hesabın var mı? giriş yap

  • twitter'dan gelen bir yorum..

    " izlanda'da bir yanardağ 190 yıl sonra patlamış. ismi de "eyyafyallayöküll". benim ismim böyle olsa patlamak için 190 yıl bekleyemezdim."

  • şarkının orjinali sanırım japonca ve tarkan şarkının orjinaline gönderme yapıyor nakaratında;

    benoşinaynt saçlara
    haitonioat kaşlara
    osouzebaa dudaklara
    öp öp öp öp doyamadım

  • bir yumurtalık olsun, sebzelik olsun en beklenmedik yerlerde insanların karşısına çıkan anti-kahraman.

    yarısı günler önce muhtemelen salataya sıkılmışken acısını içine gömer, buzdolabının kapağını açtığınızda "pişşt.. beni ne yapıcan ulan? daha ne kadar beklicem burda!" der gibi ters ters bakar. yalnız çabuk kararır bu.

  • benzer şekilde, devlet memurları birbirine yılbaşı hediyesi olarak şişeyle viski alırdı. evde hala hediye şişeler duruyor.

    türkiye'de içkinin 1980'lerden (ve özellikle 1990'lardan) sonra ne kadar büyük bir problem haline getirildiğini hatırlamaya yaşı yetmeyenler bunlara şaşırıyor, halbuki içki kamusal alanda nispeten yaygın olarak bulunuyordu, görülüyordu. bugünkü gibi görünmez kılınmamıştı. gelenekler de ona göreydi o yüzden.

  • benim de desteklediğim görüştür.

    tatlı sevmediğimiz için çorbayı sürahiden içiyoz biz evde.

    edit:bazen pipet kullandığımızda oluyor tabi çorba için.

  • faydalı olmasını umduğum başlıktır. naçizane 74 maddelik bir katkım olacak. bazı kitaplardan elde ettiğim bilgiler ve az biraz da tecrübe ettiğim bilgileri bir kaç parça şeklinde burada paylaşacağım. faydalı olursa ne mutlu bana. paylaşacağım bilgiler karışık olacak. yani, portre, manzara vs. olarak sınıflandırılmamış olacak. o yüzden affınıza sığınıyorum. fotoğraf işleme (photosop) ile ilgili olarak yardıma ihtiyaç duyan arkadaşlar olursa seve seve de yardım ederim. malum bizim ülkemizde bilgi paylaşımı pek sevilmiyor. neyse, başlıyorum;

    *portre fotoğraflarında netleme yapılırken gözler ölçü alınmalıdır. gözler net değilse, fotoğraf net değildir.

    *fotoğrafta kadrajın içine doğru yürüyen insanlar (veya objeler) güzel görüntü verir. kadrajın dışına doğru hareket genel olarak rahatsız edicidir.

    *fotoğrafın arka planında net veya bulanık ne bulunursa bulunsun ana konu ile ilgili olmalıdır. tersi durumda bu görüntüler fonksiyonellik değil, gelişigüzellik sergiler.

    *hareketli objeler görüntülenirken hareket doğrultusunda boşluk bırakmak fotoğrafa estetiklik katar.

    *peşpeşe koşan, yürüyen insanlar, birkaç tane sıralı ağaç, elektrik direği, minare vs. fotoğraflanacaksa objelerin arasında eşik boşluk bırakılması önemlidir. bu fotoğrafa artı puan kazandırır.

    *fotoğraflarda ufuk çizgisini kadrajda alttan ya da üstten 1/3 oranında konumlandırmak önemlidir (altın kural).

    *gökyüzünün kullanıldığı fotoğraflarda altın kesim kuralı uygulanırken oranlama, vurgulanmak istenen bölgeye göre yapılır. gökyüzü vurgulanmak isteniyorsa gökyüzü; fotoğrafın 2/3’ünü, kara parçası vurgulanmak isteniyorsa gökyüzü fotoğrafın 1/3’ünü oluşturmalıdır.

    *öğle saatlerinde (güneşin sert aydınlatması) dışarıda çekim yapılacaksa ve güneş obje-modelinize dik olarak geliyorsa oluşacak sert kontrastı önlemek için flaş kullanılabilir.

    *gün doğumunun hemen sonrası çiçek fotoğraflamak için en uygun zamandır. çünkü çiçeklerin yoğun renkleri bu saatlerde iyi vurgulanır. çekim yapılırken pozlama sürelerini uzun tutmak daha iyi sonuçlar için gereklidir.

    *portre fotoğraflarında modelin başının üst tarafında fazla boşluk olmamalıdır.

    *güneş ışığında portre çekerken güneşi modeliniz ile aranıza konumlandırın. eğer güneş sizin arkanızdan doğrudan modelinizin yüzüne gelirse gözlerini kısar. güneş, modelinizle aranızda olursa ayrıca modelinizin saç hatları ortaya çıkar ve bu durum fotoğraf için daha estetik bir görüntü oluşturur.

    *portre fotoğraflarında fon sade olmalıdır. dikkat dağıtıcı etkiler ve objeler kadrajda bulunmamalıdır.

    *insan gruplarını fotoğraflarken insanları ip gibi sıralamayın. bir objenin veya bir kişinin etrafında kümelendirin. aksi durumda fotoğraf sıradan ve sıkıcı olur.

    *portre fotoğrafları için en güzel ışık pencereden gelen ışıktır. modelinizi, bir omzu pencereye bakacak şekilde, pencerenin hizasında değil de biraz gerisinde konumlandırın ki pencerenin kenarlarından gelen ışığı kullanmış olun. bu ışık çok yumuşaktır. siz de bir omzunuz pencereye bakacak şekilde durun. ve fotoğrafı, modelinizin çok az üstünde olacak şekilde bakarak çekin.

    *açık havada portre çekiyorsanız modelinizin gölgede olması iyi sonuçlar verir.

    *modelinizi fotoğrafta daha ince göstermek istiyorsanız modelinizi kadraja göre hafif yan konumlandırın ve ellerinin vücuduna bütünleşmesine izin vermeyin. örneğin modeliniz elini beline koyacaksa dirsek kısmı vücuduna bütünleşmesin, biraz açık olsun. modeliniz makineye doğru hafif yan dururken, belinin üst kısmından itibaren tamamen makineye dönük olması gerekir.

    *fotoğraf makinelerinde bulunan dahili flaşın sert etkisini önlemek için flaşın önüne beyaz kağıt mendil koyulabilir. bu, flaşın sert etkisini kısmen olsa da yumuşatacaktır.

    *güneş battıktan sonra oluşan 15-20 dakikalık mavi karanlık; iyi aydınlatılmış, hatları belirginleşmiş yapıların fotoğraflanması için en uygun zaman dilimidir.

    *güzel gün batımı fotoğrafı çekmek;
    vizörde batmakta olan güneşi görmeyecek şekilde, makinenizi güneşin hemen üst tarafına doğrultun, ardından deklanşöre yarım basın ve basılı tutun, daha sonra çekmek isrediğiniz kareyi kadraja alın ve yarı basılı tuttuğunuz kadraja tam basarak fotoğrafı çekin.

    *ters ışık fotoğraflarında daha dramatik bir etki için diyaframı bir tık daha kısabilirsiniz (veya pozlandırmayı -1 değerinde düşürün).

  • tahrik indirimine sebep olan dayanaklardan biridir.

    ayrıca, insan öldürülmesinin savunulmadığı, kelime olarak dahi ölümün geçmediği bir konuda 'ee öldürülmesi mi lazımdı ya' yazan aptalların motivasyonunu çok merak ediyorum. gerçekten iki şey sonsuz bu evrende.

  • ordu ve giresun sehirlerinin ortasina yapilan havaalanina devlet buyuklerimizin uygun gordugu isim. koca devlet erkaninda ingilizcenin slangindan anlayan bir kisinin bulunup da durumdan killanmamasi asil enteresan olan.

    kullanima acilmasini takiben sahane diaoglara meze olacaktir..

    - nedesin hafiz?
    - usta orgiye gidiyorum yoldayim, ordan ucacagim..
    - e orgi bu ucurur tabi ehehe

  • kemal kilicdaroglu'nun "bu vaatleri veriyorsunuz da, 13 senedir neden gerceklestirmediniz?" sorusuna ahmet davutoglu'nun az önce erzurum mitinginde verdigi cevaptir: "kilicdaroglu duysun, 13 sene önce asgari ücret 184 liraydi, simdi 1000 lira."

    akp'liler de demis ki ne kadar cömert bir hükümet.