hesabın var mı? giriş yap

  • 29 ekim'de açılacağı deklare edilmiş ve son hâlini de oldukça beğendiğim istanbul'un modern mimarisinin örnek yapılarından biri; ancak şehir belleği önemli. biraz bu yapının tarihine bakmak lazım. bu günlere nasıl gelindi?

    öncelikle tabanlıoğlu ailesinin damgasını vurduğu eserin ilki, modern türk mimarisinin sayılı örneklerinden biri olarak görüldü hep. bu yüzden mimarinin özgün hâline sadık ilerlemesi anlaşılabilir ve mantıklı. zaten oğul tabanlıoğlu projenin yürütücüsü ve teklif kendisine hükümetten gidiyor. kendisinin de ifade ettiği üzere aslında akp hükümetine iş yapmak istemiyor; ancak akm'yi bir aile meselesi olarak görüyor ve bana göre de iyi bir iş kotarıyor.

    tabanlıoğlu birkaç yıl önce financial times'a verdiği röportajda da istanbul büyükşehir belediyesi'nin izin vermesi durumunda yapıyla meydanı bütünleştirecek bir havuz projeleri olduğunu ve bunu hayata geçirmeleri durumunda bütün bir taksim'le mimari yapının tam entegre olacağını vurgulamış. zaten biliyoruz ki taksim meydanı için ibb'nin bir dönüşüm projesi var ve ısrarla aylardır bekletiliyor. proje onaylanırsa taksim meydanı'nda da büyük bir değişim olacak.

    akp'nin yapıya dönük ilk söylemini dönemin kültür bakanı atilla koç şekillendirmişti ve yapının ömrünü tamamladığı gerekçesiyle yıkılmasını istemişti. 2007 yılına gelindiğinde koruma kurulu bu talebi reddetti ve yapıyı 1. derece kültür varlığı olarak tescil etti.

    bu süreçten sonra da zaten koruma kurullarının yapısına müdahale edilmeye ve istenilen birçok karar için baskı kurulmaya başlandı. 2010 istanbul kültür başkenti projesi kapsamında bu sefer bir çeşit uzlaşı ile yenileme projesi ortaya atıldı ve tabanlıoğlu burada sürece tekrar müdahil oldu. bu proje gerçekleştirilemedi.

    2012 yılında bu sefer sabancı holding restorasyona destek olmak istedi ve 30 milyonluk hibe sağlayacağını açıkladı. gezi olayları sonrasında bu proje de iptal oldu ve zaten sonrasında restorasyonun fayda etmeyeceği, yapının tamamen yıkılıp yeniden yapılması gerektiği fikri ortaya atıldı.

    netice itibariyle akm 14 yıla yakın bir süredir kapalı ve çeşitli iktidar oyunlarının merkezi oldu. bugün sona gelindiğinde ortaya özgünlüğünü koruyan ve bununla birlikte geliştirilmiş bir yapı görüyoruz; ancak geçmişi de unutmamak gerekiyor. bununla birlikte akm laneti diye bir şey var. umarım teknik anlamda da her şey yolundadır ve herhangi bir kazaya mahal verilmez. kültür sanat camiasının yıllarca kullanabileceği, özlenen ortam tekrar taksim'de yeşerir ve bir dönüşümün de habercisi olur bu açılış.

  • sam kardeşimizin '' yüzüğü sizin için taşıyamam bay frodo ama sizi taşıyabilirim'' sözünün de yer aldığı repliklerdir. fedakarlık başka türlü nasıl anlatılabilir ki? sırf bu cümle bile aslında asıl kahramanın sam olduğunu gösteriyor.

  • anneleri tarafından yatağı batırması engellenmiş, sidikli sözlükçülerdir. umarım yalnız değilimdir.

  • tebliğ değil provokasyon yapan kişilerdir.

    tebliğ'in bir ahlakı, bir adabı vardır. yemek yiyen insanın yanına gidip de bağıra bağıra din anlatmak tebliğ değil tacizdir. kaldı ki azıcık ahlaklı ve samimi olsalardı, öncelikle allah diyerek cebini dolduranlara ses çıkarırlardı.

  • dahiyane.
    jaws izledim denizden korkmadım, elm sokağını izledim kabuslardan işkilennemedim, ama bunu izledim ormana girip giremeyeceğimi bilmiyorum.
    korku filmi adına uçuşan kelleler, yaratıklar bekleyen sıkılacak elbet, haklılar.
    ama kafamda yarattığım blair cadısından korkunç bir şey olmayacak hayatım boyunca.tekinsiz film lafını terminolojime kattığı için teşekkürler.
    saygıyla eğiliyorum.

  • yaklaşık 4.5 senedir benim bu kişi.
    aslında her şey kafada bitiyor, düzenli spor da şart tabii.
    sabah 6.15 gibi uyanıyorum. zaman ayarlı kahve makinesi aldım, alarmla beraber kahvem hazır oluyor.
    hızlıca kahvemi yudumlarken akşamdan hazırladığım spor çantamla fitness merkezine geçiyorum.
    bu kısım çok kritik, en az 5 km koşmadan güne başladığımda, gün içinde bitkin oluyorum.
    koşu bandında ter atarken çin ve abd piyasalarında gece neler olmuş hızlıca tahlil ediyorum.
    spor sonrası da vitamin bar'da cornflakes’imi yerken gün içinde atılacak e-mailleri hazırlıyorum.
    saat zaten 8.30 oluyor bu vakte kadar ve ofise geçiyorum.

    güne erken başlamak, zinde uyanmak çok önemli ve tamamen motivasyon meselesi, abartılacak bir durum yok...

    ...demek isterdim ama snooze’un dibine vuruyorum sabahları, neredeyse uyku sürem kadar snooze ediyorum. heil snooze.

    debe edit: yoğun talep üzerine kahve yapan çalar saat