hesabın var mı? giriş yap

  • bir davutoğlu ifadesi. selahattin kendisine selahattin eyyubi'yi hatırlatıyormuş. selo başgan ise "kudüs musevilerin kutsal mekanıdır" demiş. ahmet'ciğim de gönül koymuş, bu yüzden artık ona selahattin demeyecekmiş.

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28894702.asp

    bu da selahattin'in sandalyeden düşüren cevabı:

    https://www.youtube.com/watch?v=xydab7ght3i

    ___
    edit: 'birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde' selahattin demirtaş türkiye siyasetine ilaç gibi geliyor. tüm kesimleri kucaklıyor, ezilenleri savunuyor, emeği, barışı, özgürlüğü temel alıyor. zira türkiye'nin bunlardan daha acil sorunları yok. karizması, özgüveni, espri yeteneği malum zaten. ancak bu adam ve partisi iktidar olmaya oynamak yerine barajı geçme kavgası veriyor. enteresan memleket dostlar.

  • din sınavlarında kağıdın tepesine bismillahirrahmanirrahim yazınca ekstradan bi on puan alınması, gözü dönen bi elemanın sınav kağıdına arapça bismillahirrahmanirrahim yazması ve o sınavdan 1000 (yazıyla bin) alması.

  • bir duvar.
    duvara sırtını veren güzel bir kız.
    kızın ayağında bambi çoraplar ve tokalı siyah pabuçlar.
    adımların sıklaştığı tenefüs koridoru.
    koridorun sonundan gelen çingene esanslı kahkahalar.
    kahkahaların sahibi üstü mürekkep olmuş bir çocuk.
    çocuğun suratında aptal bir gülümseme.
    gülümsemeyi bozan müdür yardımcısı.
    müdür yardımcısının dikkatini çeken duman.
    tuvalet kapısından sızan sigara dumanı.
    dört bir tarafa kaçışan tiryaki öğrenciler.
    kaçışan bir öğrencinin ayağına rast gelerek ileriye yönelen madeni para.
    madeni parayı yerde bulan duvara dayalı güzel kız.
    aynı anda parayı almaya yönelen ben.
    göz göze gelişimiz.
    gülümseyişimiz...

    ilk aşkım...

  • kimse tatile, gezmeye, sosyal aktivitelere gitmez herkes evde oturur trafik olmaz. kitap satışları düşer yazarlar aç kalır. direksiyon hikayesi atılamayacağı için araba satışları düşer.

  • floryada bir kafeye gitmiştik..

    ne yesek ne yesek diye düşünürken, garson bize pizzalarının çok iyi olduğunu ustalarının italya'dan geldiğini söyledi..

    bu da bizim hoşumuza gitti, vayyy oovvvvv sesleri çıkardık doğal olarak..bu sesler adamı biraz gaza getirdi ki içeri gidip pizza ustasını bizim masaya gönderdi tanışmamız için..uzaktan tıknaz kafasında bandana olan şimanca bi adam geldi masamıza ve yaran diyalog yaşandı...

    biz: vay abi italyadan gelmişsin
    aşçı: evet
    biz:ne kadar kaldın abi italyada?
    aşçı: 3 ay
    biz: 3 ay mı çalıştın abi?
    aşçı: yok çalışmadım
    biz: 3 ay aşçılık kursuna mı gittin?
    aşçı: hayır 3 ay gezmeye gittim
    biz: heee iyiymiş abi...garson bey biz bi pazı bazlama alabilirmiyiz :)

  • durmaksızın yeni yerleşim yerleri inşa ediliyorken sanki yeni insanlara yer varmış gibi görünüyor bu şehir. halbuki ne kaldıracak yolları, ne de yetecek oksijeni, hacmi var. peki bu yapılaşmayı durduracak olan kimse var mı? planlamayla sorumlu kişiler bunu biraz olsun gözetiyor mu? tabii ki hayır.

    örneğin zaten trafiğin tıklım tıkış olduğu bir yere kocaman binalar dikildiğinde kimse bu binalarda ikamet edecek yüzlerce kişinin arabalarının bu trafiğe nasıl gireceğini düşünmüyor.

    mesela manhattan'a dındırık bi inşaat şirketinin gelip eski binaları yıkıp bilmem kaç katlı ev yaptığını düşünebiliyor musunuz? adamların nüfusu zerre kadar artmıyor çünkü şehrin kapasitesi sabitlenmiş. çünkü orada devlet insanına değer veriyor. buradaysa insanlar için şehrin gitgide yaşanmaz bir hal alışı, herkesin saatlerini trafikte geçiriyor oluşu, suçun artıyor olması ve insan kalitesinin gitgide düşüyor olması kimsenin umrunda değil. tek umurlarında olan rant ve para.

  • aslında hep var olan hatta 1999 senesinde sevim tanürek tarafından bir yaya geçidinde kullanılmak istenen , ama kırmızı ışık ihlali yapan başbakanın oğlu ,ehliyetsiz burak erdoğan tarafından yaşam hakkının geri alınması ile biten haktır.

  • müş. ozan bey bu dll dosyaları çok yer kaplıyodu ben hepsini sildim
    ben. ee
    müş. şimdi makine açılmıyo.
    ben. haklı