hesabın var mı? giriş yap

  • d smart adlı kuruluşun aylar süren ısrarlı call center aramaları, arkadaşımda şu radikal yalana neden olmuştur.

    d: şöyle indirimler var böyle indirimler var bıdı bıdı...
    a: ya bizim televizyonumuz yok aslında.
    d: o zaman şöyle yapalım, televizyon verelim. böyle yapalım hebe hübe..
    a: ben körüm.
    d: pardon...... geçmiş olsun.

  • yüzelliye yakın yazar,uzman ve bilginin diderot önderliğinde kendi istekleriyle seçtikleri maddelerini yazarak oluşturduğu amacının her alanda gelişen insanlığı düzenleyebilmek ve değiştirmek olan 18 yy.'nin insanlığa bıraktığı en büyük eserdir.bu eser yazılırken ilerlemeyi engelleyen herşeye karsı çıkılmış,yobazlıgı,gericiliği yok etmek amaç edinilmistir.bunu yaparken de bayle’nin,karşı çıkılan maddenin bile bile zayıf bırakılmasını,onun yerine desteklenen maddenin ise aksine güçlü kanıtlarla desteklenmesi mantığına dayanan yöntemi izlenmistir.bircok badire atlatılarak uzun yıllar suren bir uğraş sonucu yazılan encyclopedie 1789 devrimi’nin gerçekleşmesine de önayak olmuştur.gelenekler ve mutlak krallık sarsılmış,ilerlemeye dönük insancıl eğilimleri arttırmıştır.1750 yılında diderot yapıtın tanıtımı icin prospectus’u yazmıştır,1751’de ise ilk cilt yayımlanmıştır.büyük ilgi görmeye başlayan yapıtın düşmanları artmış ve bu yüzden 1752 yayımlanan ikinci cilt din karşıtı unsurlar öne sürülerek toplatılmış ve yakılmasına karar verilmiştir.bu durum karsısında ansiklopedicilerin saygın dostları araya girmiş,yasaklama kararını kaldıramamışlarsa da diderot’un calısmalarına devam etmesini sağlamışlardır.bu olaydan sonra ansiklopediciler bir başka olayın yasanmaması icin göz boyayıcı bir önlem olarak üç tanrıbilim uzmanını görevlendirmişlerdir.1753-1756 yılları arasında dört cilt daha basılmıs, cenevre maddesini yazan d’alembert’in jean jacques rousseau’yla atışmasının haricinde gözle görülür bir zorlukla karşılaşılmamıştır.1759 yılında yeni bir yasaklama kararı cıkmışsa da hükümetin göz yummasıyla bu durum atlatılmıştır.rahiplerin ve kilisenin baskısıyla geçen önbeş sene içersinde yirmi üç cilt daha yayımlanmıştır.yapıtın her anlamda önderliğini yapan diderot birbirinden çok farklı konular hakkında binin üzerinde madde yazmıştır.encyclopedie’nin önsözünü yazan d’alembert matemetik ve fizik konusundaki maddeleri ve sert tartışmalara yol açan cenevre maddesini yazmıştır.helvetius bu yapıta condillac ile birlikte felsefe maddeleri yazarak katkıda bulunmuştur.baron d’holback kimya,rahip morellet felsefe,condercet matematik ve iktisat,dumarsais ise dilbilgisi maddelerini kaleme almıştır.bu isimlerin yanı sıra daha onlarca bilgin bu eserin yapımı icin yardımcı olmuştur.encyclopedie yazılırken hemen hemen her türlü hata yapılmış ,gereksiz yinelemelerin ve maddeler arasındaki dengesizliğin önüne geçilememisse de yukarıda adı geçen isimler ve daha onlarcası gelecekteki yeni calışmalara yol göstermek,gelecek nesillerin daha bilgili olması icin eksiğiyle-fazlasıyla bu 60.200 maddelik kutsal bilgi kaynağını yazmış ve insanlığa armağan olarak bırakmıslardır.

    (bkz: copy paste degil alınteri)

  • ikisi de kıskançsa bunalırlar yürümez.

    birisi kıskançsa diğerinin yürütmesi beklenir, çoğu zaman yürütemez.

    ikisi de rahatsa başka kollara giderler yürümez.

    herhangi biri istanbul'daysa asla yürümez.

    herhangi biri çalışmıyorsa mümkünatı yok yürümez.

    velhasıl kelam bu koduğumun ilişki türü yürümez, yürüteniniz varsa yeşillendirsin nikah şahidi olurum sağdıç olurum hatta erkek halimle nedime bile olurum lan. belki bikaç da tavsiye falan ateşlersiniz nasipleniriz :)

  • şeffaflık ne güzel şey değil mi? melih gökçek zamanı eminim bu puanlara hepiniz ulaşıyordunuz.
    bakın bu mülakatları yapan kişiler adildir değildir bilmem. dikkat çekmek istediğim nokta şu: şeffaflık ne güzel kontrol mekanizması sağlıyor ibret al. ülke böyle yönetilse keşke paralarımız nerelere gidiyor bilsek, liyakat var mı takip edebilsek.

  • gecen hafta olcum yapmak icin calve'nin uretim tesisindeydik. sabahtan basladik olcume, her sey normal, ancak aksam uzeri kesif bir sarmisak kokusu yukseldi. refakatcimiz olan calisana sordum, "sarmisakli mayonez mi" uretiliyor. adam soyle yanitladi, "evet, saat beste vardiya degisimi oluyor, arkadaslar da uretimi sonraki vardiyaya birakmak icin bu saatte basliyorlar ki kendileri kokudan etkilenmesin."

    "haaaah" dedim, iste insan nedir diye sorsalar tanım olarak kullanılacak bir hadise. ınsan neydi, insan, "kötü koşullardan ben etkilenmeyeyim de benden sonrakiler napiyorsa yapsin" diyen aklievveldi. seni sevmiyorum insan, seni bulacam oglum!

  • son zamanlarda artık iyice midemi bulandırmaya başladı bu dikey mimari. yeni bir ofis arıyorum maliyet düşürmek için, malum devir tasarruf devri artık, çok para dönemi bitti.

    markalarıda vererek konuşacağım, şehrin göbeğine 30 katın üzerinde binalar yapıp insanları sardalya kutularına yerleştirip, milyon tl lere bu daireleri satmak... gördükçe üzülüyorum. ritim istanbulda 1+0, 30 metre kare daire var. kirası 1100 tl. 30 metre kare arkadaşlar, bu dairenin içinde fırın var ocak var tuvalet var. yani yatak koyduğunuzda yürüyecek yeriniz yok ve yaşam alanı diye nerdeyse asgari ücret fiyatına kiralanıyor. projedeki havuzlar terasta, aşağıya full avm yapmışlar, havuzlar ondan terastaymış, yer kalmamış... binden fazla daire yapıyorsun, yeşil alan sıfır, havuza yer kalmıyor...

    yeni nesil liseler... e-5 kenarındalar, basket sahaları terasta. çocuklar camlardan e-5 i izliyor, koşup oynayacakları bir bahçeleri yok.

    balkon dönemi bitti. zaten 40. katta balkon olsa ne olur, olmasa ne olur? hayır koca türkiyede arazimi bitti? singapurda yer yok da dikey çıktı adamlar, çinde nüfus fazlada istiflediler insanları... bizim derdimiz neydi? neden 2 katlı evler, 5 katlı binalar yapmadık? ne bu para hırsı?

    yaşam kalitemizin inanılmaz düştüğü kanaatindeyim. bir binada 500 insan 1000 insan yaşamaz abicim. olmamalı böyle birşey. asansörde geçiyor günlerimiz. 19 katlı bir plazadayım, hani çok yüksek değil. az önce -2 de aracımı park ettim, ofise çıkmam 2 dakika sürdü. 9. kattayım. her katta in binlerle tam 2 dakika. günde 2 kere aşağı inip çıksam, beklediğim asansör zamanını da kat her gün 20 dakikam asansörde geçiyor. ofise evim 3 km mesafede 25-30 dakikada anca geliyorum trafikten.

    biz artık yaşamıyoruz bana kalırsa. sadece hayatta kalma mücadelesi içerisindeyiz. tiksiniyorum, midem bulanıyor.