hesabın var mı? giriş yap

  • ünlü ''güldürü ustası'' atalay demirci'nin bir isteği.

    aman dikkat et sevgili atalay, gülerken sandalyeden düşmesin. kafalar aynı çalışıyor sonuçta, bütün esprilerini anında algılar.

  • dil bilmesem çok hüzünlü sözleri olduğunu zannedeceğim, ama neyse ki türkçe bildiğim için melodisindeki hüzne yabancılaştığım şarkıdır.
    sözlerini irdelemek gerekirse, ki şart değil, ama irdeleyelim :

    giden günlerim oldu (neye veya nereye gitti? hadi neyse..)
    seni anmadım yola bakmadım hala (az sonra değinilecek..)
    dile gelmeden düşlerim yanlızlığa (gizli yüklem(?) kullanılmış. ama çok gizli, bilemiyoruz)
    susman da yeter ki son vermem için hayatıma (seni anmadım, gittiğin yola bakmadım, ama sussaydın hayatıma son verirdim mi, ne??)
    tüm güllerim soldu (tamam, olabilir..)
    sana atmadım taraf olmadım asla (neye taraf, hangi taraf? hangi taraf hangi durumda hangi tarafa solmuş gül atar?)
    dile gelmeden düşlerim yanlızlığa (bir gizli yüklem daha.. ilkiyle aynı olduğundan şüpheleniyorum.)
    gülmen de yeter ki geri gelmem için hayata (sus öleyim, gül geri geleyim.. hadi olabilir o ruh zannı terkedilende, neyse...)

    beni alsalar ipe koysalar (ipe koymak? "benden boncuk yapsalar" anlamında mı?)
    dayanamaz yine kadere salsalar (ne dayanamaz? kadere salmak ne demek? hadi bi anlamı var diyelim de, neyi salsalar?)
    gönlüm arıyor titriyorum bak (akıl telim titredi, ne dediğimi bilmiyorum bak?)
    sıra gelmeden gidemem ki ben (gitmek ölmek manasındaysa -ki bi manası varsa öyledir muhtemelen; 4.mısra ile bağdaştırırsak şöyle bir sonuç çıkıyor: susman da yeter ölmem için. ama allah sıralı ölüm versin. sen susunca önce büyükler başlasın gitmeye, ben gençliğime doyayım.)
    tutmaz ellerim seni görmeden (neyi tutmaz dicem ama, hadi takatsizlik anlamında kabul edelim..)
    zaman geçiyor bekliyorum bak (tek başına anlamlı, bütün içinde neyin beklendiği anlaşılamayan bir cümle.)

    kısaca konu : galiba birisi birini terk etmiş. terk edilen çok üzülmüş, bilemiyor ne diyeceğini. ama terbiyeli bi kişi, kötü de konuşmak istemiyor, öyle ağzına geleni söylüyor.

  • bir tayyip erdoğan beyanatı. tam hali için:
    ''ne yaparsanız yapın. orası için karar verdik. yapacağız.''

    işte demokrasi, işte özgürlük. zaten tebaa olarak haddimize mi karşı çıkmak, haşa! ayrıca, bu çoğul eki de sizi yanıltmasın, nasıl ki papalar kendileri hakkında konuşurken 1. tekil şahıs kullanmaz, bu da aynı hesap.

    edit: link: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23390657.asp

  • aynı zamanda gaz yiyen çocuklar kendilerine maske yapsınlar diye başlarındaki tülbentleri camlardan aşağı atan halktır. en başından beri başörtüsü ile türban arasındaki fark buydu.

  • aradan dört sene geçmiş, bu gece bir bakayım dedim muhabbet aynı..

    murat bardakçı: ıhmhmmo ııhmmmsmamsf ımfmmfms namhımmhmfffssmmıhm
    erhan afyoncu: şimdi öyle diyusun da, unu da bir başka kaynakta incelerken çok enteresan bişiye denk geldim yalnız şu var
    murat bardakçı: şimdi bi mail gelmiş. okuyorum ıhmhmmıhmhmhm.. sensin o, terbiyesiz!

  • bu sabah devam eden anlamsiz olay. saat sabahin koru ve imam efendi hutbeyi ayni ezan gibi tum mahalleye dinletiyor. 7 aylik kizimin uykusunun icine etti. kiz deli gibi agliyor. polise mi sikayet edeyim bekciye mi gideyim yoksa sen napiyosun haci diye camiye mi gideyim? ya ben hutbeyi dinlemek istesem zaten bayram namazina giderim. kimi nereye sikayet edecegiz bu ne dusuncesizliktir ya saat sabahin koru ya.

    namazi disarida kilanlar icin sesi disari veriyor diyenler olacaktir. kapasitesi yetmiyorsa fazla adam almayin arkadasim kimsenin colugu cocugu sabahin altisinda uyandirmaya hakki yok.

    edit: lokasyon istanbul kucukyali emek cami

    edit: sampiyonluk kutlamalarini, muzik sesini, eglenceyi ornek verenler olmus. sabah 06:00dan bahsediyoruz. ortamda cit sesi dahi yokken bas bas hutbe okumanin savunulacak hicbir nedeni olamaz. ayrica siyasal islamin bayrak salladigi bu gunlerde bunun toplum icinde yasamakla uzaktan yakindan alakasi yok bu bildigin islami showdur. tipki olur olmadik seylere sela okunmasi gibi.

  • adamlar barcelona'daki euroleague merkezinde bulunan toplantı salonlarından birisine zeljko obradovic adını vermişler ama gel gör ki; oturduğu evin kapı zilinde hala babasının adı yazan gençler bu insana loser demekteler.
    keşke bu adam gibi kaybetsem hep.

  • değerli arkadaşlar öncelikle burada birincil ölçüt bütçe. şu anda en popüler boyut olan 55 inç tv'lere göre konuşmak gerekirse fiyatlar 2500/3000 bandından başlıyor 15 bine kadar çıkıyor.

    kesinlikle en iyisi sony, samsung, lg demeyin.
    ya zaten herkes paneli aynı yerden alıyor diye 9-10 binlik tv ile 3 binlik tv'yi de bir tutmayın. o panel alınan yer herkese her keseye uygun panel veriyor. marka için de örnek verelim mesela sony'nin 2018'de çıkardığı xf900 serisi 2 yıldır çıkan tv'lere kafa tutuyor kendileri bile daha iyisini o segmentte yapamadı. muadili 13-14 bin tl girin rtings sitesine mukayese edin demek istediğimi göreceksiniz.

    sadede gelelim; şimdi smart tv'de en önemli mesele işletim sistemi. eğer işletim sistemi zayıf bir tv alırsanız kutunun üzerinde yazan netflix, youtube, amazon prime logoları tüm hevesinizi kaçırır. mesela 4k televizyonunuz ile 4k youtube videosu izleyemezsiniz.

    ikincisi yerleşik uygulamalar aradığınız tüm uygulamalar var mı kontrol edin zira bazı tv'lere sonradan uygulama yüklemek zor. örneğin arçelik'te eğer amazon prime yoksa çok beklersiniz. yazılımla falan çok ilgilenmediklerini gördüm.

    tv'de local dimming özelliği olmasına dikkat edin mesela bu fonksiyon giriş seviyesi üstü tv'lerde var nedir bu? yerel aydınlatma. bu özelliğin olduğu tv'lerde 50 farklı aydınlatma noktası oluyor bu o anda ekranda çıkan renklere göre kendini revize ediyor. beşiktaş sahaya çıktı arkada saha tam yeşil, forma tam siyah gözükmeli bu özellik olmazsa forma parlama yapabilir. fenerbahçe çıktı formada sarı ile lacivert ayrı ayrı o renklere göre ışık verecek ama arkada soyunma odasının siyah duvarı tam siyah gözükecek. bu özellik giriş seviyesi üstü tv'lerde 50 nokta üst segmentlerde yüzlerce oluyor. dolayısıyla size çok daha kaliteli bir görüntü çıkıyor. mesela karanlık bir sahnede altyazı evin içine nur inmiş gibi ışık doldurmaz bu özellik sayesinde.

    kontrast görüntü kalitesini oldukça etkileyen bir faktör bu işte yerli markaların uluslararası değerlendirmesi yok biraz göz kararı karar vermeniz lazım bana kalırsa arçelik ve vestel o konuda birbirine çok uzak değil.

    dahili wifi olmazsa olmaz dahili bluetooth olmazsa olmaz. usb ve hdmı bağlantıları oldukça erişilebilir olmalı.