ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
heyecanımı kaybettim diyen sevgiliye yapılacaklar
-
- heyecanimi kaybettim...
+ o degil de, sayisal loto'yu tutturdum ben...
- aa gercekten miii?
+ bir an heyecan yaptın itiraf et
gece 22.00'den sonra ölen megakent
osmanlı imparatorluğu modeli çocuk odası
-
dolabın içinde küçük kardeşi boğmak için özel bir bölüm yoksa eksik kalacağını düşündüğüm tasarım.
en çok nefret edilen meslek grupları
paramparça şarkısındaki inanılmaz mantık hatası
-
2000'de cıkan şarkının 1995'ten önce yazılmış olabileceği olasılığını aklına getirmeyenlerin dert ettiği hatadır.*
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: mega hafıza reklamındaki adama tecavüz ettim.
2. iyi yapmışsın ömür boyu unutamaz.
tarihin arka odası
-
her hafta birilerine ''izlemeyin kardeşim'' diyen murat bardakçı da bu lafı duydu*
m. bardakçı: nurhan hoca minyatür anlatmasın, konuğun sözünü kesme, konu dışına çıkmayın, erhan bir sus konuşayım, işimin gücümün arasında sizi izliyorum.
e. afyoncu: izleme kardeşim, otur kitabını yaz.
time out
-
dave brubeck quartet'in 1959 yılında columbia records tarafından yayınlanan ünlü albümü. new york city'deki columbia's 30th street studio'da dave brubeck'in genel çizgisine uygun olan aksak ritmlerle kaydedilmiş tarihi bir albümdür. ayrıca riaa tarafından platin plakla ödüllendirilmiş gerçekten çok başarılı bir çalışmadır. albümde piyanodaki dave brubeck'e, alto saksafonda paul desmond, bassta eugene wright ve davulda joe morello eşlik etmiştir. paul desmond'a ait olan meşhur take five dışında, albümdeki diğer 6 parça da brubeck'e aittir. 1961 yılında bilboard amerika'da 2 numaraya kadar yükselmiş gerçekten önemli bir albümdür. ayrıca caz tarihinde 1 milyondan fazla satabilen ilk albüm de olmuştur. albümdeki parçalar şunlardır;
a yüzü
"blue rondo à la turk" – 6:44
"strange meadow lark" – 7:22
"take five" – 5:24
b yüzü
"three to get ready" – 5:24
"kathy's waltz" – 4:48
"everybody's jumpin'" – 4:23
"pick up sticks" – 4:16
albümü dinlemek için; https://www.youtube.com/watch?v=mfboe5guibe
sen serenay'sın ne giyersen o
-
"sen bihter ziyagilsin" cümlesi karşısında diz çöküp tövbe isteyecek cümle. "sen serenaysın" ne be, serenay ne?
akıllı telefonların esir aldığı insanlar
-
vayy amnk cidden varmış böylesi dediğim insan kitlesi.
efendim bendenizin, java altyapılı takoz bir samsung telefonu var, pek akıllı sayılmaz bizimkisi, zira internete falan da bağlı değil.
velhasıl gel gelelim, otobüste, metroda,vapurda hep elinde telefonla uğraşan, boynu 5 santim önde insanları görünce de, "lan canları sıkılıyordur" diyerek geçiştiriyordum.
ama bilmiyordum ki, bu insanlar meğer birer teknoloji zombisiymiş anasını satayım.
bilenbilir, 5 aylık taze babayım, evlenip yuva kurmanın tek bir olumsuz özelliği nedir derseniz, kesinlikle ev gezmesi derim. çocukken seviyorduk iyiydi hoştu ama evlenince, yemin ederim eziyet arkadaş.
hayır, biz yine eski arkadaşlarımızla biraraya gelip, 2 kadeh tokuşturup şiirli şarkılı muhabbet yapmak isterken, iş yerinden sağdan soldan, daha önce arkadaşlık etmediğimiz insanlar, akşama size misafirliğe geleceğiz diye haber gönderiyolar. zerre anlamıyom amnk bu durumu.
düne kadar, aykırı lan bunlar, entel amnk, gominis falan dedikleri insanların evine, kucak kucak bebelerini alıp, süslenip püslenip oturmağa geliyolar.
hâl bu olunca kimseye gelme de, diyemiyosun tabii...
ama muhabbet de pek sarmıyo hacı, "yavv orası öyle de ama hökümet de yol yaptı" diyen adamla ne gibi ortak yanım olabilir amk, derken işte konu futboldu, ev işleri, tamirattı, pazardaki salçalık domatıydı, en iyi peynir nerede falan gibi geyik geyik konulara giriyor.
giriyor girmesine de benim gözüm hep geldiğinden beri elinden telefonu düşmeyen denyoya takılıyor.
lan gelmişin bi eve misafirliğe, boynun düşmüş önüne elinde telefon napıyo amnk derken bi bakıyom candy crush oynuyo lan adam.
olm bende bayıldım bombok muhabbetten de, elinde telefonla oyun oynamak nedir amnk diye düşünürken, bir diğeri de çıkarıyor telefonu hiç birşey olmamış gibi başlıyor feysbukda, hanımın yaptığı kekin pastanın fotosunu çekip koymaya, muhabbet kesiliyor.
iki nefes alayım diye çıkıyorum odadan ve on dakika sonra odaya tekrar girdiğimde, ellerinde telefon kafalar önde deli gibi oyun oynarken buluyom hepsini, kimi candy cruh oynarken, kimi okey oynuyor, kimisi trenlerin üzerinde çocuk hoplatıyor, diğeri feysbukda onu bunu likelıyor, zaten boktan olan muhabbet de bitiyor.
o dakikadan sonra kimse kimseyle tek kelime etmiyor.ve bu böle uzuuun bir süre devam ediyor.
gerçi kafam rahatlıyor...
rahatlıyor rahatlamasına da ama aga bu nedir yaa??
hayır bir de adam giderken "yenge ellerine sağlık, kek de güzel olmuş ben ve 25 kişi beğendik, halamgiller tarifini istiyo" falan diyo tipine soktumunun at ağızlısı.
velhasılıkelam dostlar; ios'dan post, android'den ve at ağızlıdan dost olmaz...