hesabın var mı? giriş yap

  • geçen gün sirkeci'de bir mekanda 6 tl'lik bişeyler atıştırdıktan sonra hesabı ödemek için kasaya geldim ve 10 tl uzattım.

    -abi 1 liran var mı?
    +maalesef
    -artık 4 tane 1 liran var abi. afiyet olsun, yine bekleriz.

    seviyorum lan böyle yaratıcı, anlık espri yapan esnafları.

  • ibrahim tatlıses bile evlenmek için beyninin yarısını kaybetmeyi bekledi. :)))))))))

  • ''dolar artıyor ya ne oluyor?'' ''10 tl olsun oyum reise'' ''eee biz mayışımızı tl ile alıyoruz, dolardan bizene ameriga düşünsün.'' ''eee yol yaptılar, bina yaptılar.'' ''dolardaki artışı kabul etmiyorum.''

    türkiye'nin ithalat ve ihracat verileri 2018 dolar bazında;

    etler ve yenilen sakatat aldığımız: 64.243.180 sattığımız: 121.179.953
    canlı hayvanlar aldığımız: 415.666.652 sattığımız: 12.624.322
    balıklar, kabuklu hayvanlar vs aldığımız: 53.093.542 sattığımız: 219.253.952
    yenilen sebzeler ve bazı kök ve yumrular aldığımız: 138.278.438 sattığımız: 331.496.464
    yenilen meyveler ve sert kabuklu meyveler aldığımız: 191.396.780 sattığımız: 990.728.130
    hububat(tahıl) aldığımız: 767.265.566 sattığımız: 29.459.963
    hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar, yemeklik katı yağlar aldığımız: 335.315.520 sattığımız: 304.258.675
    kakao ve kakao müstahzarları aldığımız: 136.417.944 sattığımız: 143.773.861
    meşrubat, alkollü içkiler ve sirke aldığımız: 40.626.519 sattığımız: 80.856.477
    gıda sanayiinin kalıntı ve döküntüleri aldığımız: 362.369.073 sattığımız: 67.955.327
    tütün ve tütün yerine geçen işlenmiş maddeler aldığımız: 149.523.083 sattığımız: 226.103.393
    metal cevherleri, cüruf ve kül aldığımız: 316.296.155 sattığımız: 386.981.777
    mineral yakıtlar vs aldığımız : 10.333.801.609 sattığımız : 968.558.218
    inorganik kimyasallar aldığımız : 394.963.774 sattığımız : 400.145.826
    organik kimyasal ürünler aldığımız : 1.645.266.811 sattığımız : 157.059.462
    eczacılık ürünleri aldığımız : 1.645.266.811 sattığımız : 286.853.798
    gübreler aldığımız : 422.061.872 sattığımız : 43.940.148
    debagatte ve boyacılıkta kullanılan hülasalar aldığımız : 573.993.541 sattığımız : 187.037.773
    plastikler ve mamulleri aldığımız : 3.674.399.296 sattığımız : 1.474.194.655
    kauçuk ve kauçuktan eşya aldığımız : 768.622.411 sattığımız : 739.277.730
    ağaç ve ahşap eşya, odun kömürü aldığımız : 258.924.607 sattığımız : 202.731.106
    kağıt ve karton vs aldığımız : 698.409.112 sattığımız : 439.383.917
    pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat aldığımız : 722.589.199 sattığımız : 478.100.360
    kıymetli veya yarı kıymetli taşlar aldığımız : 5.113.577.898 sattığımız : 1.427.198.869
    demir ve çelik aldığımız : 4.898.046.000 sattığımız : 2.684.126.162
    alüminyum ve alüminyumdan eşya aldığımız : 1.029.274.955 sattığımız : 733.044.078
    kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler aldığımız : 6.975.975.226 sattığımız : 3.826.615.173
    elektrikli makina ve cihazlar aldığımız : 4.801.891.897 sattığımız : 2.116.495.679
    .
    .
    .

    toplam aldığımız : 61.901.619.342 dolar
    toplam sattığımız : 41.184.990.859 dolar
    fark : 20.716.628.483 dolar yani 94.801.230.393 tl

    hemen hemen tüm ürünlerde 1 satıp, 2-3 alıyoruz. yani bizim dışa bağımlılığımızın kısa sürede sona ermesi, dolardaki artışın bizi etkilememesi tarzı şeyler hayal hayal. 2018 ithalat ve ihracat verilerine bakıldığında, dolardaki kuruşluk artışların aslında halkın sırtına vurulan bir yumruk olduğunu, ekonominin anasını ağlattığını bilmeyenler vermeye devam etsinler, oylarını elbette.

    dolardaki 10 kuruşluk artış sonucunda fark 96.872.893.241 tl. yani 10 kuruşluk artışın bize zararı 2.071.662.848 tl. yani türkiye'nin 10 kuruşluk artıştaki ödemesi gereken fazla para bu. bilal'e anlatır gibi, türkiye'nin her 10 kuruşluk artışta cebinden eksilen parası bu, anlat artık anla. okuması zor değil mi siz bi de yazmasını düşünün.

  • pazar günü başlayacak olan katar dünya kupası muhtemelen son 50 yılın en kötü dünya kupası olacak. kimsenin istemediği, hem iklim hem ülke koşullarının böyle devasa bir organizasyona uygun olmadığı herkesçe bilinirken neden dünya kupası katar'a verildi?

    2009 yılında düzenlenen fifa kongresinde dünya kupası'nın hem 2018 hem 2022 ev sahipleri belirleniyor. 2018 dünya kupası'nda en iyi teklif ingiltere'ye aitken 2022 dünya kupası'nda amerika birleşik devletleri çok öndeydi. ancak sonuç olarak 2018 dünya kupası rusya'ya, 2022 dünya kupası katar'a gidiyor. insan hakları konusunda sicili zayıf bu iki ülkede futbol için altyapılar da oldukça kötü durumda. bu nedenle bu kararlar da şaibeli. ek olarak haziran- temmuz aylarında düzenlenen organizasyon için katar'ın iklimi de uygun değil.

    fifa otelinde yetkililere özel paketler teslim edildiği konuşulurken bu ülkeler kendilerine oy veren ülkeler ile jeopolitik anlaşmalar yapmaya başlıyor. katar'ın ihale komitesinde yer alan phaedra al-majid muhbir olarak ortaya çıkıyor ve katar'ın afrika'dan gelen federasyon yetkililerine oyları karşılığında para teklif ettiğini iddia ediyor.

    ilerleyen günlerde katar tahtının varisi olan şeyh tamim bin hamad al thani'nin sahibi olduğu bir konsorsiyum paris st germain'i satın alıyor. katar hükümeti fransa'dan birkaç airbus satın alıyor ve şüpheler daha da artıyor. michel platini'nin oyunu sattığını konuşulmaya başlanıyor. tayland- katar arasında da oldukça ucuza doğal gaz anlaşması yapılıyor. tayland'lı üyenin de oyunun satın alındığı gündeme geliyor.

    katar bu iddiaları inatla reddetse de son günlerde çıkmış fifa uncovered belgeselinde durum az çok anlaşılıyor.

    (bkz: fifa uncovered)

    rezillikler burada da bitmiyor. dünya kupasına hazırlanmak için bir ülke aniden şantiye alanına dönüştürülüyor ve her yerde hızla inşaatlar başlıyor. bu inşaatlarda da pek çok göçmen işçi çalışıyor ve emniyetsiz çalışma koşullarından dolayı binlerce işçi hayatını kaybediyor. aşağıda 2021 yılına kadar olan işçi ölümlerinin dağılımının grafiği var:

    görsel

    resmi istatistiklere göre, 2010 ile 2019 yılları arasında ülkede katarlı olmayan 15.021 kişi ölüyor. bu her yaştan ve her meslekten insanı kapsadığı için çalışma koşullarıyla ölen göçmen sayısını bildirmiyor ancak zaten resmi sayıların güvenilirliği de çok şüpheli. katar'a göre sadece üç işçi işle ilgili nedenler yüzünden öldü. aşırı sıcaklar ve diğer inşaatlar yüzünden kaynaklanan ölümler buna dahil edilmiyor. ek olarak vardiya saatleri dışında barındıkları yerlerde ölen binlerce göçmen işçi de hesaba katılmıyor. guardian'a göre 6500 işçi bu nedenlerden dolayı ölüyor.

    katarlı doktorlar ölümlerin yaklaşık %70'ini akut kalp-solunum bozukluklarına bağlı "doğal ölümlere" bağlıyor. ancak kalp ve solunum yetmezlikleri ölüm nedeni değil sonuçları. kalbin durmasının altında yatan neden kalp krizi veya başka bir düzensizlik olabilirken solunum yetmezliğine neden olan alerjik reaksiyonlar veya zehirlenmeler olabilir. wdr tarafından yayımlanan belgesel world cup of shame'de bu konuya daha detaylı yer veriliyor.

    (bkz: world cup of shame)

    sonuç olarak katar, bu organizasyona ev sahipliği yapma hakkını verdiği rüşvetler ve yaptığı anlaşmalar ile elde etti. normalde haziran-temmuz'da düzenlenen bu organizasyon uygun olmadığı için kasım-aralık aylarında düzenleniyor. stat çevresinde alkol satışı olsa da halka açık yerlerde alkol yasağı devam ediyor. bütün bunların yapılabilmesi için pek çok işçi hayatını kaybediyor. izleyeceğimiz en tatsız dünya kupasının özeti bu.

    edit: şüpheli bilgileri çıkardım.

  • rapor almak için arkadaş acile girer ve böbrek taşı döküyor numarası yapar. ağrı kesici vurucaz derler rapor için iğnenin altına yatar. sonra rapor için teşhis lazım, tahlil lazım derler. idrar tahliline gönderirler. 'lan bende taş yok ne yapacam' diye düşünen arkadaş idranının içine bahçeden bulduğu bir kaç küçük taş parçasını atar.

    tahlil yapan cihaz bozulur.

    bunu yapan arkadaş sözlükten bilinen biri, isteyen olursa ifşa ederim memnuniyetle :)

    aylar sonra gelen edit: onca sorudan sonra artık yazayım dedim. bu aklı selim arkadaşımız emre islekk

  • kanım dondu şerefsizim. nasıl bir cehalet nasıl bir ahlaksızlık bu? evladım olsa keserim, babam olsa öldürürüm... potansiyel katil çomar sürüsüyle yaşıyoruz, canımız pamuk ipliğine bağlı. normal bir hukuk devleti olsak, bu video kamu davası açılması için yeter sebeptir. toplayacaksın videodaki bu çomarları tek tek.

  • bu filmde en çok dikkatimi çeken şey "murat'ın çiğnenmesi".
    her izleyişimde çok takılıyorum bu deyişe lan.

    -murat'ı araba çiğnemiş!
    -nee? araba mı çiğnemiş!!!

    -onu gördüm baba.
    -kimi kızım?
    -kardeşimizi çiğneyen adamı gördüm.

    -o geldi.
    -kim?
    -kim olacak, murat'ı çiğneyen!
    -nee? murat'ı çiğneyen mi?! çağır gelsin.

    bir sakız gibi çiğnedi murat'ı pezevenk.

  • dahil oldugum kuluptur.
    bir tuvalet
    bir mutfak
    bir adet tv
    bir adet aşiri rahat cekyat
    bir adet internet baglantili laptop
    bir adet sevismek icin eş
    sinirsiz gida

    bu imkanlar saglanirsa disari cikani siksinler.

  • bu yönteme gençleştirme denir. ve bu mevsimlerde yapılır. seneye tekrar yeşerir o ağaçlar. hatta, daha taze ve canlı sürgünler verir. ancak, ağaç hasta değilse yapılmaz.

    ağaçlar hasta ise, doğru bir tekniktir.

    edit : uyarılar geldi. bu teknik sadece hasta ağaca uygulanır gibi bir anlam çıkıyormuş.

    sonuç : gençleştirme tekniği; hasta ve/veya yaşlı ağaçlara uygulanır.

    edit 2 : açıklama geldi.

    debe editi : görsel dibinden kesilmiş bir ağacın yeniden canlanması.