hesabın var mı? giriş yap

  • 1) utangaç insanlar etrafındakilerin tamamını aklı başında ve mükemmel zanneder. ilk olarak onların mükemmel olmadığını anlamak gerekir. bu yüzden öncelikle herkesin ayıplarını araştırmak lazımdır. lakin ortaya dökmek değil.

    2) utangaçlığı yenme konusunda bir defa sağlam bir rezil olmak gerekir. bu rezalet ahlaki konularda değil de toplumun genel kabul ettiği kalıpyargıların dışına çıkmakla mümkündür. örneğin bir tarikat şeyhi olan üftade, saygın bir makamda bulunan aziz mahmut hüdayi efendiye benliğini yenebilmesi için sokakta elma sattırmıştır. bizler de topluma absürt gelen bir kıyafetle sokakta dolaşabiliriz.

    3) bilgiyi diksiyonla harmanlama. sağlam yollarla edinilen bilgiler, güzel bir üslupla birleşirse toplumdaki pekçok kişinin üstüne çıkılır ve utangaçlık azalır.

    4) olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol, felsefesini hayatın her alanına yayma. toplum içinde yapamadığın birşeyi kapalı kapılar ardında yapmama.

    5) insanları kırmamak düşüncesinden vazgeçmek. evet insanları kırmak kötü birşey ama gönüllerini almak her zaman için mümkündür.

    6) hak ve hukuk kavramlarını çok iyi öğrenmek. birileri senin hukukunu çiğneyip hakkını yedikleri zaman makul bir şekilde tepki göstermen gerekir.

    7) sakarsın, beceriksizsin, yapamazsın gibi kelimelere aldırış etmeyip, bu özelliklerinin doğuştan geldiğini bildirmek. ancak daha sonra bu konularda eksiğin varsa düzeltmelisin.

    not: tüm bunları yapmak utangaçlığı giderir ama utangaçlık halleri herkes tarafından özlemle anılır.

  • istanbul'da otel odasında hakkın rahmetine kavuşmuş kişi. gerçek ismi nihat özpolat'dır.

    hayır, istanbul'da evin var, "evlerin" var, mekanın var şeklin var acaba neden otel odasındaydın? yapmayacaktın sefa, o son cigarayı içmeyecektin, o son kokoyu çekmeyecektin. kuruyu suluyu karıştırınca olmadı sefa.

    "arkandan bağıran bunca kardeşin aşık sana sefa reis." o arkadan bağıran kardeşler, ibrahim'in, sahibi cezaevinden çıkınca kaçıp bıraktığı otoparkında bedava bilet alanlar değil mi? geçmiş zamanın parası, ceplerine 20 milyon koyup yanlarına da birer tane roj* verip ellerinde döner bıçakları ile doğubank'a yolladıkların değil mi?

    maç çıkışlarında, altıyoldaki lokalin arkasına çektirdiğin adamları dövenler değil mi kardeşlerin? tribünde davul tokmağı ile karısının, kızının, manitasının yanında dövdüğün çocuklar sana ne yapıyorsun dediğinde ağzını yüzünü dağıtanlar değil mi kardeşlerin?

    iş bilmez gün görmez çoluk çombalağın kalkıp da, karşı tribünden bile severlerdi, herkes saygı duyardı, adamdı reisti fenerbahçenin başı sağolsun dediği kişidir.

    sefa, beşiktaş inönü stadında, açık tribünde amigo yancılığı yapardı. bizim tribünlerdeki amigo adnan'ın yanındaki erkan gibi. daha sonra adı nam-ı diğer arap erkan olur. sonra arap erkan'ın yanındaki yücel gibi. sonra yücel geçti tribünün başına. işte sefa da yol yordam bilmeden beşiktaş tribününde daha yancıyken başa geçmeye çalıştı. bunu tribünden döve döve döve atıp kovdular.

    sonra, sefa'nın babası fenerbahçe'de kulüp üyesidir. bu sebeple sefa bir şekilde kapağı fenerbahçe tribünlerine atar. babadan sebep yönetimi destekler ve bu sebeple yönetim tarafından da semirilir.

    kendisi efsane, lider, tribünlerin saygı duyduğu, büyük amigo falan değildir. kendisi falandır filandır.

    "arkandan bağıran bunca kardeşin" bestesi bile çalıntıdır. ama sefa reis diyen yeni yetmeler bilmezler. kayda geçsin yazıyorum orjinalini ki öğrensin gençler de.

    "arkandan bağıran bunca kardeşin / aşık sana pepe metin"

    efsane tribün liderleri arıyorsan fenerbahçe'de; pepe metin, arap erkan, caymaz, menderes. bunların pislik işleri yokmuydu? vardı. sadece arap erkan hariç. arap en son taksimde kağıt topluyordu. temizdi çünkü. on numara adamdı. zaten tribünden uzaklaştırmışlardı onu.

    velhasılı kelam, çocuk çocuğa göre efsane, gerçek tribüne göre hikaye.

  • + askim neden yazmiyorsun?

    - e oyun oynuyorum dedim ya amk

    + askim whatsapp bilgisayara da cikmis indir ordan yazsana :)))))))))))

    - onlarin hepsinin ben amina koyayim zaten. orama whatsapp burama da surama da ooooh ac aman kimseyle iletisimimiz kopmasin bsg ya!

  • bence ayar değil. cevapta şunlar da yazıyor:

    "niye biz topladığımız vergileri eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe, ar-ge'ye harcıyoruz? şimdi bize söylesin, hangi harcamayı kısacak? eğitimi mi kısacak, sağlığı mı kısacak, maaşları mı düşürecek? hayır. yoksa çıkarsınız, seçim arefesinde vaatlerde bulunursunuz ama o vaatlerin içini doldurmanız lazım. yoksa milletin gözünün içine baka baka yalan atamazsınız."

    vallahi klozeti altından, sabunluğu granitten, aylık elektrik faturası 750 bin tl olan bir saray yapmazsan, bir yerden bir şey kısmana da gerek kalmaz. bir hırsıza oy vermektense, gerçekleştiremeyecek olsa bile amacı topluma fayda sağlamak olan birine oy vermeyi tercih ederim.

  • hiçbir şey. sen o öğrenciyi dövüp sövüp sınıfı mum gibi yapsan paşamızın ağırına gidip ertesi gün çıkışta karnına bıçağı takmayacağının garantisi yok. bir sınıf dolusu asayiş vakaya bir tane öğretmenin çıkıp eğitim vermesi bekleniyor. devlet önce öğretmeninin can güvenliğini sağlasın sonra eğitim beklesin. şu durumda öğretmenin yapacağı suya sabuna dokunmadan maaşını almaktır.

  • asıl şaşırtıcı olan henüz 6 kişi oylamışken şaşırtıcı anket diye başlık açmak.