hesabın var mı? giriş yap

  • liverpool, nottingham ve sheffield'da her 15 nisanda gökyüzüne 96 kırmızı balon bırakılır. saat tam 15.06'yı gösterirken. bu balonlar bir daha böyle olaylar yaşanmasın diyedir.. acıyı hala dün gibi hissederler içlerinde.. faciada hayatını kaybeden 96 kişiden biri de steven gerrard'ın kuzenidir. gerrard; liverpool için bu kadar kıçını yırtmasının nedenini kuzeninin annesi ve babasının acısını hafifletme çabası olarak gösterir ve yürek burkar. attığı her golde burnumun direğini sızlatır. onun gole sevindiği kadar kendince ödediği bir borçtan kurtuluşuna da şahitlik etmek yorar insan kalbini...

  • olm siz siyasal islamci haramilerin ne zaman durust oldugunu gordunuz, ne zaman yagmada talandan uzak durdugunu gordunuz? ya da herhangi bir siyasal islamcinin yaninda ne zaman durust, namuslu birini gordunuz?

    simdi selcuk bayraktar’in siyasal islama yakinligini falan unuttuysaniz hatirlatayim. sumeyye’yi bildiniz mi, hani o kendisine 20 25 gibi gitmesi gereken. hah, selcuk bayraktar o sumeyye’nin esi oluyor. siyasal islama o kadar yakin bu bey.

    evet cok guzel laf sokmus yardim almadik diye, eminim almamistir. kesin almamistir.

  • türkiye'nin son yıllara kadar iyi kötü oturmuş bir aşı politikası vardı, hala da var bir şekilde. bu ülke önlenebilir birçok hastalığı aşı ile bitirmiş, bir çoğunun da etkisini ya da vaka sayısını azaltmıştı. hatta bazı hastalıkların vaka sayısı 0 olduğu için aşı takviminden bile çıkarıldı.

    sonra bir gün türkiye'ye, aşı politikası ve takibi olmayan komşusu suriye'den mülteci akını yaşandı. bu kontrolsüz girişler yüzünden, ülke on yıllar önce bitirdiği ve yıllardır vaka görmediği hastalıkları tekrar görmeye başladı, bazı hastalıkların görülme sıklığı olağanüstü oranlarda arttı.

    aşı yaptırmamayı savunan zihniyet ve hareketlere bu açıdan bakmak daha sağlıklı olacaktır. çünkü aşı yapmak ile yapmamak arasındaki fark türkiye ile suriye gibidir aslında biraz. laiklik gibi, değerini kaybedince anlarsınız.

  • şirket içinde kovulma eşiği akşam çıkarken sandalyesini yamuk veya masasını dağınık bırakması olan (abartmıyorum) çalışanların yaptığı videodur.üç sene önce toplu olarak tazminatsız kovulan arkadaşlarınızdan utanın bari diyeceğim de sizin de işgüzar yöneticilerin kurbanı olduğunuz videodaki yapmacık hareketlerden belli zaten.

  • bir de utanmadan hâlâ "25 yıldır o cemaatin içindeydim, bir zararını görmedim diyorsun." daha nasıl bir zarar göreceksin, evladın öldü evladın. beynine vurasım var!

  • "mandalina ne güzel ya bıçaksız soyuluyor, çiğnemesi kolay, istersen yüzük oluyor, meyve daha napsın amk. kalkında kabuklarınıda çöpe atıverin."

  • tutmuştur...

    cami avlusunda dilenciye para verir gibi eline para tutuşturulan genç kızı hatırlayan hatırlıyordur...

    günlerce şu sahneleri tv'lerde görenler de o genç kızla birlikte ağlamıştı...

    işte (o genç kız o gün bir bir ah etmişse, o etmemişse binlerce tv izleyicisi mutlaka etmiştir) o ah tutmuştur.

    .

    beş yıl sonra edit:

    14 ocak 2018'de hayatını kaybetmiştir dilek özçelik. 27 yaşındaydı.