ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
milli takımın başına quentin tarantino'nun gelmesi
-
olum bu adam bitti denilen john travolta'yı yeniden yıldız yapmadı mı?
pam grier bu adam sayesinde eski günlerine dönüş yapıp tekrar ünlü olmadı mı?
öldü denilen david carradine'ı yeniden hayata döndürmedi mi?
e o zaman ne bekliyoruz, eski turnuvalara katılan ve şaşalı galibiyetlere imza atan o milli takımı geri getirecek tek adam quentin'dir.
hem adam ayakçı olum, o da ayrı bir avantaj.
değerlendirelim derim ben.
boğa heykeli
-
http://www.degisti.com/…/eski-kadikoy-altiyol1a.jpg
https://i.pinimg.com/…62fb17a91edad34210ed84bf0.jpg
kadikoy'de altiyol caddesinde bulunan bu heykelin konumunda pek bilinmeyen bazi seyler var, anlatayim belki ilgilenen olur.
oncelikle boga heykelinin durdugu noktayi merkez aldiginizda, kusdili caddesi, halitaga caddesi ve sogutlu cesme tren istasyonu kismini da kapsayan, hatta sogutlu cesme camiini de icine alan buyuk bolge aslinda en az 2000-3000 yillik antik nekropol yani oluler sehri. yani o meydanin, caddelerin falan alti lahitler ve kutsal yapilarla dolu. zamaninda yol yapmak icin yapilan kazilarda tam boga heykelinin bulundugu nokta da dahil olmak uzere yer altindan cok sayida lahit ve antika esya cikarilmis. 60lar, 70ler ve 80lerde yapilan bu kazilar o kadar ustun koru ki. hizlica kolay cikaralabilecek seyleri cikarip geri kalan devasa antik yapilarin ustune beton dokulerek yok edilmis. birkac resim;
https://scontent.fada1-5.fna.fbcdn.net/…oe=5ef9ebf2
https://scontent-lht6-1.cdninstagram.com/…tqwmq==.2
https://scontent-lhr8-1.cdninstagram.com/…jq4oa==.2
https://scontent-lhr8-1.cdninstagram.com/…tu3mw==.2
https://scontent-lht6-1.cdninstagram.com/…jqxmg==.2
https://scontent-lhr8-1.cdninstagram.com/…jq0mq==.2
daha da trajik konu ise, o bolgedeki butun apartmanlarin aslinda antik bir mezarligin (bkz: nekropol) uzerinde yukseliyor olmasi. zaten kadikoylu olanlar bunu aile yaslilarindan apartmanlarinin yapilmasi sirasinda neler yasadigi seklinde duymuslardir. butun arazi sahipleri cikan tarihi yapilarin apar topar ustunu ortup apartman dikmis. isin daha da garibi ise butun bu umursamazliga ragmen birkac sene once bir okulu yenileme insaati icin kusdili caddesinde yapilan temel kazisi sirasinda yine bir suru tarihi kalinti ve lahit bulunmus, birkac resim;
https://i2.milimaj.com/…c8d752707291c1d740353e6.jpg
http://aktuelarkeoloji.com.tr/…b2a33d1519629672.jpg
zaten gecen senelerde tren yolu yapacakken yapilan kazida tesadufen tum haydarpasa gari bolgesinde antik medeniyet kalintilari, kilise vesaire bulunmasini duymayan kalmamistir. hayir misket oynamak icin cukur kazsan tarihi kalinti cikan kadikoy bolgesinde bu konuya dair bir bilinc olmamasina ne diyeyim bilmiyorum. gercekten toplumun boyle umursamaz olmasi tarihe gececek cinsten bir basari yahu. dusun ki kadikoyun en orta yeri ve eglence mekanlarinin merkez noktasi en az 2000-3000 yillik bir oluler sehri yani antik mezarlik.
yahu amerika'da olmayan tarih uzerinden kizilderili mezarligi ustune kurulan evler vesaire diye hayali konular uzerine steven spielberg falan poltergeist diye filmler yapar, stephen king gibi adamlar bir araba dolusu kitap yazar, obur tarafta her gun yuzbinlerin uzerinde oturdugu gezdigi istanbul'un en eski ve onemli semtinin merkezinin altinda devasa bir nekropol var umursayan yok. ustelik sadece kadikoy merkez degil, kuyubasi, goztepe, merdivenkoy, gozcubaba, erenkoy, sahrayicedit semtlerinde de yuzeyin altinda pek cok antik kalinti mevcut. butun bu semtler antik yikintilar uzerine insa edilmis.
hayir isin kotusu ben de o boga heykelinin simdi durdugu yerin hemen ordaki binalardan birinde dogdum. ulan bilmeden oluler sehrinin/antik mezarligin merkezinde dogmusum anasini satayim, aslinda biraz azmetsem gurogli diye takilabilirmisim yani. gurogli nedir diyen olursa anadolu'da hayali sekilde koroglu diye anlatilan karakterin turk mitolojisindeki gercek hali,mezardan dogan/mezarin oglu manasindaki turk mitolojisi kahramani.
bu arada o boga heykeli bir ara asagiya rihtima inmisti 80'ler civari, sonra tekrar yukari cikti. elin metalden heykeli bile yerinde sabit durmayip yenilik pesinde kosarken toplumun azimle sebatla yerinde saymaya hatta geri gitmeye calismasi da takdire sayan bir konu.
bir de yeri gelmisken soyleyeyim, "raki soyle icilir/raki icme adabi" diye zirvalayip kafa utuleyen daha uc-bes sene once koyunden gelip kadikoy'u isgal etmis cahil/lumpen/hirbo kitle "kadikoy'lu boga heykelinde fotograf cektirmez" diye de zirvaliyormus, onlari kaale almanin alemi yok. 5-6 kusaklik kadikoylu olan saygin yasli insanlar, kadikoyun gercek sakinleri, kusaklik kadikoy'lu sanatcilar vesaire de fotograf cekilirdi ta 80'lerde bile. uc gun once koyunden gelmis kiro davarlarin lafina itibar etmenin manasi yok. zaten onlarin gelisi kadikoy'u berbat etmisti, bir daha da toparlanamadi.
herneyse, bir daha kadikoy boga heykelinin oradan gecerken aklinizda bulunsun, butun o caddelerin ve apartmanlarin alti boydan boya en az 2000-3000 yillik antik mezarlik/nekropol/oluler sehri. diablo 'daki gibi hissedin biraz, ayaginizin altindaki gecmise dair hayaller falan kurun. oyle mal gibi yuruyup gitmeyin. kulturel mirasa, dunya tarihinin en onemli noktalarindan biri olan kadikoy'e hakettigi degeri verin.
ha bunu niye anlatiyorum? yaptigim 2 adventure oyununda da boga heykeli bolgesindeki kadikoy nekropolu, kadikoy konsili, nika ayaklanmasi, patlican yanginlari , latin istilasi, gibi daha pek cok istanbul ve kadikoy tarihine ait konuyu/bolgeyi/efsaneyi kapsayan bolumler var, "millete laf ediyon da sen bunlari dunyaya tanitmak icin ne yapiyon da laf ediyon duduk?" diyen olursa diye soyluyorum bunu. benim elimden gelen bu.
yalnız yaşarken başa gelebilecek en kötü şey
-
eve birinin gelmesi.
messi neymar podolski sneijder
12 haziran 2015 özgecan aslan davası
-
ingiliz yargıç gece yarısı parktan geçen kızı korkutan adama 7 yıl 7 gün hapis verince şaşıran gazeteciler sormuşlar:
- adam kıza elini bile sürmedi, kaçan kızın çığlıklarına yetişenler de adamı yakaladılar. bu 7 yıl 7 gün çok değil mi?
yargıcın cevabı hukuk tarihine geçecek düzeydedir:
- kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl, ingiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır.
(bkz: geç gelen adalet, adaletsizliktir)
2 trilyon dolar ile yapılabilecekler
-
kaçak sarayın karşısına onun on katı kadar büyük ve ihtişamlı bir saray inşa ettirip içine esed ailesini yerleştirirdim. esed'e bayıldığımdan değil, maksat trollük olsun.
loki (dizi)
-
loki'nin final sezonu hakkında yazdık! yazımız için: zamanın ötesinde
ilk sezonunu 2021 yılında izlediğimiz loki dizisi, verdiği iki yıllık aranın ardından geçtiğimiz günlerde finalini yaptı. avengers: endgame filminden sonra birkaç dizi ve film dışında hayal kırıklığı ile geçen dönemin ardından gelen loki finali, biz hayranlara uzun zaman sonra özlediğimiz kalitede bir marvel işi sundu. dilerseniz, kısa bir şekilde ilk sezonun nasıl sona erdiğini hatırlayalım. ardından, ikinci sezon ile ilgili düşüncelerime geçelim.
--- spoiler ---
kısa bir hatırlatma
zaman koruyucuları’nın hiç var olmadığını öğrenmemizin ardından, tva’in arkasında kimin olduğunu bulmak için hiçliğin ötesine giden karakterlerimiz, loki ve sylvie, orada hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaşırlar. “geriye kalan” sıfatı altında çoklu evrendeki diğer kang’leri yenen “fatih kang” ile tanışan karakterlerimiz, ondan aldıkları bilgilerle ortaya çıkan her bir alternatif zaman çizgisinin çoklu evrenleri yok edecek kangler anlamına geldiğini öğrenirler. sylvie’nin bütün bunlara rağmen kang’i öldürmesiyle birlikte alternatif zaman çizgileri serbest kalmış olur.
zamanda kayma
altı bölümden oluşan ikinci sezonumuz tam olarak ilk sezonun bittiği yerden devam ediyor. sezonun ilk kısımlarında olanları tva’dekilere anlatmakla uğraşan fesatlık tanrımız, bir yandan da yaşadığı zamanda kayma problemine çözüm bulmaya çalışırken oscar ödüllü oyuncu ke huy quan‘ın canlandırdığı ouroboros karakteri hikayeye giriş yapıyor. tva’nın kuruluşundan beri burada olan ouroboros’un göreviyse tva çatısı altında oluşan problemleri çözmek.
izleyici kitlesi ele alındığında, ilk sezona kıyasla aksiyon seviyesinin yükselmesini beklediğimiz dizimiz, beklenmeyeni yaparak aksiyon seviyesini düşürerek diyalogları artırıyor. loki gibi geçmişte işlediği suçların cezasını hala çekmekte olan bir karakter için bu karar tam da yerinde olmuş diyebilirim. içi boş diyaloglar yerine, her bir kelimenin anlam taşıdığı karakterin dönüşümünü sonuna kadar hissettiren kaliteli sahneleri izlemek, on dört senedir hayatımızda bulunan karakterimize iyice bağlanmamızı sağlıyor.
bir diğer güzel yanı ise bahsettiğim bu kaliteli diyalogların sadece loki’nin karakter gelişimiyle sınırlı kalmayıp owen wilson‘un canlandırdığı mobius karakterini de doğrudan etkilemesi. loki ile yaptıkları bir sohbette, ”nasıl bir yaşamım olduğunu bilmek istemiyorum ya güzel bir hayatım varsa?” cümlesi, karakterin yaşadığı ikilemi ve korkuyu bize göstererek finale doğru giderken karakterimizin rotasını nasıl çizeceğini merak ettiriyor.
kaçınılmaza doğru
sezonun içerisinde ilerledikçe artan zaman çizelgelerinin kontrolden çıkmasıyla karakterlerimizin çözüm arayış süreçlerini izliyoruz. hikayenin bir diğer kısmında miss minutes ve ravonna karakterlerinin bir kang varyantı olan victor timely’e ulaştıklarını görüyoruz. elbette, ona ulaşanlar bu kadarla sınırlı kalmıyor. mobius ve loki’nin de ona ulaşmaya çalıştığı sahneleri izlememizin ardından sylvie’nin ortaya çıkıp ”ne kadar kang varsa öldürürüm, arkadaş!” mantığıyla timely’i koruyan loki ile mücadele ettiği kısımlar, sezonla ilgili beni rahatsız eden ender noktalardan bir tanesi oldu.
genel olarak dizi boyunca yazılan karakterlerin geçirdikleri değişimleri çok net bir şekilde görmek mümkün olsa da sylvie için bunu söylemek biraz zor. diğer karakterlerin aksine, ilk sezondaki kişiliğinin ötesine gidemeyen karakterimiz, sezon boyunca sürdürdüğü bencil kişiliğini aşamıyor. loki ile kurduğu diyaloglarda olanların yükünü loki’nin omuzlarına atmasıyla seyirciyi biraz sinir ediyor.
ikinci sezonun temasının bir döngü olarak değerlendirmek mümkün. victor timely ve ouroboros karakterlerinin birbirlerini kişisel olarak tanımadan yaptıkları çalışmalarda birbirlerini örnek alması veya loki’nin sürekli aynı şeyleri yaşayarak farklı sonuçlar elde etmeye çalışması bunun örneklerinden. ouroboros isminin ”kendi kuyruğunu ısıran bir yılan” anlamına gelmesi, sezon içinde yaşananları ve yaşanacakları özetler niteliğinde.
hikayelerin tanrısı
sezonun sonuna yaklaşırken loki’nin yaptığı her bir konuşmanın alttan alta hikayenin sonuna geldiğimizi hissettirmeye başlıyor. kang ile yaptığı konuşmayı gördüğümüz sahnelerde bu konuşmayı yüzlerce belki de binlerce defa tekrarladığını fakat ne yaparsa yapsın sonucun değişmediğini öğrendiğimiz kısımlarda loki’nin gittikçe bir süper kahraman edasıyla ne olursa denemeye devam ettiğini izlemek karakterin geçirdiği evrimi gözler önüne seriyor.
doğru kararı vermek için zamanda geriye giderek mobius ile tanıştığı ilk ana dönen loki, yaşadığı binlerce yıllık hayatında gerçekten arkadaş diyebileceği tek kişiyle veda niteliğinde bir konuşma gerçekleştiriyor. uzun yıllardır kim olduğu konusunda bir arayışta olan karakterimiz yıllardır tekrarladığı ”görkemli amaç” felsefesine sonunda bir anlam getiriyor. mobius’un ona kurduğu ”hayattaki amaçlar görkemli olmaktan çok yüktür, inan bana sırf yükü kaldıramadığın için o yükten kaçan adam olmak istemezsin.” cümlesiyle birlikte ”görkemli amacı”nın ne olduğunu dair bir karara varıyor.
ilk thor filminin sonuna bir selam gönderilerek odin’le yaptığı konuşmadaki sözlerini tekrarlayan karakterimizin tüyleri diken diken eden yolculuğunun belki de son repliklerini dinleyerek yolculuğun sonuna şahit oluyoruz. dokuz diyarı birbirine bağladığı söylenilen yggdrasill ağacı metaforunun kullanıldığı sahnede, birbirinden ayrılıp kopmakta olan zaman dallarını birbirine bağlayarak ortasına geçen loki’nin fesatlık tanrısı isminin yerini hikayelerin tanrısı’na bıraktığını izliyor, zamanın ve evrenin merkezine yerleşerek ”geriye kalan” olduğunu görüyoruz.
detaylar
uzun yıllardır izlediğimiz karakterin böylesine bir gelişimle yaptığı finali izlemekten mutluluk duyuyorum. tom hiddleston‘un sergilediği performans, yıllar geçtikçe artsa da dizi performansıyla birlikte şahlanıyor desem abartmış olmam.
owen wilson‘un performansını da övmem gerek. zamanın akışını kontrol eden kıdemli bir memur tiplemesini izlemekten sıkılacağımı sanmıyorum. asla düşmeyen oyunculuğunun yanı sıra, karakterin yükseldiği anlarda bile karakteriyle bütünleşmiş bir biçimde verdiği reaksiyonlar izleme keyfini artıran noktalardan bir tanesi.
görsel olarak iyi bir seviyede olan yapımda, teknik olarak gözüme bir sıkıntı çarpmadı. efektler ve sanat tasarımı konusunda belirli bir standardı ilk sezondan beri koruyan dizimiz, çıtasını bozmadan devam ediyor. diyalogların bollaştığı sezonda sahnelere göre tercih edilen müzikler, olması gerektiği gibi sahneleri bir üst seviyeye taşıyor ve ciddiyetini dağıtmıyor.
bir değişiklik olmazsa, dizi bu sezonla birlikte finalini yaptı. senaristler yaptığı açıklamalarda şöyle diyor: ”bu diziyi breaking bad olarak ele alırsak, neden bir better call saul‘umuz olmasın?” bu sözler, ilerleyen günlerde bir spin-off ihtimalini doğuruyor. mobius’un başrolünde olduğu bir yan hikaye fena olmaz sanki?
son sözler
final bölümüyle birlikte tam olarak bir kesinlik olmasa da hikayesel olarak tom hiddleston‘un loki’sine veda ettik. karakterin secret wars filminde önemli bir rolü olacağı söylentileri olsa da umarım bunun gerçekleştiğini görmeyiz. mükemmel bir şekilde sona eren yolculuğu tadında bırakarak veda etmek, bazen en iyi seçenek olabilir.
dizinin marvel evrenindeki yerinin dışında, genel olarak da iyi bir dizi olduğunu düşünüyorum. gözünüzü kırpmadan başlayabileceğiniz ve sizi asla sıkmayacak bir kalitede.
--- spoiler ---
hasan karakaya
-
kendisi ölenin arkasından çok konuşurdu, hatırlanılsın istedim. ben konuşmayacağım. çünkü kendisi kadar müslüman değilim.
türkçe futbol tezahüratlarının ingilizceleri
-
fountain head fold fold
darling darling darling darling aman,
when summer comes my crane bird sings
leylim leylim leylim amman
ı found you in the meadow
ı dont give you to strangers
let me take you to myself
let me cuddle you in my bosom
oooooooo
boy is ours girl is ours
hey hey hey
boy is ours girl is ours
maya takvimi
-
mayaların zaman dizgesi.
maya yılı her biri yirmi günlük 18 aydan oluşur. ayrıca haab adı verilen beş ekstra gün daha vardır. 360 günlük periyoda tun adı verilir ve bu periyod takvimin temelini oluşturur. aynı zamanda bunun katlarından oluşan bir sistem vardır. 20 tun 7200 gün ya da bir katun 14.400 gün ya da bir baktun olarak adlandırılır bu seri bu şekilde 63 milyon yıldan oluşan 1 alatun'a kadar devam eder.
raftaki fahiş fiyatı durduracağız
-
"ama kasaya gelince işler değişir ona karışmam" olarak devam edebilecek ifadedir.