hesabın var mı? giriş yap

  • düşünseniz de çocuklarınızla gezintiye çıktınız yanınızdan birisi 1 tonluk makine ile 370km/h hızla geçiyor.

    devletin böyle adamların ehliyetini 5 yıl gibi süreyle alması gerekiyor.

    o yollar halk için.

    hız yapacaksan piste git. bu adamı tutuklamayan ve ehliyetini almayan devlet, devlet değildir.

  • -sen de şok’a giriyor musun?
    +market olarak mı? yoksa?
    diyaloğu ile kuruna kur dedirtmiştir.

  • sözlükte sistematik şekilde celal karalamaya başlamışlar..

    babamın oğlu değil ama yurtdışındayken bir dersime girmiş biri olarak şöyle bir yorum yapayım. bu adam dededen zengin. yani yanlış yeri kazıyorsununuz. gidin sizden çalınan paralar için başlık açın.

  • pilotların 70 bin tl ya da doktorların 20 bin tl almasını değil de bir mühendisin 3 bin tl almasını ya da bir öğretmenin 4bin tl ile çalışmasını konuştuğumuz gün belki de herkes hak ettiğini alacak. yani onlar fazla almıyor sen az alıyorsun güzel kardeşim anlayın artık şunu. nedense fakirin fakire ettiği zulmü kimse kimseye etmiyor. patronu savunacağınıza çalışanları savunun bir kerede

  • yanamamöler, amazon ormanlarında yaşayan diğer kabileler gibi, 20. yüzyıldan itibaren ani bir şekilde yabancı kültürlerle karşılaşmışlardır. brezilyalılarla ticaret yapmaya, çok az para karşılığında onların çiftliklerinde çalışmaya ve bu yabancı kültürleri taklit etmeye başlamışlardır. bu ani karşılaşmanın onları toplumsal hiyerarşinin en alt basamağında kalmaya zorlaması bir yana, kızamık, grip, aids gibi hastalıkların yaygınlaşmasına da etkisi olmuştur. bağışıklıklarının olmadığı salgın hastalıklar nedeniyle nüfusları ciddi şekilde azalmıştır.

    1970'lerin başında garimpeiros adı verilen altın avcıları yanamamölerin topraklarını işgal etmiş, 1992 yılında brezilya devlet başkanı collor de mello, yanamamölerin sınırlarını koruma altına almış olsa da, madenciler yasadışı olarak çalışmaya devam etmişlerdir.

  • "fakir misin nesin?" demesinler diye ayni kiyafeti ust uste 2-3 gun giymek yerine her gun yeni bir kiyafet giyip bir kere giydigin eski kiyafeti de dolaptaki tertemiz kiyafetlerin arasina geri sokamamaktan kaynaklanan durum. simdi saydim, sandalyenin uzerinde 4 farkli kiyafet var. sandalyede biriken kiyafetler sayesinde yataginda kitap okuyup, ders calisan ve laptop kullanan bir nesil yetisti.

  • (bkz: #72769597) bu entry'de bitcoin sahibi olan kişilerin profilindeki değişimin getirdiği tehlikeler ve çeşitli güvenlik risklerinden bahsetmiştim. çok mesaj geldi, ilgilenenler oldu ama sağolsun günde 2 lira kazanmak için referans link paylaşan, blockchain ile ilgili kutsal bilgiler veren arkadaşlar sayesinde entry baya gerilerde kaldı. ikinci kısmını bu entry'de girmiş olayım.

    --- spoiler ---
    bitcoin mining saldırıları
    --- spoiler ---

    ikinci konu daha teknik arkadaşlar için. mining amaçlı kurumlara ve kişilere yapılan saldırıların yöntemleri. bu kişiler başkalarının kaynaklarını kullanarak ekipman, lokasyon, elektirik gibi maliyetlerden kurtulmak amacıyla ele geçirdikleri sistemleri devasa mining ağlarına dahil ediyor.

    coin mining işi özetle bilgisayarınızın gücünü kullanan bir süreçtir.
    cpu'nuzu ve gpu'nuzu büyük hızlarda hash değerleri hesaplamak için kullanmanızdır. oluşturulan bu hash değerleri kripto para birimi ağında bütünlük oluşturur. mining yapan biri, kripto para birimi ağı üzerindeki işlemleri onaylar ve bu bilgiyi blockchaine yazar.

    e bunun güvenlikle ilgisi ne? bu kadar mining işi yapmak için sahip olmanız gereken gpu gücü bundan 2-3 sene önceki ile aynı değil. artık evinize aldığınız sistemler ateş edecek kadar güçlü olsa bile mining için karlı değildir. örnek vermek gerekirse, aldığınız antminer s9 gibi cihazların harcadığı elektrik, internet ücreti, çıkardığı ses, soğutma sistemleri için yapılan havalandırma yatırımı vs. gibi kalemler karlılığı azaltmaktadır.

    bu arkadaşlar ne yapıyor? mining işini tek bir kaynaktan yapmak yerine ele geçirilen sistemler ve şirketler aracılığı ile yapıyorlar. yani hacklenen sistemlere "hacked by comolokko" yazacakarı yere, sessizce bekleyip mining için kaynakları tüketiyorlar. kripto paraların madenciliğini yapan kişileri tespit etmek için çok sayıda katmanı izlemek gerekiyor. en basiti, evinize hırsız girmesi gibi, fiziksel olarak veri merkezine erişmek. yüzlerce sunucu ve ağ cihazı barındıran kabinlerin olduğu, çok kaliteli soğutulan sunucu odalarına mining cihazı yerleştiren, sunuculara taşınabilir mining usb'leri takan, gerekli konfigürasyonları yapan insanlar var. zaten koca şirkete ayda 10.000 lira elektrik faturası geliyor, klimalarla oynayan menapoz teyzeler sürekli fatura tutarını değiştiriyor. 11.500 lira olması kimin gözüne batar?

    önceki entry'de dediğim gibi, güvenlik kuralları kanla yazılıyor. yaşanan vakalar olmasa kimse o sunucu odalarını o kadar sağlam korumaya çalışmaz. öncelikle fiziksel erişimi ve sunucuların bios konfigürasyonlarını düzelemen lazım. yazarken fark ettim, sadece az önce özetlediğim madde hakkında onlarca farklı risk yazılabilir. denetim eksiklikleri, işletim sistmi ve ağ seviyesinde eklenebilecek kontroller, sunucu odasına girerken gösterilen kartlar vs. onlarca konu düşünülebilir.

    ağ seviyesine inelim. ne yaparsan yap, bu üretilen kripto para birimleri internet üzerinden sisteme dahil olmalı. yani ele geçirilen ağınız üzerinden bir takım istekler geçmek zorunda. mining işini yapan kişiler elbet belirli mining poollar ile iletişime geçmek zorunda. öncelikle sisteminizden en popüler mining pool'lara yapılan erişimleri izlemek gerekir. tabi ki bu erişimleri gizlemek adına tor veya ssh tünelleme gibi yöntemler ile yapılan erişimleri de gizlemek mümkün. yazdıkça kendimi çürütüyorum, ne yapsanız kaçabilirler aslında. o öve öve bitiremediğimiz sistemleri atlarmak ne kadar da mümkün aslında.

    ilave olarak 8333 gibi bitcoin ile anılan portları izlemek, ağ trafiğindeki anomalileri izlemek, elinizdeki sistemlerin ısı ve işlemci değerlerini izlemek bu gibi saldırılara maruz kalıp kalmadığınız hakkında bilgiler verebilir. özetle personelinizi de, içerideki ağ trafiğini de izlemek ve kontrol etmek çok önemli. binlerce kişinin çalıştığı bir şirkette herkes bu işleri yapmaz, bir gün sadece bir kişi yapar, haber olursunuz.

    bu entry atladığım tehditleri yazmak üzere editlenir mutlaka. bu risklerin sınırı olmadığını ve sürekli saldırılara karşı korumaların güncellenmesi gerektiğini unutmamak gerekir.

  • türkiye'nin özünü anlatan bir tespit.

    çünkü:

    1. biz ona onu yapacak imkanları vermedik ki? hangi imkanla yapacak?

    2. kendi imkanlarıyla yapmaya kalksa bile çoktan başkalarının onu aşağı çekmiş olması gerekirdi. o aşağı çekenlerden nasıl kurtulacak?

    imkansız yani yapması.

    1992 yılında (15 yaşındayım) turbo pascal'da hem object oriented programming öğreniyorum (deneme yanılmayla, çünkü hiçbir kaynağım yok). bir yandan abimin yolladığı unixworld dergisindeki workstation'ların masaüstü grafiklerine hayran hayran bakıyorum (nextstep, open look, motif vs). o yüzden de öğrendiğim kadarıyla grafik arabirimli bir şeyler kodluyorum.

    bu grafik arabirimli araçları dim-soft'ta fatalica'nın kardeşi faruk'a gösteriyorum. sonradan öğrenmiştim ki ben gösterirken seyreden ruthcom bilgisayarın sahibi ibrahim arkamdan "yok ya o yapmamıştır" demiş. faruk adamı "yok abi yazıyor hakkaten" falan dediyse de ikna edememiş benim yaptığıma.

    bu beni hem gururlandırmış (zira yaptığım şeyin süper olduğunun en samimi itirafı olmuştu), hem de sinirlendirmişti. sadece adamın ülkede 15 yaşındaki birinin düzgün bir şeyler yapmasının imkansız olduğunu düşünmesi değil, aynı zamanda o yaştaki birinin büyük ihtimalle yalancı bir sahtekarın teki olduğuna olan bu kati ve kesin inancı da.

    bu adam özelinde de değil, tüm ülke çapında, bakanına "bizden mucit çıkmaz" dedirtecek kadar ulusal boyutta bir eziklik. çünkü kendi varlığı anca diğer herkes eşit ölçüde ezik olduğunda kayda değer anlamlı bir hal alıyor.

  • çapulcu dediğin gençler cnn int'te çatır çatır ingilizce röportaj veriyor,sen van minütten öteye geçemiyorsun :):)

  • tüm görüşmelerinde "nereyi imzalıyoruz" diye sormaktan başka birşey yapmadığı için olabilir. adam "anayasaya aykırı ama ben imzalayayım siz bilahare düzeltirsiniz" dedi ya la geçen gün. bunun neyini dinleyeceksin? konuyu anlamıyor ki yorum yapsın.