ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uludağ gazoz'un 8 mart kadınlar günü ilanı
-
hürriyet gazetesinin taşra baskısında karşıma çıkan ilginç ilan: ekran görüntüsü
hor görme
saygısızlık etme
saçı uzun aklı kısa deme
taciz etme
çocuk yaşta evlendirme
hakkını çalma
dövme sövme
laf atma eve kapatma
susturma
eğitim hakkını elinden alma
yok sayma
el kaldırma
özgürlüğüne dokunma
gazoz olma
adam ol.
edit: debe editi değil sakin olun. "o saatte taşra baskısını nasıl buldun?", "kaç para aldın?" gibi sorulara muhatap oldum. basit cevabı şudur: hürriyet'in e-gazetesine aboneyim. playstore'dan edinilebilen bir uygulaması var ve bu uygulama yeni baskı çıktığında uyarı gönderiyor. ben de yeni baskıya bakarken (ki taşra baskısı diyordu.) ilanı gördüm ve sizinle paylaştım. bu.
29 ağustos 2021 cafede gelen hesap
-
hesap 2 kişilik, çay 24 kişilik. fetö toplantısı mı bu?
uçak yolculuğu sırasında sinir eden olaylar
-
eşşek kadar bavulu el bagajı diye kabine sokup sizin el bagajınızı, montunuzu, ceketinizi ezerek kapağı kapatmaya çalışan denyolar.
yeni tarantino filmi izlemek istemek ama olmamak
2 kasım 2016 rte'nin ağlaması
-
bizim de anamız ağlıyor. ortada belgesel değil gerçek yaşam var.
köylüler öpüşüyor mu sorunsalı
-
kadın 4 çocuğunu bırakıp başka adama kaçıyor, ondan da hamile kalıp karnında bebesiyle üçüncüye koşuyor. bütün bunları öpüşmeden yapıyorsa vay babasının kemiğine.
bir otomobilden %174 vergi almak
-
(bkz: bmw 530d)
fabrika çıkış fiyatı:94.000tl
almanya* türkye* gemi ile nakliye(sigorta dahil):1.000tl
borusan holding karı:2.500tl
istanbul dan bayinin olduğu şehire nakliye(sigorta dahil):500tl
bayii karı:2.000tl
bayi satış fiyatı:100.000tl
ötv(%130):130.000tl
kdv(%18):41.400tl
trafik sigortası:200tl
trafik dosya bedeli:200tl
motorlu taşıtlar vergisi(6 aylık):2.200tl
aracın müşteriye anahtar teslim maliyeti: 274.000tl
sonuç:sıfır km 2012 model bir bmw 530d münich de herhangi bir bmw bayisinde anahtar teslim: 66.000euro iken, borusan oto avcılarda anahtar teslim:120.000euro fiyatla satılmaktadır.
tarihteki muazzam ayarlar
-
30-40 sene kadar once, orhan boran stand-up show yapmaktadir. tam ortasinda bir seyirci protokolden kalkar saga sola carpa carpa gurultuyle kapiya yonelir.
orhan abi sorar:
- tuvaleti mi ariyordunuz beyefendi?
- evet...
- kapidan cikin, sagdaki ilk kapida "gentlemen" yaziyor. aldirmayin, girin.
kardeşin ölmesi
-
aradan geçen 11 yıl 4 saat saat sonra bile tazecik, dumanı tütebilen acı.
yaşanan ilk acıysa ve anneler günü ise o gün, inanası gelmez hiç insanın. çok küçüktür bir de. daha yeni okumayı sökmüş, yakasına kızarmış elmayı takalı henüz bir ay olmuştur. ilk dönemdeki süper notlar erkenden ''sınıf geçme hediyesi'' isteme cesareti vermiştir ona. baba; oğlum ne isterse alırım deyince o da bisiklet istemiştir. tam istediği gibi oğlunu mutlu eden babanın tek şartı vardır ama. ''okullar kapanınca bineceksin''. peki denir babaya ama kendi kendini yer tabi kardeş.
anneler günü sabahında ablanın reddetmesine karşı saatlerce yalvarır ''ablacım sadece 10 dakika, nolur babama söyleme ama'' diye. abla da dayanamaz, kıyamaz. verir bisikleti. o sayılı dakikanın yarısı olmadan kapı çalar. komşu kardeşin bisikletten düştüğünü söyler, çok sakin karşılanır, olabilir gibi. yerde yatan, üzeri örtülü biri vardır. var ama onun ayağındaki kardeşin ayakkabısı değil, bisiklette onun bisikleti değildir ki o benim kardeşim olsun. değil işte, hiç birşey onun değil ama bir anda oracıkta beliren babanın yürekten kopan çığlığı herşeyi özetler sana. üzeri örtülü o... canım kardeşim.
ilk anda anlamazsın. aklın harçlığıyla anneler günü hediyesi almak için para biriktirmiş, süt dişi yeni çıkmış küçüçük kardeştedir. ama o nerde o... o merhametli minik yürek annesi olmadığı için üzüldüğü, zinciri pastan dönemeyen biskleti, ayağındaki ayakkabısı yırtık, 'benim bisikletim öyle değil, sen hep binersin, biraz giyeyim mi ayakkabını, veririm inince diyen sinif arkadaşıyla karşılaşır. ve sen bunları o gittikten yılar sonra, liseyede okuyan, hala ayakkabıyı saklayan o arkadaştan öğrenirsin. ölmek mi, öldürmek mi arasında sıkışırsın işte o zaman.
yaşıtları üniversite tercihleri hakkında danışmak için abla bilip yanına geldiklerinde ise şakağındaki o şey boğazına dizer hayatını. 19 unda gözleri parlayan genç flörtlerinden bahsederken sen, gitmeden bir gün önce hasta olur diye dondurma almadığın, gözünün yaşına kıyamayıp bisikleti verdiğin, on dakika sonra gelecek olan canini düşünürsün. düşünmek istemediğin tek şey ellerinle üstüne toprak ettiğin kardeşinin kanina, canina biçilen paranin hesabina yatirilmak istenmesidir.
o anda yüreğinde binlerce mum birden yanar. her gün birisi söner. ama birtanesi hiç sönmez. yediğin lokmanın yarısı acı geçer boğazından. keşkelerle yıllar geçer. suçluluk şakağına dayalıdır hep. kulağındaki onlarca küpe olmuş şey tek karındır. aci çok şey öğretmiştir. dost, düşman ayirmak kolaylaşmiştir sanki. bayramlar mezarlikta başlar, anneler günü karalar günü olur, takvimlerde doğum günü hep kirmiziya boyanir.
yazarken yutkunmayi bile çok gören, ekran bozuldu mu ne, neden bu kadar bulanik dedirten bu aci, yarinki anneler gününü minicik bedenini toprağa koyduğu evladinin mezari başinda geçirecek annemin, babamin asla okumasini istemediğim şeyleri yazdirdi bana. hayat sadece acı değil ama. tadıdan yenmeyen şeyler de var. yüreğe ağir gelen bu duygudan siyrilmamin tek sebebi, anneme tapma nedenim, canimi istese düşünmeden vereceğim bir tanecik meleğimdir.
o meleğin yazdırdıkları içinse (bkz: ablalarin kardeş sevgisi/@nunuca)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
şu süreç en çok zaytung'u göçertti herhalde. adamların yayını bbc gibi kaldı güncel haberlerin yanında.