ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
günde 8 saat ders çalışmak
-
insanı hem çok geriyor, hem de çok rahatlatıyor. aylardır günde altı saate sabitlemiştim, sınavlar yaklaştığı için sekize çıkardım. her kahve-sigara molasında da sözlüğe bakınıyorum. tek eğlencem bu. özellikle iki haftadır, hafta sonları keyifli bile gelmeye başladı. sabah kalkıyorsun, balkona masayı atıyorsun, bir demlik de çay getiriyorsun yanına. kuş sesleri eşliğinde, yüzüne hafif rüzgar vururken pek sıkılmıyorsun da. bu saatlerce ders çalışma olayı ilk başta çok zor ama sonra mutlu ediyor insanı notlar açıklandıkça. tabii kafanı duvarlara vurasın geliyor, niye yıllardır yapmadım ben bunu diye o ayrı.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
halil sezai de nasıl bi isim 'selamın aleyküm' gibi amk.
-halil sezai.
-sezai halil kardeş.
yeşilçam usulü the lord of the rings kadrosu
-
evet türkiye çalkalanırken maalesef bazı daha önemli şeyleri unutuyor, umursamıyoruz.
bırakın türkiye siyaseti sarsılsın.
ben pek tabi daha önemli noktalara odaklandım.
mesela lotr yeşilçam'da çekilseydi nasıl bir cast olurdu aklıma takıldı.
önemli araştırmalar yaptım, yıllardır kimsenin girmediği arşivlere girip bu önemli bilgiyi sizinle paylaşıyorum.
cast
gandalf: münir özkul
saruman: cüneyt gökçer veya ali şen
aragorn: cüneyt arkın
legolas: piç rıza
frodo: halit akçatepe
sam gamgee: zeki alasya
merry: metin akpınar
pippin: feridun şavlı aka. domdom ali
gimli: ünal gürel aka. gardrop fuat
boromir: kartal tibet
gollum: tecavüzcü çoşkun
arwen: türkan şoray
eowyn: hale soygazi
galadriel: filiz akın
elrond: şener şen. ilk hulusi kentmen dedim ama bıyıktan dolayı olmayabilirmiş.
theoden: hulusi kentmen
aziz yıldırım'ın son hali
-
hicbir şey bulamazsam bile, fetoculere karşı dik duruşunu takdir ederim. allah sağlıklı uzun ömür versin.
not: gs
gaming laptop
-
bir oksimorondur. laptop gibi bir sıkışık ve minik bir kasa tipinde güçlü bir grafik kartı ve işlemcinin ısı çıkışını yeterince hızlı ve daimi olarak sağlayabilmek mümkün değildir. yani evet mümkündür ama fanları ve beraberinde kasayı büyütmeniz ve deli gibi gürültü çıkarmayı göze almanız gerekir. bu sefer laptop'ı anlamlı yapan taşınabilirlik ve sessizlik gibi unsurları kaybedersiniz. elinizdeki yaratık laptop olmaktan çıkar ucube bir masaüstü olur.
masaüstü form faktöründeki gaming pc'lerin ısrarla var olma sebebi bir kitlenin masasını elektrikçi vitrini gibi zevksiz renklendirme tutkusu değil, büyük kasaların termodinamik mucizeler olmasıdır. eskisi gibi pc'lere 3 tane hard disk, dvd sürücü, 5.25" floppy takmalık bir durum da yok ki genişleme yuvaları falan gerektiğinden büyük kasa isteyelim. ekran kartını ve anakarta ssd'yi takıp geçiyoruz, geri kalan her şey usb'den. bugün gaming pc kasalarının hacminin önemli bir kısmı soğutmaya adanmıştır: fanlar, heatsinkler, su soğutma boruları, pompalar, hava akım boşlukları vesaire. dana gibi ekran kartınızın da çoğu fanlardan ve heatsink'lerden oluşuyor fark ettiyseniz.
laptop'lar gerekli soğutma gücünü sağlayamadıklarından yüksek güç gerektiren işlerin yol açtığı ısınmalarda thermal throttling yapmak zorunda kalırlar. yapmazlarsa yanıp kül olurlar çünkü. bu sıradan uygulamaları kullanırken sizi rahatsız etmez ama bir oyunu keyifle oynamayı imkansız hale getirir. takılmanın en çok rahatsız ettiği tecrübelerden biri oyun (diğerleri film izlemek ve müzik dinlemek). en ufak takılma tüm keyfinizin içine eder.
lakin gaming laptop'ın başaramadığını başarmış başka bir form faktörü var: elde tutulan portatif oyun konsolları; mesela steam deck. bunu nasıl başarmışlar? ısı üretimini azaltarak: ekran ufacık, o yüzden çözünürlüğü düşük tutup grafik ayarlarını da o çözünürlüğe göre ayarlayıp toplam ısı oluşumunu tutarlı şekilde konforlu tahliye edebilecekleri seviyede tutabiliyorlar. siz ufak ekranda gözünüz görmediğinden grafikler güzelmiş gibi geliyor. bunu laptop gibi bir form faktörde gözlerinizi kanatmadan yapmak mümkün değil.
o yüzden gaming laptop olmaz. o size yutturulmuş bir kazık olur. ha, bir gün olur belki, ne bileyim bir işlemci devrimi, teknolojik bir sıçrayış gerçekleştiririz, onu da başarırız. ama bugün maalesef.
gaming laptop almayı bırakın. siz aldıkça adamlar da "aha kerizler alıyo biz de üretelim" deyip basıyorlar. lütfen bırakın almayı da bitsin şu saçmalık. hazır saçmalıkları bırakıyorken şu "madem rgb ledli kasam var, o zaman paramın tam karşılığını almak için hem red, hem green, hem blue'ya %100 abanayım" denen estetik yoksunu göz kanatan çirkin aydınlatmalardan da kendinizi kurtarın. bunu beceremiyorsanız gerekirse ışık falan basmayın. napacaksınız kasanın içini görüp. niye dikkatinizi dağıtıyorsunuz, retinanıza boşuna foton basıyorsunuz, beyninizi yoruyorsunuz?
ilber ortaylı'nın ilginç evlilik yorumu
-
adam burada sayfalarca yazılanları beş kelime ile özetlemiş,
bizim türkler mıç mıç kadını erkeği kene gibiler.
dersten atılırken oluşan ilginç diyaloglar
-
ziraat fakultesinden bi arkadasimin anlattigi olay:
-cocuklar bakin bu bocegin adi blatica germanica
-hocam nerden anliyosunuz ya..
-cocuklar ayagindan tabiki, ayaklar cok onemlidir. sen soyle bakim bu bocegin cinsi ne?
-hocam ben ne bilim, boyle sacma seymi olur nerden anlayim ben? ne alakasiz ders almisiz bilsek secmezdik, ne bocegi, ne ayagi?
-cik disari sakin bi dahada dersime gelme!!
cocuk tam disari cikarken hoca sorar:
-senin adin ne?
cocuk kapinin disindan ayagini sallar
-ayagimdan tanisana pezevenk!
yunus ve edibe'nin esra özcan'a cevabı
-
sıkıcı olmaya başlayan olay.