hesabın var mı? giriş yap

  • fotoğraf, el izi ve kimlik bilgilerinin azami 1-2 mb tutacağını düşünürsek, muhtemelen flash disc olarak da kullanabileceğiz. ben 1-2 sene bekleyip 32 gb'lik 3g'li kimlikleri bekleyeceğim.

  • arkadaşlar olayın yaşadığı mahallenin 2 sokak altında oturuyorum. cinayeti yapan kişiyi tanıyorum burdaki parkta hep takılırdı. sık sık hap, madde kullanırdı. annesi de yatalaktı ayrıca. aynı binada oturan komşuların yüzlerine bakınca o gece o binada yatmanın vereceği psikolojiyi hissettim. ayrıca çocuk hastaneden bir gün önce çıkmıştı.

  • tweet
    tıklamak istemeyenler için:"bize ne oldu?
    maske, mesafe konusunda birbirimize örnektik!"

    ben tanıyorum bu tavrı.
    tablo daha da ağırlaşacak ve şimdiden halka suç atma eğilimine gidiliyor.
    bu vaka artışlarında sebep okullar değil, bakın ben uyarmıştım diyecek.*
    dün de bir tweet attı ve böyle giderse ölüm sayıları 2 hafta içerisinde 4.000'i bulacak dedi. biz kırk kişiyiz, kırkımız da birbirimizi biliriz fahrettin.
    kimse halkı suçlayamaz. böyle bir şey söz konusu olamaz.
    sen ki birçok ülkenin kırmızı listesindesin. ve yine sen, hala deli gibi turistleri alıyorsun ülkene. sen ki halkını eve kapatıp, sonra turistlere çağrı yapan iktidarın mensubusun. sebep? turizm aksın yeter ki.
    milyonlarca aşısız mülteci var ülkee. ben mi aldım bu insanları ülkeye?
    bu risk teşkil etmiyor mu?
    parayı, canın önüne koyup da halka isyan edemezsiniz.
    aşılıyım, korkmayın temalı maskeler bastıranlar her kim ise; bu tablonun mimarları da onlar.
    3 kuruş paraya bu riski alıp, sonra maske vs diyemezsiniz. bir kez olsun kendimizi eleştirmeyi öğrenelim ya. hatayı kabul etmeyi öğrenelim artık hiç mi bir şeyden ders almadık biz.

    ve insanlar virüsten korkmuyor, bu bir gerçek.
    ama niye korkmuyorlar bunu incelemek, irdelemek gerekir.
    kaybettiğine üzüleceğin bir hayata sahip değilsen, ölüm ürkütmüyor insanları.
    aslında bu durum, gerçekten ülkenin en iyi özeti.
    insanların hala pervasızca sokakta olmaları cahilliklerinden değil.
    zenginler tedbir üstüne tedbir alıyorlar. ama belirli bir gelirin altındaki insanlar gerçekten umursamıyorlar.
    bu ülkede 16 milyon insan açlık, 48 milyon insan ise yoksulluk sınırında gelire sahip.
    bu adamları ölümle ürkütemezsin.
    burada sorgulaman gereken tek şey var; o da iktidarın.
    biz bu insanları nasıl bir hayata mahkum ettik ki ölüm bile onları korkutamıyor diyebilmelisin.

  • suyu siseden degil plastik bir torbamsi seyden icmis nesildir. pipeti vardi bu plastik seyin. oyle icilirdi su.

  • onur beyin şehrazat yüzünden aldığı öte berinin boku çıktığı dizidir.

    - onur bey bu ne?
    + mandal şehrazat, çamaşırlarını asarsın diye şeettim.geçen gün tuhafiyede bakıyodun bön bön içim cız etti
    - bunu kabul edemem onur bey kaan ne der?
    + mandalla kapatırsın ağzını bişeycik diyemez
    - onur bey rica ederim
    + şehraaazattttt

  • adamlar tepki göstermek için gitmiş güzel güzel suç duyurusunda bulunmuş. eli sikinde gezen ergen de gelmiş "kimi kime şikayet ediyorsun" diyor. yapma yahu öyle mi gerçekten? şikayette bulunan abilere haber verelim hemen geri çeksinler. yargı da onlardaymış abi hiç mi kafanız yok diyelim.

    fazla tevazunun sonu vasattan nasihat dinlemektir.

  • ne ilginçtir ki belli bir eğitim görmüş, orta sınıf yarı-burjuva ailelerde olan saplantıdır. ve bunu sürekli tekrarlayıp çocuğu daha fazla çalıştırarak 40 kere söylesem gerçek olur rüyası yaşarlar.
    mesela geçen yıllarda tatil yaptığım bir yazlık sitede çocuğu dahi olmayan tip yoktu. o kadar çok kafamı diktiler ki neredeyse ikna olacaktım, ama çözemiyorum deha nerede. neyse sonra oradaki ege köylüsü garsonla sohbet ettim. oğlu o bölgenin satranç birincisi olmuş, oyunu da kendi kendine öğrenmiş. inanmadım internet'te gösterdi falan. sonra da dedi ki "keşke kafası faydalı şeylere çalışsa".