hesabın var mı? giriş yap

  • araç hızının göreceli bir durum olduğunu belirten fikir varoşlarını ortaya çıkarmıştır. altındaki bmw'ye göre 140 normal bir hızmış, 80 gibi geliyormuş. trafik kuralları belli, hız sınırı belli. nesi subjektifmiş trafikteki hızın. bu varoşlar işte doğduğun büyüdüğün şehrine, boğazına, sahiline geliyor mütahitlik felan türlü türlü cinliklerle kısa zamanda zengin olup üst kimlik kazandığını sanıp senin huzurunu kaçırıyor. geçen gün caddebostan'da son model bmw'sinin camını açıp kola kutusunu fırlatan gördüm. memleket olarak görmüyor ki burayı, gelip fethettiğini sandığı bir yer sanıyor, umarsızca pisliyor. trafik kurallarını bozuyor. kültüründen yaşadığı ezikliği parasıyla kapatıp başkalarına uyguluyor.

  • şöyle bir rapor.

    diyor ki;

    "demir, nitrat, aluminyum, arsenik, perfringens, enterokok, eschericis coli ve koliform bakteri parametreleri yönünden insani tüketim amaçlı sular hakkında yönetmelikte belirtilen sınır değerlere göre uygunsuz ve serbest klor düzeyinin yetersiz olduğu saptanmıştır."

    görüldüğü üzere içinde bir biz yokuz.

    melih? yaşıyor musun?

  • yapılış sebebini anladım, açıklıyorum;

    eskiden yazarların troll olup olmadığını anlamak için profiline girmek yetiyordu. adam 1200 entry girmiş, 80 entrysi en beğenilen. direkt troll. engelleyip geçiyorduk.

    şimdi insanları engellemeyelim diye böyle saçma sapan bir yola başvurmuşlar. tamamen parasal mevzular yani. insanlar birbirini engellemesin daha çok çöp entry okunsun.

    benim yorumlarım bunlar, peki yapılan değişikliği siz nasıl buldunuz?

    http://www.strawpoll.me/12630755

    anket sonuçları şimdilik şöyle; kullanılan oy: 6.000

    rezalet: 4.720 (%79)
    kötü: 601 (%10)
    iyi: 679 (%11)

    sözlük okuru ve yazarlarının %89'u kötü ya da rezalet oyu kullandı. sözlük yönetiminde biraz utanma varsa bu değişikliği geri alırlar.

  • kalori deposudur. burada yaklaşık yarım ekmek ve binbir çeşit peynir, omlet, sucuk, vs. ile yaptığınız kahvaltı sizi öğle yemeğine kadar zar zor idare ederken, iki parça kızarmış tost ekmeği + standart ada kahvaltısındaki (ingiliz, iskoç, irlanda kahvaltıları) standart malzemeler (iki parça küçük sosis, iki parça bacon, iki yumurta, bir miktar fasulye, bir miktar mantar) özellikle alışık olmayan bünyeleri öğle yemeğini saatler sonra yemeye zorlayacaktır. osurtur (fasulye ve mantardaki protein).

    düşünüldüğünde ağır bir kahvaltıdır. yani kenarda köşede kalmış mekanlara korkunç paralar verip yediğimiz "hakiki köy kahvaltısı" başlığı altına girebilecek, türk kahvaltısıyla aşılabilecek bir kahvaltı değildir.

    adamlar kuru fasulye yiyorlar abi... bu kuru fasulyeyi biraz barbunya gibi yapıyorlar genelde. içinde soğan veya başka bir şey yok sanırım. safi tereyağı, tuz, salça ve inanılmaz derecede şeker + fasulye tabii ki. gerçekten burada geleneksel yemek olarak yediğimi kuru + pilavdaki fasulyeyle alakası yok. duruma göre o veya bu şekli sevilebilir.

    daha da ilginç bir şey, ingilizlerin her bokun yanına fasulye çekmeleri oldu. bazı yerlerde "continental" kahvaltı (peynir, reçel, cereal vs.) bu kahvaltıdan önce veya sonra sunulur, ama genelde onun yanında da fasulye vardır. fasulye ayrıca birçok ana yemeğin yan ürünü olarak da bulundurulur bazı yerlerde. öyle ki, fast food sektöründe bile yaygındır bu. kfc'den ortalama bir menü aldığınızda patates kızartmasına ek olarak ufak bir kağıttan kasede fasulye verirler. fasulye seviyorlar kısaca. bana fazla "şekerli" gelmişti ama kahvaltı konsepti düşünülünce süper bence.

    net içeriği konusunda tam olarak kimsenin anlaşamadığı bir mesele aslında. "full" müdür bilemem ama "english breakfast" dediğimizde içinde en azından sosis, bacon, fasulye ve yumurtanın olması gerekiyor.

    çoğu buna mantar da ekliyor. bir kısmı black pudding (domuz kanından yapılan sosis, denedim, beğenmedim) ve rendelenmiş patatesten yapılan ilginç bir kızartma ekliyor (hash brown?). tost veya french toast ile yenmesi makbul. french toast maalesef bildiğimiz kızarmış yağlı ekmek. öyle yumurtaya-süte bandırma veya bazı diğer ülkelerdeki gibi şeker vs. ile taçlandırma gelenekleri yok. yağlı tavaya ekmeği atıp bir iki kere döndürüyorlar.

    irlanda kahvaltısında black pudding'e ek olarak white pudding de var. ayrıca yaygın bir domates közleme/kızartma geleneği de var tüm ada kahvaltılarında.

    oldukça kalorili, kilo aldırıcı, ama besleyici ve tok tutucu bir kahvaltı. midenizi aşırı yorabilir eğer pek kahvaltı huyu ve hevesi olmayan biriyseniz. genelde çay ile tüketilir, ama yıllar yılı tanıştığım çeşitli kültürlerin etkisiyle sade kahve ve portakal suyu ile kendimi türkiye'nin sorunlarından ırak güvenli bir ortamda hissettiğimi söyleyebilirim.

    şöyle ki, ingiltere'den döndükten sonra evde olduğum zamanlar, ister kahvaltı, ister öğle yemeği, ve hatta bazen akşam yemeği için bu yöntemi uyguluyorum. konserve barbunya pilaki tat açısından (ve zamanımın değeri nedeniyle) fasulyenin yerini tutuyor. kestane mantar, herhangi bir tür sosis, varsa pastırma, yumurta ve domates ile kendimi adada hissediyorum. bu tabii ki türkiye'de kolay bulunan malzemelerle yapılmış hali. arada bulabildiğim yerlerden domuz ürünleriyle yapıyorum ki asıl tada ulaşabileyim. türkiye'de satılan bacon maalesef biraz daha amerikan usulü. ingiliz baconındaki gibi daha kalın kesim, daha diri tadı vermiyor.

    ingiliz kahvaltısını seviniz, sevmeyenlere sevdiriniz. bu da bir tat işte "zeytinsiz kahvaltı mı olur yea" demeye gerek yok.

  • şu an dünya okçuluk sampiyonasinda çeyrek final maçına çıkıyor. yayın: trtspor yıldız

    edit :6-2 ile yarı finale kaldı

    yarı finalde de 1 numara almeida'yi yenip finale kaldı

    en güzel edit : dünya şampiyonu oldu mete