ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aldatma görüntülerini düğünde yayınlayan damat
-
sözlükte bu adamı da eleştirecek ne bulacaklar diye merakla takipte kaldığım başlık.
kaybedenler kulübü
-
gecen gun rastladim da bayagi iyiymis :)
- ne ictiniz usta?
- abzolut
- ne yediniz?
- kerevit.. abzolut kerevit.
- pompalamaya devam..
...
- erken bosalma sorunum var.
- kacta bosaldin abi?
- saat 7 falandi.
- harbiden erkenmis..
tayyip erdoğan-ssg ses kaydı
-
az önce haber sitelerine düşmüş bomba kayıt. inanılır gibi değil.
erdoğan: bunlar bir alem diğerleri bir alem. böyle tek tek arayıp konuşacaksın. sedat bak şu anda ben yani
ssg: buyrun başbakan’im
erdoğan: fas’ta ınternet kafedeyim burada
ssg: evet efendim
erdoğan: şimdi bahçeli’nin bütün konuşmalarının başlıkları sol framede ..
ssg: anlaşılmıştır efendim şimdi... tamamdır
erdoğan: ve orada sürekli olarak da, yok yolsuzluk operasyonları, yok bizim bilal, yok mu kardesim başka konu..açsanıza iki anket..
ssg: anlaşılmıştır efendim
erdoğan: bak yeni başlık açıldı biz konuşurken şimdi
ssg: tamam efendim, anladım efendim şimdi hemen.
erdoğan: ya anladım diyorsunuz da işte yani hayret ya böyle bir şey de, hala bunlar ya ne gerek var.
ssg: eee tamam ee emriniz olur efendim anlaşılmıştır şu an.
erdoğan: hemen şey yapmanız gerekiyor.
ssg: şimdi yapıyorum, şimdi yapıyorum efendim,
talimatı kanzuk'a iletiyor:
kanzuk: ham, hum, efendim (yemek yiyor)
ssg: kanzukçum ya çok acil şu bahçeli’nin başlıklarını şeyet ne olursun.
kanzuk: tamam çektik abi.
uğur ışılak'ın cennete gideceğini müjdelemesi
-
-ya rabbi bu kul sırattan geçmeyecekse ben de geçmeyeceğim
+tamam sen de geçme
edit: imla
1959 yılında kaydedilmiş istanbul görüntüleri
-
biz ne ara istanbul'un anasını bellemişiz diye izlediğim görüntüler , zamanda yolculuk gibi adeta
sözlükçülerin karşılaştığı efsane yobazlıklar
-
yıl 1998-1999 arası yer: istanbul
okula yeni başlamışım. tam anlamıyla bir solak olduğumdan her işimi sol elle yapıyorum. kalem tutmak, çatal kullanmak vs.
öğretmenim geldi kalem tutarken sağ elini kullan sol el şeytanın elidir falan dedi. ulan daha yeni okula başladım bi' sakin aq.
bu mevzu böyle devam ederken olay sınıfta patlak verdi. adım şeytana çıktı. daha 1. sınıfım. ilk aylarım. kimse benimle takılmıyor, konuşmuyor. öğrenci velileri falan okula geliyor; bizim çocukta solak olur onun yanına oturtmayın falan diye.
yaşadığım travmayı ben bile düşünemiyorum şu psikolog halimle.
sonra ailem okula geldi baya bi' olay olmuştu. sınıfım falan değişti. işin güzel tarafı gittiğim sınıfın sınıf öğretmeni solaktı. beni aldı, yetiştirdi. bugün bir şeyler olduysam, başardıysam onun sayesinde. mekanın cennet olsun hocam.
pazar akşamı banyo yapıp bizimkiler'i izlemek
-
gene yapılabilir aslında, youtube'dan izleme şartıyla.
lakin o tadı vermemektedir be, özlenen şey aslında bu eylem değil bu eylemin yaşandığı dönemdir. dertsiz, tasasız, sorumluluksuz mis gibi 90larda çocuk olma dönemidir.
pringles
-
insanın özel jeti de olsa, pringles yerkenki zenginlik hissini kolay kolay başka bir şeyle yaşamaz.
enes batur'un düz yolda ağaca çarpması
-
telefona bakıyordur.
istediğim eczaneden ilacımı alıyorum
-
kanser ilacını bulamayıp, yardım istediğinde dilenci muamelesi gören kızı akla getiren söylem.
yaran facebook yorumları
-
ayça-orçun çifti yeni ayrılmıştır;
ayça: artık çoooooook yalnız, çoooooook mutsuz :(:(
orçun bunu beğendi
melih bunu beğendi
ayça: orçun aşkolsun :(
orçun: kendin istedin! melih kim?
hadise
-
avrupa görmüş kezban.
kanzuk'un amel defteri kapatır cinsten yumrukları
-
ben önce gri tshirt giyeni kanzuk sandım. "adam iyi kilo vermiş, baya iyi olmuş. helal olsun. hareketli de valla" diye düşündüm.
meğerse kırmızı tshirt giyenmiş.
omerta
-
mario puzo'nun baba kitabında anlattığına göre omertanın ortaya çıkışı çok eski değil, mussolini devrine dayanıyor. 1900 lerin başında başta sicilya olmak üzere italya nın birçok yerinde büyük ve zengin aileler feodal düzen içinde yaşadıkları toprakların ekonomisinden adaletine kadar her şeyi ellerinde bulunduruyor ve merkezi otorite bile bu ailelere pek ilişemiyor. mussolini iş başına gelmesiylr beraber kafayı bu ailelere takıyor ve onları bitirmeye and içiyor çünkü bu derebeylikler var oldukça italya'yı tek başına elinde tutması haliyle imkansız. mussolini yıllarca çeşitli yöntemlerle saman altından bu aileleri zayıflatmaya çalışıyor ama başarılı olamıyor. kendine göre bir tek çare kalıyor: hepsinin kökünü kazımak. mussolini taburlarca italyan askerini-polisini sicilya ya gönderiyor ve halkı aile üyesi olsun olmasın resmen kendi ordusuna kırdırıyor. (bkz: katliam) sonunda ailelerin kökü gerçekten kazınıyor, mussolini kazanmış gözüküyor ama (kalan) sicilya halkının bilinç altına kendi devletine karşı büyük bir nefret ve öfke kazınıyor. halk zalim devlete karşı tüm inancını yitiriyor ve normalde devletin karşılaması gereken ihtiyaçlarını devletin karşılamasından bundan böyle utanç duyuyorlar. bu yüzden bir sicilyalı çiftçi, oğlu öldürüldüğünde, suçluların yakalanacağından emin olsa bile polise gitmektense sessiz kalmayı tercih ediyor. problemini kendi kendine de halledemeyeceğine göre nüfuzlu ve zengin bir hayırseverin (mafya babası da diyebiliriz) yanında soluğu alıyor ve derdine çare istiyor. mafya babası da çiftçinin polisten önce kendisine gelmesi hoşuna gidiyor çünkü o da haliyle atalarını katleden polisten veya devletin herhangi bir organından nefret ediyor, ayrıca bu iş için para da alıyor. (don corleone'nin kızının durumu için kendisinden önce polise giden mezarcıyı azarlamasını hatırlayın) gün geçtikçe bu olay bir gelenek halini alıyor adına da omerta deniyor yani devletin kurumlarına güvenmeme onları reddetme davranışı.