ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlükçülerin ben de oradaydım dediği olaylar
-
(bkz: 13 mart 1992 erzincan depremi)
(bkz: 17 ağustos 1999 gölcük depremi)
(bkz: 12 kasım 1999 düzce depremi)
(bkz: guslün farzları)
4 mayıs 1996 anneme yazdığım mektup
-
evde eski bir kitabın arasından düşen mektuptur. gece gece efsane yarmıştır hakkaten. okuma yazmayı söktüğüm yıllar çalışan anne-babanın çocuğu olarak onlara notlar mektuplar yazardım. neden yazdım bunu, olay ne, nolmuş hatırlamıyorum ama çocukluğumu sevesim geldi yeminle sözlük.
http://i.hizliresim.com/vvddmj.jpg
trendyol
-
sahte yollanan kulaklığı iade talebimi "kutusunun açıldığı" gerekçesiyle reddeden usulsüz firma. elektronik ürünler kutusu açıldığı anda ikinci el statüsüne düşüyormuş, bu sebeple satıcı da artık o ürünü satamıyormuş.
yani ben 1000 liraya airpods satın aldığımda evime 50 liralık sahte airpods gelirse bunu iade edemiyorum. kutusunu açtım ya bir kere, satıcı onu satamaz artık. yazık satıcıya.
sizin ben mantığınızı yolunuzu yordamınızı seveyim rezil herifler. aynı şey amazon'da olsa o satıcının ticaret hayatını bitirirler. bizimki hala müşteriyi nasıl silkeleyeceğinin hesabını yapıyor.
aklınız vicdanınız varsa bu siteden alışveriş yapmayın.
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
kediyi bir seyin kenarinda dururken ittirmek.
yeni başlayanlar için tembellik
-
ukteyi veren: ssg (28.09.2007 08:14)
notu: "biri yazsin i$te."
aynen yukardaki gibi bişi.
hem mühendis hem doktor hem de pilot olmak
-
(bkz: catch me if you can)
kampanya çekilişlerini kazanan insanlar
-
bir defasında içinde para dolu zarfları dağıtan bir düğün arabasının önüne atlamıştım. yağmada güç bela bir zarfı kapıp güvenli bir noktada açtım. herkese bir şeyler çıkmıştı. herkes deli gibi seviniyordu. ama benim zarf boştu. tek boş zarfı kapmıştım. kampanya çekiliş filan değildi ama geleceğim hakkında çok net bilgiler vermişti.
serkan inci'nin ekşi sözlük satıldı iddiası
-
biz marabalar ile birlikte mi satıldı acaba diye akıllara soru getirir. ne bileyim lan kendimi bir garip hissettim ilk okuyunca. garip bir duygu.
maaşlarımızda bir değişiklik olacak mı acep?
edit: başlık başa..
mersin limanında 1 ton kokain ele geçirilmesi
-
demek ki 9 ton başarılı bir şekilde alıcıya ulaşmış.
fi
-
bu diziyi masumla karsilastiran , masumu beğenip fi yi kucumsemeyi entellektuellik sanan post fanatik arkadaslara kendini daha iyi anlatan bir bolum oldugunu dusunuyorum 8. bolumun.
masumun hikayesinin gucu, oyunculuk ustunlukleri ve "anlattik bitti" ci sekli kalitesinin altini fosforluyla ciziyor. olay aslinda ikisinin ayni kulvarda olmadigini anlamakta
--- spoiler ---
8. bolum itibariyle fi, kurgu genisligi, yan karakter coklugu ve hepsinin hikayesine değinecek zamani bulabilmesi sayesinde toplumsal olaylara etkili sekilde deginebildigini ve deginilebilecegini gosterdi. sadece guzel bir hikaye anlatma amacindan farkli olarak , reele dokunmalari, ses cikarmalari guzel hareket. bence bu sert cikislar gelecek internet dizlerine başlangıç cizgileri olusturuyor.
smk nin gunah gecesi anlatimina paralel olarak gokselin yarali karakterinin sebebinin cozulmesi icerik olarak cok etkileyiciydi.
tecavuze ugrayip yatakta olen cocuk hakkinda cinsiyet belirtmemeleri , sadece bir cocuk olmasinin dehsetini anlatmalari ve smk nin "sesini duyamadim" minvalinde cumlesinin ardindan gokselin baska sahnede "ben o kopegi duyduguma gore birileri de beni duydu. neden gelmediniz ulan!" demesi ve baska bir sahnede duru'nun kirdigi camdan disari "yardim edin!" diye bagirmasi ama kimsenin sallamamasi baglantisinda hem caresiz , hem suclu hissettirdiler. hem kurban hem sahit empatisi yaptik. (bkz: cocuklariniza ciglik atmayi ogretin)
--- spoiler ---
bitmek uzere olan dizide emegi gecen herkese denedikleri tum yenilikler icin , ama en cok da yavan cagan irmak ajitasyonu yapmadan onemli konulara deginme cabasinda olduklari icin tesekkurler.
ps: alevler arasindaki deli bakislarin efsaneydi serenay.*
2.5 milyar maaş benim mazotuma yetmez
-
suratına sana belediye baksın demek istediğim kadındır.
kadın kendini bakılması gereken, tek başına hayatını idame ettiremeyen bi varlık olarak görüyor sanırım.
programa gelene kadar mazotunu kim veriyordu bu kadının.
karakter yoksunu kadınların, toplumda kadının yerini en çok sarsan unsur olduğunu kanıtlar nitelikte bi görsel şölen olmuş.
(bkz: başkası adına utanmak)
ruffles'ın 23 nisan reklamı
-
ne güzel söylemiş.
<<güzel olan tasolar değildi belki de, oyun oynamak, arkadaşlarla birlikte olmaktı, yoksa aynı taso işte, şimdi de var>>
ruffles bey, üzüyorsunuz.