hesabın var mı? giriş yap

  • reisten önce yiyeceklerimizi ağaç kovuğunda muhafaza ettiğimiz için beni ikna etmiş açıklamadır, oyum reise

  • red kit'in azılı düşmanlarından biri olarak hatırlanır.

    billy the kid efsanesi aşağı yukarı dört yıl içinde, 1877'den öldürüldüğü 1881'e dek uzanan zaman diliminde yazılmıştır. o sırada, tam da morris'le goscinny'nin ilgisini çekecek türden, ölümsüz bir efsane bırakmıştır.

    goscinny'nin albümde* yazdığının aksine, billy the kid'in gerçek adı william h. bonney değil, henry mccarthy'dir. geleceğin billy'si 1859'da, çoğunlukla anne babası, patrick ve catherine mccarthy gibi irlandalı göçmenlerin yaşadığı bir new york banliyösünde doğar. babasının nasıl öldüğü bilinmemektedir. ama dul kalıp yeniden evlenen annesi 1873'de new mexico'daki silver city'ye yerleşir. genç henry'yi o dönemde çevresindekiler terbiyeli bir çocuk ve iyi bir öğrenci olarak anımsarlar. boş zamanlarında vahşi batı'nın kovboylarını anlatan dime novels'ı (on sentlik romanlar) okuyarak geçirir. goscinny'nin anlattığı, daha erken yaştan suça yönelmiş haydutlarla pek ilgisi yoktur.

    annesinin 1874'deki ölümünden sonra, henry bir koruyucu aileden bir başkasına geçer durur. yaşamak için ufak tefek işlerde çalışır. çünkü, kumarbaz ve alkolik olan üvey babası ona babalık edebilecek biri değildir. ilk kez 1875'de şeker değil ama bir parça peynir çaldı diye tutuklanır.

    işler billy için ancak 1877'de sarpa sarar: arizona'daki fort grant'e (red kit albümündeki fort weakling - cılız kale) yerleştiğinde, dönemin tanıklarına göre kentteki frank cahill adındaki demirci onu sürekli hırpalar. billy de en sonunda onu vurur. görünüşe göre meşru müdaafadır bu. cahill'in adamları peşine düştüğünden new mexico'ya kaçmak zorunda kalır ve tanınmamak için william h. bonney adını alır.

    billy önce bir hayban hırsızı çetesine katılır. sonra hayvan yetiştiricisi john tunstall'ın yanında koruma olarak işe başlar. tunstall, red kit'in le pied-tendre (lord badi) albümünün başkahramanına model olacaktır.

    o dönemde, bölgede arazi peşindeki insanların yanında yer alan tunstall'la lincoln kentini tümüyle ele geçirmek isteyen iki toprak sahibi, lawrence murphy ve james dolan arasındaki savaş kızışmıştır. ama billy ve regulators (tunstall'ın işe aldığı koruma takımının adı) görevlerinde başarılı olamazlar. murphy ile dolan'ın adamları onların işverenlerini 1878'de öldürür. lincoln'deki şiddet o kadar artar ki, yeni vali lew wallace billy'ye murphy-dolan çetesine karşı tanıklık etmek karşılığında af önerir. billy gidip tanıklık eder. ama savcı valinin verdiği söze uymaz ve kid'in hapisten çıkmasına izin vermez. o da kaçıp, regulators'tan geriye kalanlara katılır ve bir haydut yaşamı sürer. derken bir kaç ay sonra yeniden yakalanır. ölüme mahkum edilir. hapiste birçok söyleşi yapar. böylece efsanesini oluşturmaya başlar. tam idam edileceği gün başındaki iki nöbetçiyi öldürüp yine kaçar. bu kanlı kaçışlardan bıkıp usanan vali wallace, şerif pat garrett'ten buna bir son vermesini ister. billy'nin alışkanlıklarını iyi bilen garrett onu bulur ve 15 temmuz 1881'de, fort summer'da öldürür.

    red kit'te tüm vahşi batı efsanelerini birbiri ardına gülünçleştiren goscinny'nin gözünde kahramanın gülünç olabilecek tek özelliği billy'nin yaşıdır; dolayısıyla onu pis ve şımarık bir yumurcağa çevirmiştir.

    ve gerçek billy the kid: http://i.imgur.com/b2m1h.jpg
    ---
    (alıntı: red kit istanbul'da / yapı kredi kültür sanat)

  • ülkenin melihçi misin, eraycı mısın şeklinde ikiye bölünmesi. şimdi şöyle bir geçmişe bakıyorum, yıl m.ö 40 civarı. batı-doğu hun diye bölünmüştü türkler. o günden sonra en büyük bölünmedir türk tarihindeki. belki bir batı hunlu, doğu hunlu'yu severdi ama, bir eraycı asla bir melihçi'yi sevmezdi. eğer bugünlerde bu kadar ayrıştırysak, aha sebebi bi iki elemandır. çok yaşlandım lan :/

  • ulan evi var, işi var. işinde başarılı. yemeği iş yerinde yiyor, kıyafeti hep sabit, alışveriş masrafı yok. kadın bulayım da evleneyim çoluk çocuk yapayım derdi yok. en yakın arkadaşı patrick ile komşular. her gün birlikte takılıyorlar. mahalle baskısı yok. kirli siyasetçiler yok.

    bu ibne mutlu olmasın da kim mutlu olsun?

  • çakı attık, meşale attık, kapıyı kırıp attık, direği söküp attık, bir büyük rakı attık, üstüne sabri'yi saldık, melo çükületosuyla gol attı, sneijder ile iki tarafa selam verdirdik. ne dedin de ayının zoruna gitti söyle bağıralım.