hesabın var mı? giriş yap

  • baba : oğlum kuşun (muhabbet kuşu) suyu bitmiş niye bakmıyorsunuz bağırıp duruyor hayvan ?
    anne : "beşiktaş" "beşiktaş" demeyi öğreteceğine "su" "su" demeyi öğretseydin sen de.

  • türkiyede yaşayanları hayatlarının en güzel çağlarını akp denen şeyle beraber geçirmişlerdir.

    en büyüğü bu illet başladığında 21 yaşındaydı. şuan 33
    en küçüğü 16 yaşındaydı, şuan ise 28

    bu yüzden gelmiş geçmiş tüm nesiller içinde en şanssızları diyebilirim.

  • - abi nerde yiyelim yemeği, nereye gitsek?
    - farketmez abi, nereyi istersen...
    - o zaman x e gidelim bari
    - ya abi x e gitmeyelim, ben daha dün yedim orda
    - hmm, y ye gidelim madem
    - y ye de gitmeyelim abi, orası pahalı biraz, param kalmadı
    - yürü o zaman z ye gidelim en iyisi
    - yapma be abi, oranın yemekleri iğrenç... aç kalırım daha iyi...
    - lan yarraam nereye gidecez o zaman?
    - abi benim için farketmez cidden, sen söyle...
    - ?!!??

  • aman sömürmediğiniz duygu kalmasın, dibini sıyırın iyice her duygunun.

    barış akarsu türk rock müzik tarihinde en büyük izi ölümüyle bırakmıştır. kimsenin anısını, hatırasını incitmek istemem, hatta kendisinin sahnede canlı izlemiş biri olarak iyi bir sahne performansı olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim ama barış akarsu bu kadardır. filmi yapılacak biri değildir. adı her aklımıza geldiğinde genç yaştaki trajik kaybını hüzünle hatırlar, bir iki güzel yorumunu özlemle anımsarız, hepsi o kadar. asıl saygısızlık bu yazdığım değil, insanların duygularını sömürmek için bu ölümden bir hikaye yaratmaya kalkmaktır.

  • başımdan geçeni anlatayım siz anlayın..

    babam ile birlikte akşam yemeğini dışarıda yiyecektik. babam da beni oturduğumuz semt içersinde bir restauranta yönlendirdi. adımı da verirsen yardımcı olurlar orada bekle bende geliyorum birazdan dedi. ben dediği yere gittim oturdum ve beklemeye başladım ama babamdan kimseye bahsetmedim. ne fark eder ki dedim gelince zaten babamı tanıyan varsa görecek dedim. beni tanımasına gerek yok diye düşündüm. beklerken önüme servis açılmaya başlandı. kaşık çatal ve salata tabağı geldi önüme. bir süre sonra babam içeri girdi. içeride hoş beş ayak üstü sohbet ettikten sonra beni gördü yanıma geldi. restaurant sahibi ile benim oğlum işte falan diye beni de tanıştırdı. o arada hemen birisi geldi ve önümde ki salata tabağını aldı ve dolaptan başka bir salata tabağı geldi önümüze!! içeriği aynı olan tabak samimi bir yakın çıkınca neden değişmişti acaba ?

    edit: restauranttan çıkarken sorduğumda ilk tabak içerisinde ki malzemelerin taze olmadığını söylediler bana. ama öyle bir geçiştirdiler ki o tabağın artıklardan toplanmış olma ihtimali çok büyük olasılık...

  • tabi canim ,sen sirf ehliyet aldin diye istedigin herkesi oldurme hakkina her zaman sahip olmak zorundasin.

    ne duzeyde sacmaladigini idrak etmekten uzak bir yazari onumuze koyan baslik.

  • kahve dükkanı olarak kurulup, 3.57 trilyon (mart 2022) hacme ulaşan borsadır.

    1680 yılında jonathan miles, lonra'nın bank bölgesinde bulunan change sokakta jonathan's coffee shop'u açtı. 1690 yılına gelindiğinde ise şehirde hisselerini pazarlayan 100'den fazla şirket bulunuyordu.

    tüccarlar, thames nehri üzerinden şehre giren diğer tüccarlar hakkında bilgi almak için diğer tüccarlarla buluşmak için jonathan's coffee shop'da buluşuyorlardı.

    kafede haberler, barın arkasında bulunan panolara yazılıyordu. zamanla, tüccarlar, şehre giren gemiler hakkındaki son bilgileri iletecek bir koşucu ağı oluşturdular ve bunlardan sağlanan bilgiler bu panoya yazılmaya başladı.

    kahve dükkanı 1748'deki büyük londra yangını sırasında yanınca, brokerların maddi desteği ile hemen yeniden inşa edildi ve new jonatthan's adını aldı. 1773 yılında ise london stock exchange adını alarak bugünkü londra borsasının temelini oluşturdu.

    kaynak: history extra, wikipedia