hesabın var mı? giriş yap

  • birkac sebebi olan cok mantıklı degisiklik:

    1. et kalınlıgı fazla olan alt ve üst kısımlardaki malzeme miktarını düsürerek maliyeti azaltmak

    2. aynı koli icine daha fazla sayıda adet kola koyarak birim ürüne düsen koli maliyetini ve yine aynı aracta artık daha fazla kola tasındıgından birim adete düsen tasıma maliyetini azaltmak

    3. aynı koli icine daha fazla kola koyarak bakkal gibi koli bazında az ve sayılı adette alım yapan yerlerde satıs rakamlarını arttırmak

    4. pazarlama perspektifinden tüketiciye daha dinamik, rakipten ayrısan yeni bir tasarım özetle yenilik sunmak

    kısaca tam bir win win durumudur. bunu yapan tek coca cola degil bu arada, bazı süt markaları da örnegin dikdörtgen yerine altıgen ve daha uzun kutu tasarımı gibi ürünler cıkarmaya basladılar gecenlerde gözüme carptı.

  • mimar arkadaşın ortaya koyduğu teorileri okuyup anlamak yerine direkt bok atma, aşağılama sürecinin başlatıldığı başlık. bu yazıdan sonra kimsenin "ulan mimar sinan dedik kof çıktı" diyeceğini, mimar sinan'ın o zamanın şartları ile 3 kıtada 400'den fazla yüzyıllara meydan okuyan eserler diken büyük bir dahi olmadığını iddia edecek birinin çıkacağını sanmıyorum. cafede batak çevirmek yerine bu mimar kardeşimiz oturmuş düşünmüş araştırmış kendince bir çalışma yapmış bunu da mesleki bilgileri ile pekiştirmeye çalışmış. bilgiye saygınız yoksa bari biraz emeğe saygınız olsun yahu.

    edit1: bu yazıyı tam olarak neresiyle okuduğunu tam cozemedigim ve mimar sinan'a hakaret ettiğimi dusunup hakaret mesajı atan dingillere de ayrıca teşekkürler.

  • her yemege sarap girmez. sanilanin aksine, yanlis ve orantisiz kullanimda sarap cogu zaman yemegin tadini bozabilir.
    sarap hicbir zaman eti yumusatmaz. aksine diri tutar. o yuzden etlerin terbiye edilmesi sirasinda, sarap kullanilmaz.
    sut ile terbiye edilen etlerde sarap kullanilmasi pek tavsiye edilmez.

    kirmizi etlerde sarap kullanimi;

    izgara etlerde sarap kullanilmaz. izgarada pisen etlerin lezzeti, zaten kendi suyu ile pismesinden kaynaklanir. etimiz pistikten sonra, icerisinde sarap bulunan soslar kullanabiliriz.
    tava yemeklerde, genellikle sarap kullanilir. cok sarap koymak demek; yemegin tadinin daha iyi olacagi anlamina gelmez. aksine; yemegi mahvedebilirsiniz. yemeklerde kirmizi sarap kullanimi cok hassas bir denge. az koyarsaniz pek fark etmez ama cok koyarsaniz inanin bir facia olabilir.

    filambe tarzi pisirdiginiz yemeklerde, mutlaka kirmizi sarap kullanmalisiniz. konyak ile alevlendirdiginiz tava dan konyak kokusunu cikarmanin en iyi yolu kirmizi saraptir. sarabi her zaman en sona birakin. ilk basta sarap kullanirsaniz; kokusu ve aromasi kaybolur.

    beyaz etlerde sarap kullanimi;

    beyaz sarap, kirmizi sarap kadar hassas bir konu degil. sek ve kuru sarap tercih etmeniz gerekli. yine izgara pisirilecek etlerde sarap kullanimi tavsiye edilmez. en fazla servis edeceginiz sosun icinde bir miktar sarap olmasi makul.
    tava yemeklerinde beyaz sarabi doya doya kullanabilirsiniz. kirmizi sarabin aksine beyaz sarabi etler piserken kullanmak da bir sakinca yok.
    guvecler de ve tavada pisen deniz urunlerinde beyaz sarap mutlaka kullanilmali ozellikle karides/istagoz vs.
    beyaz sarap buglamalarda cok guzel olur. lagos buglama sarap olmazsa, olmaz bir lezzet.

    makarnalarda sarap kullanimi;

    beyaz soslu her turlu makarnada beyaz sarap kullanabilirsiniz. linguini/tortellini gibi makarnalarin soslarinda guzel gider.
    kirmizi soslu makarnalara sarap karistirilmaz.

  • araba egzozlarindan ya da bilimum bacadan cikan cesitli zararli kimyasallarin tum insanliga ait olan atmosfere ve ekosisteme zararlari tespit edilip bir an once toplu tasima harici arac kullanimi yasaklanirsa sonuna kadar destekleyecegim yasaktir. araba sahipleri kendilerine ait atmosferden yalitilmis bir pistte veya kendi mulklerinde binsinler arabalarina.

  • öncelikle - ve +, sayıların sayı doğrusu üzerinde bulunduğu yönü belirtir. sayı doğrusunun tam orta noktası olan 0'ı baz alırsak + sayılar 0'ın sağında, - sayılar ise solunda yer alır. sayı doğrusu 2 boyutlu bir çizgiden ibaret olduğu için sağ ve sol haricinde başka bir yönü de yoktur. burada bahsettiğim sağ pozitif yönü, sol ise negatif yönü temsil etmekte.

    çarpma işlemi aslında toplama işleminin kısaltılmış şeklidir. 3 x 4 dediğimiz zaman bu 3+3+3+3 veya 4+4+4 dür. yani bir sayının kendisi ile kaç defa toplanacağını ifade eder çarpma işlemi.

    dönelim tekrar sayı doğrusuna. 3 x 4 işleminin sonucu bize sayı doğrusunda bulunduğumuz konumdan kaç birimlik mesafe alacağımızı söyler. sonucumuz + ise pozitif yöne doğru - ise negatif yöne doğru mesafe alırız.

    şimdi -3 x 4 işlemine gelelim.

    -3 yani negatif doğru 3 birim. bu işlemi 4 defa tekrarlar ise sola doğru 12 birim ilerlemişiz demektir. yani sonucumuz -12.

    -3 x -4 işlemine yani problemimizin ana kaynağına gelelim.

    - ve + lar yön belirtir demiştik. her iki sayımızda - olduğu için ilerleyeceğimiz yön şu şekilde olacaktır; negatifin negatif yönüne doğru. somutlaştıracak olursak eğer, yüzünüz batıya doğru olacak şekilde beklediğinizi düşünün. biri size diyor ki tam ters yönde 4 adım ilerle. sonuç ne olacak? doğuya doğru 4 adımlık bir mesafe almış olacaksınız.

    -3 x -4 işleminde de, 3 negatif yöne doğru bakıyor. 4 diyor ki arkadaş bende negatifim o yüzden ters yöne doğru ilerle. ve bu işlemi 4 defa tekrarladığımızda kendimizi pozitif yöne doğru 12 birimlik mesafe almış olarak buluyoruz. yani sonucumuz +12 olmuş oluyor.

  • kokuya neden olan bakterilerin bile pislikten ölmesi sonucu ortaya çıkan durum. nasıl bir pislikse artık..

  • mallıktır. konsere gidiyorsun, ortama katılıp dans edip eğlenmek yerine cep telefonuna kaydediyor. mezuniyete gidiyorsun, duygulanıp alkışlamak yerine cep telefonuna kaydediyor.
    doğumgününe gidiyorsun, sarılıp öpmek yerine 1000 tane fotoğeaf çekiliyor.
    ünlü bir yere gidiyorsun, ambiyansı hissetmek yerine fotoğraflı check-in yapılıyor.

    bütün bu ritüellerin amacı duyguları yaşamak. duygular kaydedilmez. bırak o an bir daha geri gelmesin ki kıymeti olsun. tekrar tekrar düzenlensin o aktivite.

    ama insanın içinde "ya kaçırırsam?" korkusu var. bırakın cesur olun anı yaşayın.

    not: bunu yazarken kaydettim, ilerde izlerim çok ünlü bir başlık olursa.

  • farkında olmadan yargının erdoğan'ın elinde olduğunu itiraf eden bir akçomar başlığı. ironi yapıyor desem öyle bir zeka kırıntısı göremedim.

    engelle geç.

  • sebze satışlarından sonra başkan recep tayyip erdoğan'ın kastamonu mitinginde dile getirdiği karar:

    "marketlerde neler varsa, onların da belli bir kısmını buralarda biz satmaya başlayacağız. çünkü bunlar terör estirdiler, terör. gıdada terör estirenlere gereken dersi verdik, veriyoruz. bakalım bundan sonra sırada ne var? hep birlikte yaşayıp göreceğiz"

    kaymak

    edit: milleti istanbul, izmir, ankara'ya istifle, üzerine 6-7 milyon suriyeli, pakistanlı, afgan, ıraklı yığ. bu büyük şehirlere giden otoyol ve köprü ücretlerini 5 katına çıkar, millete senelerce yerli tohumu yasakla, masa başı işlere ve yan gelip yatmaya özendir ve sonra da sebze fiyatlarına zam gelince şehir merkezlerinde icadı belki milattan önce 10.000 yılına dayanan "çadırda satış" yöntemiyle fiyat düşürmeye çalış.

    koskoca ülkeyi 3-5 tane holding ve balinanın insafına bırak, onlar da senelerdir lüks ve ithal tüketime alıştırdığı vatandaşı bir güzel sömürsün.

    sömürülmek sadece ingiltere, fransa, abd'ye sömürülmek değildir. sömürülmek üretmeyen holdinglere, üretmeyen para balinalarına, finans balinalarına ve spekülatörlere sömürülmektir. bizim ülkemiz maşallah büyük baş hayvan gibi bu dominant varlıklarca sağılıyor ve bizi yönetenler maalesef bunların bilincinde mi değil mi onu bile bilmiyoruz.

    geçen seneden beri beyaz eşya fiyatları en az %300 zamlandı, sebze fiyatları %300-700 arası zamlandı. açıklanan enflasyon oranı ise dalga geçer gibi %15-20 lerde.

    bari hakaret etmeyin bu millete, hepimiz enflasyon ve fiyat artış oranından haberdarız. çünkü kıt-kanaat geçindiğimizden her şeyin fiyatını artık çok sıkı takip ediyoruz.