ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
the lord of the rings vs game of thrones
-
"ikisi de kötü. yarısında çıktım." sean bean
hoşlanılan kızın uzattığı kavanozu açamamak
-
tam hesaplayamadım ama en rezil rüsva haller listesinde her daim kafaya oynar bu kaybediş. bir çeşit çöküş.
+ ya tunç şunu açar mısın ya?
- hııııınkkkkg
+ ...
- ınnnngghghhgğ
+ ...
- ...
geriye kalan bir avuç sessizlik :(
monte karlo yanlışı
-
kumarbazın düştüğü bir yanılgıdır. bir zar atışı düşünelim. oyunda masa zar atsın oyuncular da üst yüze gelecek sayıya bahis yatırsın. oyuncu doğru zarı bilirse yatırdığı paranın 5 katını kazansın. oyunu iki yarıdan oluşacak şekilde hayal edelim. ilk yarıda 6 kez zar atılmış olsun ve 2 kez 1, 2 kez 5 ve 2 kez de 6 gelmiş olsun. şimdi bu durumu gözlemleyen kumarbaz ikinci yarıdaki zar atışlarını tahmin etmek için şöyle bir mantık kurgulasın; ilk yarıda 2, 3 ve 4 rakamları hiç gelmedi. ikinci yarıda da 6 zar atışı yapılacak öyleyse daha önce gelmeyen bu rakamlar ikişer sefer gelmek zorunda. çünkü her birinin gerçekleşme olasılığı 1/6 yani 2/12. toplamda 12 kez zar atılacağına göre 2, 3 ve 4'ün iki kez atılacağına, 1, 5 ve 6 rakamlarının ise hiç çıkmayacağına dair bahse girer. masanın ilk ayağında 2'şer kere çıkan bu rakamlar daha fazla gerçekleşemez bu olasılığa aykırı.
oysaki bu olaylar tamamen bağımsız olaylardır. ikinci yarıda da tüm rakamların gelme olasılığı aynıdır. çünkü evren veya matematik (adına ne derseniz artık) akıllı bir sistem gibi kurgulamaz işleri. bir hafızaya sahip değildir. bir adalet duygusu da yoktur "aa bak 2 rakamı hiç gelmedi durumu eşitleyeyim vb." geçmişte meydana gelen olaylardan etkilenerek tahmin yapacak olursak kumarbazın yanılgısına düşeriz.
istisnai durum; yeteri sayıda tekrardan bahsediyorsak (bkz: büyük sayılar kanunu).
jennifer lawrence nurgül yeşilçay benzerliği
-
(bkz: göz hastanesi virali)
parasomnia
-
dort tur parasomnia vardir:
· kabus bozukluğu
· uyku terörü bozukluğu
· uyurgezerlik bozukluğu
· başka türlü adlandırılamayan parasomnia
1945 yılında berlin'de çekilen video
-
savaşın yol açtığı yıkımın korkunçluğunun yanı sıra, yeniden başlamanın umudunu içeren video. insanların yüzünde umutsuzluk ve çöküş değil, umut ve küllerinden doğma azmi görülüyor. çok gerçek, çok etkileyici.
ve evet adamların 1945 yılında ve savaştan yenik çıkmış hali bile bizden ileri görünüyor.
düğünde uzun saçlı erkek olmak
-
süper bir imtihandır. bunu çeken bilir. şahsen ben ne zaman düğüne gitsem hakikaten rahatsız edici boyutlara geliyor. o yüzden düğünlerde çok sıkılıyorum tadım kaçıyor. bir kere girer girmez o yandan lüleli saçlı, simli kadınlar size bakıyor. aralarında gülüşüyor. hadi bunu atlatırsınız fakat asıl animasyondan da sorumlu piyanist şantörün birinci hedefisinizdir. gece boyunca en az iki espriyi sizin üzerinizden yapar. "uzun saçlı çok içme bayılırsın!" diye başlayıp "uzun saçlı sünnet oldun mu?"ya kadar gidebilir. benimki gitti. hayır bizim aile komple espri şaka yapan adamlar olduğundan, hiçbirinde zerre ciddiyet olmadığından onlar da gülüyor. yetmiyor sizi zorla oynamaya kaldırıyorlar. çünkü oynayışı komik görünebilecek, pistte eğreti durabilecek tek adam sizsiniz. geçmişte beni oynatmak için kuzenlerden, teyzemden, annemden kurulu bi kurulun mikrofonu alıp bana tezahürat yaptığını biliyorum. ve akıbet kaçınılmaz oluyor. kendimi serçe parmaklarından tutulmuş, esir alınmış olarak buluyorum. kürt halayına, üç ayağa zorlanıyorum. halayı çekerken ısssss diye şarkıya eşlik eden, zılgıt atan adamlarla kameraya alınıyorum. küçükken anneyle, teyze kızlarıyla utandırılarak dansa kaldırılan ben o günlerimi geri ister hale geliyorum. adeta aralarında köylü diye dalga geçilen zeynep değirmencioğlu gibiyim... yıllardır bitmiyor bu işkence... ama yalnız olmadığımı aranızda benim gibi mağdur olanlar vardır diye umut ediyorum... gelin birleşelim.
avukat egosu vs doktor egosu
-
maalesef biri adliyede, diğeri acilde dayak yiye yiye kalmamış egodur.
evet, kıran kırana.
2019 avrupa ile vize serbestisi
-
(bkz: cem uzan'a hapis şoku)
konuşurken araya ingilizce sözcük sıkıştıran kişi
-
"bu şirketimiz için harika bir oporçiiuuunitiiy" der ağzına kürekle vurulasıca. bazen de "sence de bu bir win-win durumu değil mi?" diye sorar. halbuki ikimizin de kelime haznesinde, bir yerlerde "maşrapa" sözcüğü mevcuttur. ikimiz de "kirve" nedir biliriz.
yaran fıkralar
-
yavru tavşan yuvasından ilk kez ayrılır ve ormanda dolaşmaya başlar. karşılaştığı ilk hayvana kendini tanıtır:
"merhaba kardeş ben tavşan, sen kimsin?"
karşısındaki hayvan:
"ben de katır der"
tavşanın kafası karışır: "nasıl yani?" der.
katır:
"benim annem eşşek, babam da at; onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum" der.
tavşan yoluna devam eder. karşılaştığı başka bir hayvana kendini tanıtır:
"merhaba kardeş, ben tavşan, sen kimsin?
hayvan:
"ben kurt köpeğiyim" der. tavşan yine şaşırır: "nasıl yani?" der.
kurt köpeği:
"benim annem kopek, babam da kurt; onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum" der.
tavşan yoluna devam ederken yavaş yavaş aklından bu bilgileri geçirir ve işlerin nasıl olduğunu anlamaya başlar. karşılaştığı başka bir hayvana kendini tanıtır
"merhaba kardeş ben tavşan, sen kimsin?"
hayvan:
"ben devekuşu" der.
tavşan afallar:
si..tir git len