hesabın var mı? giriş yap

  • tüm görüşmelerinde "nereyi imzalıyoruz" diye sormaktan başka birşey yapmadığı için olabilir. adam "anayasaya aykırı ama ben imzalayayım siz bilahare düzeltirsiniz" dedi ya la geçen gün. bunun neyini dinleyeceksin? konuyu anlamıyor ki yorum yapsın.

  • fifa yükledikten sonra oyunu açarken klavyeyi sağa sola kaydırmayı akıl edemeyerek 2 hafta boyunca bilgisayarın yaptığı maçları izlemek.

  • --- spoiler ---

    cüce karakterin kaçmaya çalışırken tamamen çaresiz bir şekilde katilden yardım istemek zorunda kalmasına bütün sinema salonunun kahkaha atması filmin anlattığı toplumun ne kadar gerçek olduğunu yüzümüze çarpmıştır.
    --- spoiler ---

  • olayı 2010'un kasımı gibi yaşadık
    gece taksim'den topkapı dolmuşuna binen hepsi çapa'da oturan 4 kişiyiz, arkadaşlardan biri ön koltuğa oturdu şoförün yanına.
    hepimiz içkiliyiz fakat sanırım şoför daha içkili. müslüm gürses'in adını sen koy çalmaya başladı teypte.
    biz arka dörtlüde oturan üç arkadaş "özlerim ben seni seninle bile vuslat mı hasret mi adını sen koy" diye mırıldanmaya başladık, yanımızda oturan tanımadığımız iki gençten kişi de bizle mırıldanmaya başladı.
    şişhane yokuşundan inerken şoför de katılmaya başladı, derken bizim önde oturan arkadaş şarkının "ilk ve son aşkımdın gençlik çağımda sevgi çiçeğimdin gönül bağımda" kısmında yanık sesiyle dolmuşa hakim oldu.
    manzaranın şükrü saraçoğlu açıkta hep bir ağızdan tezahürat eden taraftarın görüntüsünden farkı yoktu, derken bizim dolmuş şoförü unkapanı ışıklarda sağa çekti ve şarkının sonundaki şiirimsi bölümü okumaya başladı derken olaylar gelişti dolmuş çığlık kıyamet şoförü alkışlamaya başladı.
    şarkı bitti ardından şimdi hatırlayamadığım başka bi damar şarkı başladı ve biz böyle böyle çapaya kadar geldik.

  • (bkz: kölelik)
    100 yıl sonra insanlar bugünlere bakıp insanlar köle gibi çalışıyormuş diyecekler aynı bizim 100 yıl önceki duruma bakıp dediğimiz gibi.

    (2019 yılında yapılan ekleme) batılı devletler şimdiden 4 gün çalışma 3 gün tatili konuşmaya tartışmaya başladı bile.

  • türkiye'deki üretimin genellikle eski yöntemlerle yapılması da maliyeti arttıran bir şey. dikim yöntemi ve işletmelerin büyüklükleri dev makineler ile toplamaya izin vermiyor. hatta pek çok zeytin yağı el ile toplanan zeytinlerden yapılıyor.

    mesela amerika'da devasa bir işletme, bir sürü zeytin ağacını çok sık şekilde dikip ve kullanılacak toplama makinasina uygun şekilde budayip hasat zamanı çok kısa sürede ve bir kaç personel ile toplama yapabiliyor. bu makineler çok çok büyük toplama kapasitesine sahip ve sadece zeytin değil başka şeyler de toplamak için kullanılıyorlar. bunun üstüne, adamın topladığı miktar çok yüksek olduğu için hemen yakında kendi sıkım tesisi de oluyor. böylece maliyetler düşüyor.

    tabi ki kalite düşüyor işin içine makine girince ama konu maliyet ise bu da bir etken.