ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
takip edilesi youtube kanalları
-
tiny house giant journey
karavan tarzı gezi/yaşam meraklıları için harika bir site. bir çift kendilerine yaptıkları taşınabilir evleriyle kuzey amerikayı gezmeye karar veriyorlar. gezileri sırasında da yine amerika'da kendileri gibi kimler var diye araştırıp buldukları kişilerin taşınabilir tasarım harikası evlerini tanıttıkları videolar çekiyorlar. video ortamının samimi ve sıcaklığı bi yana çok farklı kafalar var hayret ederek izliyor insan. özenmemek mümkün değil.
beşiktaş'a demba ba'yı ben önerdim
türkiye savaşa girerse laikçilerin kaçacağı ülke
-
oooo kemiklerr pardon maaşlar yatmış belliki, çıktılar yine ortaya amk. trollçükleri...
atatürk'ün inşaat izlerken çekilmiş fotoğrafı
-
boşuna ata sporu demiyoruz
düzenleme: bu kadar beğenileceğini tahmin edemedim. debe olsaydı kesin girmiştim be.
survivor all-star
-
evet hakan'ın tuhaf hareketleri olmasına rağmen gerek liderlik vasfı,gerek kibarlığı,efendiliği,adadaki birçok hırboya nazaran anlamlı ve düzgün cümleler kurabilmesi,uyumlu bir insan olması türk halkına fazla diye düşünürken hasan olayının bir benzeri yaşanarak hakan 2. sıraya kadar yükselmiştir,bence tebrikler.
yaran diyaloglar
-
oğlum 7 yaşında, berbere gittik ikimizde traş olacağız. ufaklık traşını oldu sıra bana geldi. berber çocukluk arkadaşı olunca muhabbet sohbet derken zaman bayağı geçti, oğlumun oflayıp puflamalarını duyuyorum bi yandan. işimiz bitti vedalastık çıkarken aşağıdaki diyalog gerçekleşti.
+baba bence gitmeyelim tekrar girelim içeri
-noldu lan çok mu sevdin berberi?
+ne sevcem be seni beklerken tekrar uzadı saçlarım, annem kızar şimdi niye traş olmadın sen diye.
-eşşoolu..
hayatı kaçırma hissi
-
hep geleceğin iyi olacağını düşünüp mevcut an'a odaklanmayı düşünmediğimizden dolayı oluşan histir.
bir gün bir bakarız her şey geride kalmıştır. güzel günlerin geleceğini umut ederek yüzüne bakmadığımız o sıradan günlerin, aslında en güzel günlerimiz olmuş olduğunu ve çok geç kaldığımızı fark ederiz.
insan işte. az biraz bir hayatı var. tam "evet işte hayatı öğrendim" derken ölüveriyor...
oysa hayat şu anda, şu entry girerken bir yandan atıştırdığım leblebinin tadında gizlidir ve leblebi bitince o "an" da bitecektir. yerini çay içme zevkine bırakacaktır belki.
bir hayatımız var, güzel yaşayalım.
uludağ'daki aşırı ucuz restoran
-
yukardaki elemanın roma'ya gitmediği ne kadar da belli.roma'nın en lüks yerine gitseniz bile bir dilim pizza 15-20 euro değildir.
yaran fıkralar
-
adamın teki bilgeye gider ve sorar:
- üstad, kendi kusurlarımı nasıl bilebilirim?
bilge sorar:
- evli misin?
evet der adam. bilge yanıtını alınca devam eder:
- o zaman işin kolay demektir. karına sadece onun bir kusurunu söylemen yeter.
o sana; senin, annenin, babanın, kardeşlerinin hatta yedi sülanenin kusurlarını sayar, topluca öğrenirsin.
şarap içme adabı
-
3s kuralı ile; swirl, sniff, sip!
1)swirl.
«yani çalkalama. sallama. döndürme. bu eylem tabii ki hafifçe yapılır. bunun sebebini eskiden hep çok merak ederdim, bilmeden de yapardım. ortalamanın üstündeki bir şarapta(bizim içtiğimiz köpek öldürenler değil tabii ki) ortalama 200'e yakın koku yapan bileşim vardır. bu bileşimler uçucudur. yani onları algılayabilmemiz için havaya(oksijene) ihtiyaç duyarlar. şarabı bardakça hafifçe döndürmek şarabın yüzey alanını oksijene daha fazla maruz bırakır ve bu karmaşık aromaların salınmasına yardımcı olur.»
2)sniff.
«yani koklama. şarabın seçilmesindeki en önemli unsurlardan. çünkü şarabı içerken retronazal yollardan ötürü aynı zamanda koklarız. yalnızca tadı yetmez. içindeki aromayı tattan öte en iyi kokusu ile verir. şarap koklamanın beyinde özel bir yeri çalıştırdığına dair araştırmalar mevcut.»
3)sip! ve de spit!
«ve de geldik mi içme işlemine. bir şarabın uçucu bileşenleri, ağzınızdaki sıcaklığa maruz kaldığında daha da fazla aktive olur, tat ve aroma o zaman şaha kalkar. şarabı diş etleriniz ve dilinizle temas ettirmek, dokusunu keşfetmenin tek yoludur.»
şarap yüzyıllar boyunca soyluların içkisi olmuştur. biz 5 dolarlık şarapları midemize indirip bu hisse ortak olmanın peşindeyiz. doğrusu öyle dahi olsa; şarabın hissettirdiği fransız,elitist ve de aristokrat duygulardan haz duyuyorum. fakir ve de köylü ruhumu arada bir içtiğim şarap, klasik fransız müziği ile kandırmaya çalışıyorum. sonra perdeleri açtığımda tüm bu rüya bitiyor. o yüzden bir kalihora adabı: şaraplarınızı perdeniz kapalı için!
cam kenarına ekmek kırıntısı koymak
-
önümüzdeki 1 hafta çok soğuk geçeceği için, civardaki kuşlar için cam kenarına mutlaka biraz ekmek bırakalım. bırakın pisletsinler cam kenarlarını, söz ben gelip temizleyeceğim. bu süper duyarlı entryimi de böyle bitiriyorum.
hoşlanan erkeğin adım atmama sebebi
-
"erkekler kadınların aklından geçenleri bilseler çok daha atılgan olurlardı" balzac.
present perfect tense
-
iki gün önce katıldığım ingilizce öğretmenlerine yönelik hizmet içi eğitim seminerinde, semineri veren kişi bir ifadenin farklı şekillerde söylenebildiğini, öğretirken saf dilbilgisine yoğunlaşmamamız gerektiğini vurgularken arada şöyle bir diyalog geçti.
- bildiğiniz gibi bir filmi izlemişseniz bunu "i have seen this film" diye söylersiniz ingilizcede. fakat amerikalılar bunu "i saw this film" olarak söyler. içimizde amerikalı var mı?
farklı birimden bir amerikalı öğretmen anında atılır ve:
- ben present perfect tense'i türkiye'de öğrendim!
diyerek bütün salonu yarar geçer.