hesabın var mı? giriş yap

  • her şeyin çıkarlarımızla ilgili olması. birine aşık olduğumuzda bile asıl hoşlandığımız şeyin, aşık olduğumuz kişinin bizde yarattığı his olması. en basitinden bir iyilik yaptığımızda duyduğumuz tatmin, 'ne kadar da iyi insanım ben' hissi. her şeyin aslında tamamen kendimizle alakalı olduğu. ne kadar bencil olduğumuz.

  • birisi de tivitır'da malum fotoğrafı paylaşıp altına;
    "murat yeğenini sert bi dille uyarıyor beyler ne var bunda" yazmış, ona üç saat güldüm*

  • 1951 yılında fulham'da doğmuştur. yoksul bir ailenin kızıdır. annesi ve babası sağır, işaret diliyle anlaşmaktaymış. 15 yaşında okulu bırakmış, ilk işi sekreter stajyerliği, bu işten ayda 5 pound kazanıyormuş. 19 yaşında paul mccartney ve mick jagger gibi ünlü isimlerin de müşterisi olduğu bir mağazada çalışmaya başlamış. roger taylor ve freddie mercury'nin eski kıyafetler ve freddie'nin sanat çalışmalarını sattığı bir stand varmış yakınlarda. mary bir rock konserinde brian may ile tanışmış ve çıkmaya başlamış. grubun adının kararlaştırılacağı tartışmalara brian, mary'yi de getirmiş. freddie grubun adının queen olmasını isterken, brian may built your own boat isminde ısrarcıymış. mary de brianın ismini beğenmiş, ancak sonuç olarak isim queen olmuş. böyle işler yürürken freddie, mary'ye ilgi duymaya başlamış ve brian'a kimdir nedir bu kız diye sürekli sormaya başlamış. daha sonra freddie 6 ay boyunca mary'nin çalıştığı mağazaya uğramaya başlamış. freddie 24ncü yaş gününde sonunda mary'ye arkadaşlık teklif etmiş. paraları olmadığı için genç insanların yaptığı sıradan işler yaparak vakit geçirmişler. freddie'nin devam ettiği sanat okulundaki çalışmalarından mary çok etkilenmiş, ondaki yıldız potansiyelini görmüş, bu çevrede ona bir yer olmadığını düşünmüş. ancak freddie ona gitmemesini söylemiş efendim, böylece mary bununla devam etmeye ve bir parçası olmaya karar vermiş. 6 sene sonra olaylar cereyan etmiş, çift ayrılmış. freddie de kendi evinin yakınında büyük bir ev almış mary'ye. mary'yi kendine yakın tutabilmek için ona iş de ayarlamış şirketin sekreteri olarak. ayrıca mary turnelere de freddie ile birlikte gitmiştir.freddie, mary'nin iki oğlunun vaftiz babasıdır.
    freddie'nin ölümünden sonra mary "ölümsüz aşkını kaybettiğini, hastalıkta sağlıkta fakirlikte zenginlikte her zaman bir arada olduklarını bu yüzden onunla evli gibi olduğunu" söylemiş.
    mary, 1998 yılında kimseye haber vermeden long island'da nick isimli bir iş adamı ile evlenmiş çocuklarının ve kendisinin hayatında bir düzen olması için.

    kendi çapımda bu kadar çevirdim. ingilizce versiyonu ve resimleri ile:
    http://www.youtube.com/watch?v=hjet8lbwqhw

    ayrıca freddie söyleşilerinde sahip olduğu tek gerçek arkadaşının mary austin olduğunu defalarca söylemiştir ayrıldıktan sonra. freddie mary'den sonraki diğer sevgilileriyle mary ile kurduğu dostluğu kuramadığını belirtmiştir. bu diğer sevgililer de mary'nin hayatını freddie'ye adamasının fevkalade fedakar bir davranış olduğunu, böyle bir şeyi göze almadıklarını söylemiştir. diğer ünlü vokalistlerin aşkları kadar çalkantılı, olaylı, basında yer etmemiş bir aşktır, biraz daha samimidir gibi gelir bana özellikle daha sonra dönüştüğü uzun süreli dostluk ile..

  • komple hiç fire vermeden bir sonraki nesle aktarılan, baskın gen tanımını yeniden yapan, karşısındakinin genlerine asla şans tanımayan, ibrahim tatlıses'in fenotipini olduğu gibi yavruya geçiren başarılı genlerdir. gerek ido olsun gerek yeni bebeği olsun ibrahim tatlıses'in bu genlerinden nasibini fazlasıyla almıştır.

    kök hücrelerle uğraşan bilim insanlarını ibrahim tatlıses'in gen dizilimini incelemeye davet ediyorum. çünkü eğer insanlık geleceğini arıyorsa o gelecek ibrahim tatlıses'in genlerinde gizli.

    çekinik gen nedir bilmiyorlar, ezip, silip süpürüp geçiyorlar. ibrahim tatlıses angelina jolie ile çocuk yapsa çocuk ido'nun biraz daha uzunu olur, hepsi o!

  • yüzlerce mühendis yüzlerce teknik personel yüzlerce amirin olduğu bir kurumun karışmış olduğu milyarlarca liralık kaza. yine bir tatil günü yine tcdd kazası. yapmıyorsanız özelleştirin kardeşim. devletin kesesinden ekmek elden su gölden lojmaniniza kadar devletten sömürüyorsunuz ama iki treni idame ettiremiyorsunuz. yazıklar olsun size!

    lan zaten çankırı'ya giden tren sayısı belli. sinyalizasyonu geç lan bari whatsapp grubu kurun birbirinizden haberiniz olsun.
    edit: ayrıca ankara'da tcdd'nin işlettiği başkentray 19:45'de seferleri bitirmeye başladı. ankara'da ego otobüslerinin yetersiz olduğu ve salgın hastalık varken toplu taşımayı rahatlatmak yerine kısmışlardır. ben artık art niyet aramaya başladım. başkentrayın da ellerinden alınması lazım bu tembellerin. ama iş kendilerine gelince eryamanda şeker fabrikasının en merkezi lokasyondaki yeni yaptıkları lojmanları jet hızıyla bitirmişler. önünün yollarını da karayollarına yaptırıyorlar. burası karayollarının görev sahası olmamasına rağmen karayolları müthiş hizmet ediyor kardeşlerine.

  • aile gallaghers gibi olunca çekilmeyen hadise. her bayram ayrı gerilim. yaklaşık 1 saat kaldı korkuyorum sözlük...

    edit: entrynin üzerinden 6 yıl geçmiş, ben mezun olup iş güç sahibi oldum. kardeşlerim evlendi, farklı şehirlere göçtüler. bu entryden sonra sadece bir kere daha bir araya toplanıldı, o da düğün var diye idi. uzun süre sonra bu kurban bayramında beraber olacağız. sorunun ana kaynağı babam yaşlandı, kendisini artık kimse takmıyor, herkesin ekonomik özgürlüğü var. eskiden yaptığı gibi parayı o kazandığı için psikolojik şiddet uygulayamıyor, buna kalkıştığı zaman gülünç duruma düşüyor. fiziksel olarak devantajlı duruma geçtiği için fiziksel şiddete de başvuramıyor. sorunun diğer kaynağı kardeşim yaşlanmasının ve yaşadıklarının etkisiyle daha bir ağır başlı olmuş gibi duruyor. ayrıca evlenenler çocuk sahibi oldular, aile genişledi. bu sebeplerden dolayı bu bayram kahvaltısından umudum var, o öve öve bitiremediğiniz özlemiyle yanıp tutuştuğunuz aile toplantılarını ben de umarım tadabilirim yıllar sonra.

    9 yıl sonra editi: yurtdışına çıktım artık umurumda bile değil :) son iki bayramdır hayatımın en huzurlu bayramlarını yaşıyorum tek başıma. bazı ailelerde bireyler arası dinamikler uyumsuzdur, bir süre sonra bunu anlayıp çabalamaktan vazgeçiyorsunuz. insan seçtiği ailesiyle ama daha da önemlisi kendiyle başbaşa daha mutlu olabiliyor. herkese iyi bayramlar!