hesabın var mı? giriş yap

  • kızılayda sıra beklerken iki türbanlı çalışan birbirine girmişti. "ben akp üyesiyim seni attıracağım." diye tehdit ediyordu biri diğerini.

    iş adamları ihalelerde öne geçmek için, çalışanlar yükselmek için üye oldu partiye.

    aynı zamanda akademik hospital'da da çalışan tanınmış bir doktor, bir yakınımızı pendik devlet hastanesine yatırmak istediğimizde "akp üyesi misiniz?" diye sormuştu. değilsek olmazmış.

    yani hastanız varsa iyi bir hastaneye yatırmak için de gerekiyor akp üyeliği. böyle olunca desteklemediği partiye zoraki üye olan bir sürü insan oluyor.

    sürü karpuzu sıyırınca kabuğun üstünde bir tane karınca kalmıyor. doğada akp'lilerin durumuna daha çok benzeyen örnekler de var tabi. yemek vakti midemi bulandırmak istemiyorum.

  • anladığım kadarıyla twitter hesabını fethullah gülen hacklemiş.
    demet'i severiz, sayarız ama o imla demet'i aşar. evde gizli gizli lemalar okuyorsa o ayrı tabi.

    dayanamadım, twitter'ından alıntı yapıyorum:
    "bir juri düşünün ki, bir kimsenin san'ât veyâhûd kâbiliyet yönünden üstünlüğünü kitlelerin alkışlarına göre belirlesin."

    sanki sizce de arkasından "peygamberimiz akabe biatında sahabeye dönerek dedi ki" cümlesi gelecek gibi durmuyor mu?

  • 70 şirketten oluşan, doğrudan 80.000 kişiye dolaylı milyonlarca kişiye istihdam sağlayan ve aralıksız yatırım yapan holdingin ettiği kardır. eğer kar açıklamazsa zaten ortada bir sorun var demektir, parayı iç ediyorlar, vergi kaçırıyorlar demektir. asgari ücretin altında kar ettiğini beyan eden holdingler var bu ülkede.

  • hani dışarısı çok soğuktur, eldivenin de yoksa uyuşur o eller soğuktan. musluğu açıp ellerini yıkarken, su normal de olsa sıcakmış gibi gelir sana.
    benim mutsuzluğum da böyle işte. öyle donmuşum, dondurulmuşum ki; şimdi neye dokunsam ılık.

  • gerçektir...

    bir türk interrailci trende tuvalete girmek için kalkar. tam o sırada bir kızla bir oğlan, bir takım amaçlar için birlikte tuvalete girerler. kapıya da 2 zenci çocuk gelir ve kimse girmesin diye kapının önünde beklemeye başlarlar. türk olan içeri girmek için hamle yapar ama zenciler "no" diyerek onu engellerler. ardından türk olan çok sıkıştığı için bir kez daha, bu sefer daha kararlı bir şekilde tuvalete girmek ister. zenciler bu kez çocuğu iterler ve çocuk yere düşer. son derece inatçı ve kavgacı bir insan olan türk delikanlısı, çok sinirlernir ve tuvalet kapısına doğru 3. kez atılır. bu sefer sabrı taşan zenciler çocuğu bir güzel döverler. yediği dayak sonrası deliye dönen türk genci "allah mısınız ulaaaaan!!" diye bağırır ve tam bu sırada "allah" lafını duyan zencilerden biri "ooo muslim brother!" deyip, az önce dövdüğü çocuğa sarılır ve sonra da kola ısmarlar.

  • bazi tarihcilere gore ise, sultan dorduncu murat 1635'te ciktigi iran seferinden donerken yaninda iranli bir prens getirdi. adi yusuf han'di, zevki zevkine, mesrebi mesrebine uygundu. kulturlu, zarif bir meclis adamiydi, yaratici bir zevk muhayyilesine sahipti. iran sahinin revan valisiyken bu osmanli padisahinin kendisinden evvel gelen sohreti uzerine kaleyi sultan murat'a teslim etmisti.

    yeni efendisine yeryuzunun en guzel ve muhtesem beldesi olan istanbul'da peri masallari hayati yasatacagini vaat etmisti. vaadini tuttu, kagithane'de kendisine ihsan edilen miri bir koruda irankari bir kosk ve koskun yaninda gul gulistan icinde dort duvari billurdan bir hamam yaptirdi; disinda gul ve yasemin dallari arasinda bulbul yuvalari vardi, icine de bulbuller doldurdu.

    ...

    sultan murat, yusuf han'a resmen "mutahassis has nedim" unvanini verdi. fakat istanbul halki ondan daha evvel bu melun adama layik oldugu lakabi takmis, "emiri kun" demisti: kun kelimesinin manasi icin farsca lugate bakmalidir.

    pek edepli vakanuvisler bu lakabu "emirgune", "emirguneoglu" sekillerine cevirdiler. yusuf han'a kirli hizmetleri karsiligi verilen yerlerden bogazici'nde rumelihisari civarinda lebi deryada guzelligi dille ve kalemle tarif edilmez bir koru da emirgune bahcesi oldu.

    ...
    * * *

  • servetlerine servet katmak icin arap kabilelerinin kucagindan inmeyen devlet "buyuklerimizin" koca turkiye'yi ne hale getirdiginin bir ornegidir.

  • diğer sağlık çalışanlarının oyları > doktorların oyları
    alın size çoğunluğun demokrasisi