hesabın var mı? giriş yap

  • atamın sadece içimizdeki yobazlarla bölücüleri değil yunan faşistleri de hala inim inim inlettiğini gösteren haber

    bu yobazların “keşke yunan kazansaydı” cümlesinin neden söylediği şimdi daha iyi anlaşılıyor.

  • henüz plastik maketler harici bir stadımız yokken yapılmış, güzel bir stad. henüz açılmamış bir stad ile kıyaslayıp "yanına bile yaklaşamaz" demek komik. zira biz türk telekom arena'ya yeni ısınmışken adamlar bu stadı yıkıp yerine daha modernini de yapabilir.

    bir takım problemleri olsa da, türkiye şartlarında güzel bir staddır. zamanında gıpta ile bakarken, şimdi dönüp bok atmak fazla abes.

  • spartacus war of the damned turkce altyazisi henuz ortalarda yok dayanamayip izliyim sonra tekrar izlerim dedim. bolumun ortalarinda bana popup ile altyazi yayinlandi turkce versiyonuna gecmek ister misiniz diye sordu. anam babam beni bunlar kadar dusunmuyor valla. butun reklamlarina tikladigimin sitesi.

  • bakanlık kademesinde bir ortağı olduğu tahmin edilen, akp'nin kurucularından kocadağ ailesine ait bir markadır. konumlandığı mekanlara bakarak "nasıl burada yer almışlar" demenize neden olacak kadar güzel yerleri çevirmeleri buradan gelir.

    sütiş markasının da sahibi aynı aile. son zamanlardaki starbucks eylemlerinin bilinçli olarak bu aile tarafından kontrol edildiği iddia ediliyor.

    (bkz: https://twitter.com/…un_/status/1724472407597928488)

    edit: imla

  • levye amk
    (bkz: half-life)

    "2 saat kaybolduk nolmuş lan?!" editi: okuldan kaçıp internet cafede half-life "atan" ve crossfire'da malum butona basıp sığınakta crossbow ile pusu kuran, ayrıca gene crossfire'da malum butona basmayı yasaklayıp dünyanın ilk nükleer silahsızlaşma antlaşmasını yapan, sıkılınca meydanda toplanıp levye ile birbirine giren ve sis atan tüm oç akranlarıma selam olsun. alayınıza impulse 101 ulan!

  • bu çocuk bir de yaratıcı(!) bir bakkal amcayla eşleşirse fantastik sonuçlar elde edilebilir.

    usta: aslan, kap gel bakalım bir ufak yoğurt!

    ***

    çırak: ufak nohut var mı?
    bakkal: ufak nohut mu? leblebidir o oğlum; ufak nohut diye bir şey olmaz.
    çırak: tamam. leblebi olsun.
    bakkal: ama leblebimiz biraz bayat şimdi. ben sana şam fıstığı vereyim, taze taze.

    ***

    usta: ???!!!