene kadar tek başıma yaşayabileceğim yer.

    faroe adaları, konum olarak norveç ile izlanda arasında yer alan takımadalardır. özerk bir yönetimi olan bu adalar danimarka'ya bağlı. haliyle vize başvurusu için danimarka
    konsolosluğu'na başvuru yapılmalı. buna rağmen alacağınız vize yeterli değil, mutaka faroe adalarına gideceğinizi belirtmeniz gerekiyor. adanın resmi dili de danca ve faroece. a á b d ? e f g h i í j k l m n o ó p r s t u ú v y y æ ø ---->> alfabesi böyleymiş. bana biraz izlandacayı falan hatırlattı. zaten çok da uzak kültürler değiller. adanın başka ilginçliklerinden biri de koyunları. ciddi ciddi koyun sayısı(70 binden fazla) insan sayısından(50 bin) fazla. zaten adanın isminin anlamı da koyun adaları anlamına gelmekteymiş. olur da adaya bir gün yolu düşecek olanlar olursa şunu bilmekte fayda var: ada insanı oldukça çekingen ve içe kapanık. yine de nazik insanlar tabii öyle bir ön yargıları yok. yılın 260 gününden fazlasını yağışlı geçiren faroe adalarını ziyaret etmek için en ideal dönem yaz mevsimi. çünkü en sıcak olduğu(10 derece civarı) dönem bu zamanlarmış. adada yemek kültürü olarak balık önemli bir yere sahip. hatta balina eti oldukça popüler. balina avcılığı olarak ciddi suçlamalara maruz kalan faroe adaları sanırım bu alışkanlığından vazgeçemiyor. peşinde patates ve koyun eti tüketimi öne çıkıyor. klasik kuzey ülkesi gibi, yemekleri bana çok uzak. kendi para birimi olan faroe adalarında danimarka para birimi de kullanılmakta. kurları da birbirine epey yakın fakat ada üzerine yaptığım küçük araştırmada her şey için çok pahalı deniyor. bu da benim severek takip ettiğim, iç açan görüntüleriyle faroe adalarının instagram hesabı.

    daha da fazlasını isterseniz:
    https://gezimanya.com/faroe-adalari
    http://www.wikizero.org/wiki/tr/faroe_adaları
    https://www.turna.com/…akkinda-bilinmesi-gerekenler

  • ''yakın tarihimizden o kadar bihaber büyüdüm ki, geçen seneye kadar adnan menderes'i bir çeşit bulvar zannediyordum. havaalanıymış.''

  • kayıt için falan anneniz ya da babanız yanınızda gelirse ondan utanıp iki metre önünden yürümeyin, suratınızı asmayın. farkedilirse hem siz çok komik bir duruma düşersiniz hem de onlar çok üzülür. o iki metre önden yürüdüğünüz üniversite yollarına onların desteğiyle geldiğinizi de unutmayın sakın. tamam mı çocuklarım.. hadi öptüm yanaklarınızdan.

  • şimdi normal bir insan bu parayı bi şekilde ekonomide kullanır ve jilet gibi smokini çekip, george soros'tan bilderberg davetiyesi falan bekler. dünyayı yöneten 5 aile ile 4 çayı filan içer.

    lakin bu parayı babama versen, sahibinden sitesine girer, istanbul anadolu olarak filtresini yapar ve anadolu yakasındaki daireilerin hepsini alır. üzerine kalırsa da beykoz'dan 1-2 arsa çeker. her ay 30 milyon milyon tl kira getirisi ile, paranın kendini 250 yılda amorti etmesini bekler.