ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
robert lewandowski
-
biraz önce wolfsburg'a 1 dk içinde 2 gol atarak gerçek bir forvet nasıl olur göstermiştir.
edit : 4 dk içinde hat-trick yaptı
edit 2 : 7 dk içinde 4. golünü de attı, insan gibi oynamıyor adam.
yeter la amk editi : 9 dk içinde 5. golünü de attı.
klişe timi
-
ikinci el otomatik araba alınmaz,
almanya'da tuvalette 5 dakika geçirsen bile şef geliyor , bir şeyin mi var diye soruyor.,
gelibolu'ya gittiğinde rehber olacak, anlatacak,
bim güzellemesi,
toprak her zaman para.
iki ev alcan, birini kiraya vereceksin. oh mis.
adamlar, bizim ülkemizde bizden iyi tatil yapıyor.
adamların parası değerli abi.
kim alıyor lan bu evleri?
avm'ye gitsen her yer dolu.
kredi çekmeden para biriktirilmiyor.
piyasada para dönmüyor.
evi 3 yıl önce x fiyata aldım, şu anda y verseler satmam.
lan oğlum çıldıracağım artık aynı sohbetlerde aynı muhabbetleri duymaktan. nasıl bir ülke olduk lan biz? lan herkes aynı. sırf bu cümlelerle hayatını bitiren var. burda bile bunları sanki ilk kez yazılıyormuş gibi yazanlar var.
stajyer
-
staj süreleri boyunca siklenmeyen, onlara laptop dahi verilmeyip kendi getirdikleri laptopta amanın kartvizit düzenletmek yok bilmem excel ile ilgili bir iki ufak tefek düzeltme yaptırmak, fotokopi çektirip zımba bastırmaktan öteye şeyler verilmeden kendi başlarına staj defterlerine ne yalanlar yazmak zorunda bırakan işverenlere dert olmuş sanırım.
o stajyer bok var gibi sabahın 6'sında kalkıp dizi, film izlemeye geliyor değil mi sıcak yatağından kalkıp?
aldıkları maaşmış. beyim beyim o maaşı sen ödüyorsun zaten değil mi? bu arada maaş denilen ücret asgari ücretin %30'una tekabül ediyor. ben vereyim o parayı da yatağımdan kaldırmayın beni diyecek o kadar çok stajyer var ki.
askerlikteki x bilen var mı sorusu
-
komutan: fırıncı var mı?
(kimseden ses çıkmaz)
komutan: kimya okumuş biri var mı?
(2 kişi öne çıkar)
komutan: siz hamurun ölçüsünü falan iyi ayarlarsınız, geçin fırına
hayata dair iç burkan detaylar
-
28 yil hayatimin askini bulucam diye dolandim durdum. sonunda buldum da. yaklasik iki yil ciktiktan sonra evlendik. ayaklarim yere degmiyordu. karninda kelebeklerin ucusmasi ne demek ogrenmistim. sonra bir gun bana baba olacaksin dedi. dedim ki ben bu hayatta hic yasamamisim. nasil bir mutluluk anlatamam. yasayanlar zaten bilir, yasamayanlar da umarim ogrenir. neyse uzatmayalim, gebeligin 24. haftasinda ogrendik ki bebekte gelisim geriligi var. sonuc husran tabi, 26 haftalikken kaybettik bebegimizi. arastirdik cocukta hic bir sorun yokmus. meger annesi, esim losemiymis. olsun dedik tedavisi var. mix tip cikti iyi mi(aml+all). 2.5 yil tedavi gordu, denenmedik kemoterapi kalmadi, 56 kilo olan esim 39 kiloya kadar dustu. habloid kemik iligi nakli yapildi. son alti ay esimden cok cocugum gibiydi. bebekler gibi her seyi icin yardima ihtiyac duyuyordu. annesi dahil herkes ya olsun ya iyilessin derken ben hep allahim her seyimi al ama esimi alma diye dua ettim. sonuc yine husran. 32 yasinda kaybettim. yaklasik 4 yil olacak. benim ic burkan detayim bu. bunu buraya niye yazdim onu da bilmiyorum.....
edit: gelen mesajlar icin herkese cok tesekkur ediyorum. belki de bunun icin yazdim, belki cevremde anlaticak kimse kalmadi o yuzden onu bilemicem ama yazdigim icin memmunum.
edit2: beni benden daha iyi anlayan yazar arkadaslarima cok tesekkurler. ozellikle "okurken sanki hayattan hep almak istedikleriniz varmış da bir türlü alamamışsınız, hep kursağınızda kalmış hevesleriniz gibi hissettim" diyen yazar arkadasa ayri bir tesekkur etmek istedim.
en pisi pisine ölen ünlü
-
(bkz: sevim tanürek)
irem derici'nin şarkısının sakız manisi çıkması
-
müziğini nasıl bulmuşlar onu merak ettim şimdi. tuvalette dozurt bızıırt filan random atıp notaya mı dökmüşler?
ticari olarak başarılı bence.
kulağa hoş gelen her türlü müziği dinlerim
-
entel geçinen sonradan görmelerin zoruna giden söz. ya ne olacaktı, sizin gibi özenti olup kendimizi sadece bir müzik türüne mi mahkum edecektik? her müzik türünün (istisnasız her birinin) mükemmel örneğkleri vardır ve bunların arasından kulağa hoş gelenler, o an için insanın ruhuna hitap edenler elbette ki dinlenir. gerçi çakma entel zübükzadeler için de durum böyledir ama ezik oldukları için kabul etmeyi kendilerine yediremezler..
not: ayrıca toplum içinde bir kimlik oluşturma çabasında olan ezikler de bu sözü sevmezler. ne yapsınlar adamlar özde birşey olmayınca popçuyum, rockçıyım gibi sıfatlarla toplumda sivrilmeye çalışıyorlar..
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
-
yatmadan önce, telefonu şarja takmaya yeltendiğinde, şarjın en ufak azalmadığını gördüğün an.
4 ocak 2015 sarıkamış şehitleri anma rezaleti
-
saat 9'da başlaması gereken anma yürüyüşünün, protokolün gecikmesi gerekçesiyle 11'e ertelenmesi durumudur.
binlerce kişi dedelerinin yolunda yürümek için sabahın köründe orada toplanmışken, mevki sahibi kişilerce bekletilmektedir. iste tam da o şehitlerimizi ölüme gönderen zihniyetle ayni zihniyetteki kişilerce yapılınca insan şaşıramıyor da.
ondan sonra osmanlıcaymış falan filan. sen önce atana sahip çık.
edit:
bazı arkadaşlar zihniyetin o zihniyet olmadığını söylüyorlar. ben de bildiklerimi buraya yazayım eğer gerçekler farklıysa tekrar düzeltiriz.
harekat bizzat enver paşa tarafından önerilmiş ve tasarlanmıştır. padişah abdülmecitin torunuyla evli olan osmanlı paşa'sı tarafından. ve bu harekatın riske değer olduğunu devletine anlatmış(yani ölürlerse ölsünler denilmiş) ve kabul ettirmiştir. savaş bağımsız bir birlik tarafından değil bizzat osmanlı devleti ile rus devleti arasında yapılmıştır. harekat başarısız olunca paşa istanbula dönmüş ve osmanlı devleti tıpkı şu anki şanlı hökümetimiz gibi harekat hakkında yayın yasağı getirmiştir.
şimdi bu hangi zihniyet oluyor acaba?...
.
.
debe edit:
sarıkamışta kendini feda edan çocuklarımız için gelsin:
--- spoiler ---
çocuklar ölebilir yarın,
hem de ne sıtmadan ne kuşpalazından
düşerek de değil kuyulara filân;
çocuklar ölebilir yarın,
çocuklar sakallı askerler gibi ölebilir yarın,
çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında,
ne bir santim kemik, ne bir damla kan,
çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında
arkalarında bir avuç kül bile değil
arkalarında gölgelerinden başka bir şey bırakmadan.
--- spoiler ---
o zamanlar çocuklarımıza sahip çıkan olmamış en azından şimdi çıkalım:
(bkz: otizmli çocuklara öğretmen kampanyası)
güvenlik açığıyla alakalı bir sorun olmamıştır
-
içişleri bakanı açıklaması. çüş!
---------------------------------------------
düzenleme: (bkz: 10 ekim 2015 ankara barış mitinginde patlama) bu konuyla ilişkili bir açıklamadır.
linki ise biri atsın ekleyeyim, canımız sıkkın, link bulasım yok. söyledi işte yalan söyleyecek halimiz yok.
"bi bitmediniz amk" isimli suser linki attı, teşekkürler kendisine: https://www.youtube.com/watch?v=94zpn6yu5s4
bir gün linksiz kendinizin bile yaşamadığına inanacaksınız neredeyse. bu kadar deney yoluyla yaşanılan hayatlar insanı boğar.
ebru gündeş'in 40 milyon tl'ye ev alması
-
bu adam parasını peşin ödemeye alışmıştır ama elin ingilizi sorar nereden buldun bu parayı diye. "kredi çektim" demek işte bu sorulara en güzel cevap olur.
15 temmuz'da sokağa çıkanlar gezi gençliği değildi
-
ama senin çocuklar da orada yoktu. onlar da mi vatanını sevmiyor yoksa?