hesabın var mı? giriş yap

  • vaktiyle illerimizden bir tanesinde, tecavüz mağduru kadın, kendine tecavüz edip yakalanan sapığı çarşıda görür. koşa koşa karakola gider. der ki " bu pislik kaçmış". karakoldan da cevaben "af çıktı bacım" derler "devlet bunları affetti."

    bunun üzerine kadın sinirlenir:

    " lan bu pislik devlete mi tecavüz etti? devlete ne oluyor?"

    kıssadan hisse.

  • -ya salak mısın sen?
    -aşkım vallahi elimden kaydın
    -ne demek elimden kaydın ya hasta
    -bak iyilik edelim dedik kötü olduk iyi mi?
    -resmen başım ağrıyor
    -migrenin mi?
    -yok salaklığın
    -hadi, başa döndük yine...

    allahım canımı al da kurtulayım. sakarlık dediğin ne noktalara kadar ilerleyebiliyor şaşırıyorum bazen. koltukta uyuyakalmış sevgiliyi, romantizm, aşk adamlığı adına; sarsmadan, bomba imha ekibi amiri gibi kavrayıp; odaya, tertemiz yatağımıza taşıyayım, yatağa koyunca uyanır, uyanınca da bu ilgi karşısında duygusallaşıp kesin beni arzular diyerek çıklan yolda sevgiliyi yatak odası ile salon arasındaki o daracık koridorda elinden kaçırmak da neyin nesi? hayır kız düştükten sonra üstüne basmayayım diye sıçrarken kızın koluna takılmak, darbenin ve kolunu ezmenin acısıyla bir anda uyanan nazlı yarin seni zeybek oynar bir halde görmesi nasıl izah edilir.

    neden aşkım hadi yatağa geçelim, uyuyorsun bak demek varken 60 kiloluk sevgiliyi kucaklayıp odaya taşıyabileceğini düşünmek ve sonuç odaklı hareket ederken asıl mevzuyu elden kaçırmak da neyin nesi? dünya üzerinde, komik videoları saymazsak kaç kişi vardır böyle yapan? biz kaç kişiyiz sevdiceği odaya taşırken yere düşürüp üzerinden geçen?

    -bak aşkım vallahi kazaydı
    -gülüyordun ama
    -ya ne gülmesi seni ezmeyeyim derken
    -bi de ezseydin
    -olur mu hiç, yere düşen sahibini at bile çiğnemez
    -salaksın yemin ediyorum
    -kolun iyi mi?
    -acıyor
    -bastım ya ondandır
    -aa sahi mi? embesil

  • 9 tane de olsa zaten anca hep iki tanesiyle geçirir günlük yaşamını. erkeğin hayatı 1 bilemedin en fazla 2 kota endekslidir zira. diğerleri pişmanlıktır. dışlanmıştır.

  • (bkz: özgüven yapma telaşı)

    - hadesten body: başkalarından görüp etkilenme
    - necasetten body: çelimsiz vücudu yapılandırma. güvenlik görevlisi / çete elemanı olma
    - setr i avret: kadın derdine
    - istikbal i kıble: nasıl olsa iş oraya gidiyor, geliştirelim de kurtulalım
    - vakit: ergenlikten

  • ayranın zehirlenmeyi önleme amacıyla verildiğini düşündüğüm menü. ayran yerine kola isterseniz kabul etmeyebilirler.

  • açılın benim de bir anım var, geçen sene bir adet masayı ilana koymuştum, çekmeceli, büyük, ahşap ve iyi durumdaydı. gerçek fiyatını bilmiyorum ama 400-500 vardır diye tahmin ediyorum. ben ilana 70 tl yazmıştım (amacım para kazanmak da değil evi yenilediğim için masadan kurtulmak istemiştim). bir adet de fotoğrafını çekmiştim. yalnız masanın üzerinde yeni aldığım bir adet 27 inch imac vardı. bir de bir sürü board game. tabi ilanda satılık masa diye yazıyor. açıklamasında da masa ile ilgili detaylar mevcut.

    bir kişiden mesaj geldi:

    -bilgisayardan birlikte mi? (imla hatası bana ait değil.)

    arkadaşlar akıl var mantık var, bilgisayarın fiyatı şu anki 13.000 tl. acaba imac bilgisayarı masanın yanında eşantiyon olarak veriyor olabilir miyim?

    dedim ki evet ayrıca masanın üzerindeki board gameleri de veriyorum. (ki risk oyunu sadece 200 lira civarında. bunun yanında satranç takımı, monopoly, tavla falan var.)

    bu cevabımdan sonra utanır bişey yazamaz diye düşündüm. ama gerçek çok farklıydı, beni şaşırtmaya devam etti.

    - bilgisayarda bozukluk var mı?
    - hayır yeni aldım, çalışıyor. (bak yeni aldım diyorum, uzaklaş artık.)
    - indirim yapamaz mısınız?
    - hayır yapamam.
    - o zaman size hayırlı satışlar.

    bir adet imac ve board gameler ile dolu masayı 70 liraya vereceğimi söyledim ve üstüne trip yedim.

    bence artık dağılabilirsiniz.

  • başlık: kemerde sahile gelen ruslari kovaliyorum beyler

    1.ben osmanlı torunuyum o kevaşelerin sıcak denizlere inmelerine izin veremem

    2.@1 sebepsiz güldüm piç şuku

  • her işte olduğu gibi bunda da kesinlikle almanları tek geçerim.

    adamlar napıyor doğumgünlerinde? kendi pastasını kendi yapıp getiriyor işyerine. burada böyle bir adet var bir de, daha hiç dışardan pasta alana denk gelmedim. erkeği de kadını da kendisi yapıyor mis gibi kekini ya da torte denilen yaş pastasını.
    getirirse ne ala, ofisindeki herkese mail atar "pasta getirdim 13.00'de buluşup yiyelim" diye. herkes yer, kahve içilir, sohbet muhabbet. budur bu kadar.
    getirmezse kimse de vay efendim niye getirmedin demez. doğumgünü çocuğu tebrik edilir, belki bir kart alınır herkes imzalar iyi dilekleriyle. hediye, pasta falan yok yani.
    ha eğer bu şahıs özel bir parti vermeyi uygun görürse evinde, dışarda vs ve ofis arkadaşlarını da davet ederse, işte o zaman 3-5 euro bişi toplanıp bir hediye alınır. adamlar çok düşünceli oldukları için, dandik zevksiz kravatlar, altın kolyeler vermek yerine genelde ya bir mağazanın alışveriş çekini satın alırlar ya da doğumgünü çocuğu sportif biriyse spor salonuna/havuza 10 kerelık giriş kartı gibi bir şey alırlar.

    almanlıktan aldığım tadı hiç bir şeyden almadım valla.

  • hergun sanki kulagimin icinde bir stadyum dolusu insanin mac baslangicini bekleyen ugultusu gibi gurultu yapan, bazen de tanimlayamadigim bir sekilde tren istasyonlarindaki cinlamaya benzeyen sesler duydugum ve yillardir cektigim semptom.
    caresi yoktur sadece hafifletici terapiler vardir. örnegin ortamin sessizliginde kulak cinlamasi daha cogaldigindan hafif gurultulu ortamlar önerilir. evde radyonun tv nin surekli acik kalmasi gerektigi buna örnektir. gece uykularinda bu tip rahatsizliklar icin hafif muzik yada su sesi veren muzikli yastiklarla uyumak biraz iyi gelebilir. stress kulak cinlamasini daha da yukseltir bu yuzden stresten uzak kalmali mumkun oldugunca tinnitus'u kabul edip onunla birlikte yasamayi ögrenmemiz gercegini uzmanlar önerir.