hesabın var mı? giriş yap

  • avengers söz konusu olduğunda hawkeye tartışmalı bir üne sahiptir. ne de olsa ekipte bir iskandinav tanrısı (thor), yeşil bir dev (hulk), bir büyücü (doctor strange), bir rakun (rocket raccoon), bileklerinden ağ fırlatabilen bir adam (örümcek adam), bir cadı (scarlet witch), bir süper asker (kaptan amerika) ve… oku ve yayı olan bir adam vardır...

    dc kahramanı green arrow'un oynadığı dizi arrow'da danışmanlık yapan usta okçu patricia gonsalves öyle düşünmüyor.

    "bunu çok duyuyorum. arrow üzerinde çalıştığımda birçok insan 'bir silah edinmesi yeterli' diyordu. ancak insanlar okçu karakterlerin özünü kaçırıyor. içgüdü onların süper gücüdür. görmelerine gerek yoktur, ortalama bir insanın duyamayacağı şeyleri duyabilirler. herkes silah ateşleyebilir. içgüdü, gizlilik ve incelik; işte süper güç." diyor.

    okçuluk marvel evrenine göre sıradan bile kabul edilecek olsa hawkeye sıradan bir okçu değildir. yeni disney+ dizisi hawkeye'nin yayınlanması öncesi gonsalves, süper kahramanın neden ok ve yayı olan bir adamdan çok daha fazlası olduğunu anlatıyor…

    1) güç

    yayı çekmek için gereken kuvvet miktarı atışın ne kadar güçlü olacağını belirler. bir okçunun ne kadar yay çekme kuvvetine ihtiyaç duyduğu, ne yapmak için atış yaptığına bağlıdır.

    gonsalves, "60 pound (27 kilogram) kevları delebilir. avlanırken hiçbir zaman 70 pounddan (32 kilogram) fazlasına ihtiyacım olmadı. bir hayvanı avlamaya çalışıyorum, vücudunda delik açmaya değil. olimpik okçuluk yapıyorsanız 40, 45 pounddan (18-20 kilogram) bahsediyorsunuz demektir. ingiltere'nin mary rose'dan (ingiliz savaş gemisi) gelen savaş yaylarının tahmini 180 pound (82 kilogram) çekme ağırlığı vardır. mark stretton'ın sahibi olduğu dünya rekoru ise 200 pounddur. (90 kilogram)

    çizgi romanlara göre hawkeye'ın sahip olduğu yay çekme ağırlığı 250 pounddur. (113 kilogram) bu, gonsalves'i güldürüyor: “bunun aşırı olduğunu söylemek yetersiz kalır. bu tür bir çekme ağırlığına sahip olmak için kesinlikle hiçbir sebep yok. 250 kiloluk bir yay çekme gücüne ihtiyaç duyabileceğim herhangi bir durum düşünemiyorum. tabii bir tankı devirmeye çalışmıyorsam..."

    2) hız

    hawkeye'ın bir dakikada kaç ok atabileceğine dair ayrıntılar kabataslak ancak dc'deki benzer özelliklere sahip olan green arrow için bu sayı 29'dur.

    gonsalves, "bir dakikada ortalama 12 ideal sayı olur. kendi rekorum dakikada 21. danimarkalı okçu lars andersen [4.9 saniyede 10 ok atabileceğini iddia ediyor] oldukça hızlı atış yapıyor ve harika görünüyor ama gerçekten hafif bir çekme yayı kullanıyor. 10 kiloluk bir yay ile muhtemelen ben de 30 atış yapabilirim çünkü çok az direnç uyguluyor.

    hızlı atış yapmak söz konusu olduğunda önemli olan oku ne kadar hızlı bırakabileceğiniz değil, ipe ne kadar hızlı girebileceğinizdir. dakikada 29 ok atmak gerçeklikten uzak bir şey değil ancak bunu 250 poundluk bir yay ile yapmak süper kahraman değilseniz tabii ki mümkün değil." diyor.

    3) isabetlilik

    jeremy renner'ın canlandırdığı marvel sinematik evreni versiyonunda hareketli hedefleri saçma mesafelerden ve bakmadan vurabilmesi ile hawkeye'ın yay ile isabetliliği efsanevidir.

    gerçekte, okçular "okçu paradoksu" denen durumla mücadele etmek zorundadır. bir okçu bir oku attığında ok aynı anda üç farklı yönde hareket etmektedir. ok dönüyor, ilerliyor ve havada süzülürken kıvrılıyor.

    bu hareketi ehlileştirmek için okçular, bir okun yönünü etkileyebilecek çeşitli faktörleri göz önünde bulundurmalıdır; mesafe, rüzgar, hangi elleri ile atış yaptıkları. gonsalves, en çok da içgüdülerine karşı gelmeleri gerektiğini söylüyor.

    “olimpiyat hedefini vururken, oku içgüdüsel olarak hedefin ortasına doğrultmak istiyorsunuz. ancak ok, ne kadar yakın veya ne kadar uzakta olduğunuza bağlı olarak yukarı veya aşağı gidecektir.

    bir hedefi düşünün. bu hedeften 6 metre uzaktaysam, sarıya nişan almak yerine 5 alanını (hedefin en dış halkası) hedefleyeceğim çünkü ortayı hedeflersem 10 alanını vurabileceğim. çok yakın olduğum için ok yukarı yönlü hareket edecektir. daha uzaktaysam, biraz daha yükseğe nişan almalıyım."

    4) gerçek dışı atışlar

    hawkaye'ın aynı anda üç ok atıp her biri ile hedefi hasar verecek şekilde vurması gonsalves'i duraksatıyor. bu süper güçleriniz olmadan mümkün değildir.

    gonsalves, "yay, bir nesnenin etrafında kıvrılıp hedefini vuracak şekilde bir ok atabilir ancak hawkeye'ın aynı anda üç ok atması ve her birinin hedefine ulaşmasını sağlamasına fizik hayır diyor. yay üzerinde dizi halinde üç okunuz olduğunda üstteki ve alttaki oklar ortadakinin daha önündedir. yani atış yaptığınızda, ip üsttekini aşağı ve alttakini yukarı itecektir. ayrıca bu okların üçünden de momentum kaybediyorsunuz çünkü yay çekme ağırlığınız bu 3 ok arasında paylaşılıyor" diyor.
    _
    kapanış: gonzalves son olarak jeremy renner'ın "berbat" olarak tanımladığı genel formunu yorumluyor:

    gonslaves'e göre bunun sebebi renner'ın yapımlar için olimpik okçuluk tarzında eğitim almış olmasıdır. 40 - 45 kiloluk yaylar ile 60 metre uzaktaki hedefleri vurarak çalışmış. (bunun kolay olduğunu söylemiyor tabii ki)

    bir süper kahramanın olimpiyat sporcusu gibi atış yapmasını tamamen saçma buluyor. "olimpiyat okçuları süper kahramanın sahip olabileceği hız ve dinamik hareketler konusunda bilgi sahibi değiller. bunun yerine daha içgüdüsel olarak hareket eden avcılar tarafından eğitilmesi gerekirdi" diyor.

    "sinemada okçuluk söz konusu olduğunda onu daha fazla dinamik ve heyecan verici hale getirmemiz gerekiyor. bu içgüdüsel avlanma ile ilişkilidir. dinamik hareketler beraberlik demektir. yayı bir olimpiyat sporcusu gibi yaya yaya çıkaracaksın, daha sonra yavaşça çekeceksin ve atış yapacaksın... karşınızdaki bir geyik olsaydı çoktan çekip gitmişti" diye ekliyor.

    kaynak: bbc science focus

  • insan hayatının sarsıcı donum noktalarından birisidir.
    uzun zamandır pesinden kostugunuz,icli dıslı olup bir türlü sevgili klasmanına sokamadiginiz kiz yavas yavas bıkkınlık vermeye baslamistir.
    daha az aramaya,daha az dusunmeye baslarsiniz.
    iste tam bu sirada evrenin gotos yasaları devreye girer ve kız sizin aramalarinizin yoklugunu hissetmeye baslar.icin icin sizi dusunmekte ve hatasını anlamaktadır.
    yorgun argın gecen bi is gunu sonrasi eve gelirsiniz.karnınız acikir.hersey olabilir yemek icin.yuzlerce cesit vardir elinizde.ama siz kuzu kelle yemeyi tercih ederseniz bilinmeyen bir icguduyle (evrenin gotos yasalari strikes back)
    siparis verilir kelle eve gelir.dil ayri damak ayri beyin ayri yenir.goz emilir.
    o sırada kapı calar.ah iste sigaranız da gelmistir.gider kapıyı acarsiniz.
    diliniz tutulur.elinizde tuttugunuz kuzu gozu yuzlerce ton cekmektedir sanki.agzınızın etrafindaki yaglari yalamaya calirsiniz ama nafile.
    hayran oldugunuz kiz kapinizdadir.mahcup bir sekilde gozlerini yere dikmistir.
    cok dusundum diye baslar soze
    cok dusundum ve sana haksizlik ettigimi anladim.gorundugunden cok farkli ve zarif biris... aa aa o ne elindeki goz mu o elindeki .ay goz yiosun sen yaaa

    kaltak ya.susi de yiyoruz.o zaman gelsene.

  • kayseri'de yol çalismasi yapiliyomus. köylüler esegin birini salip geçtigi yerden yolu geçiriyolarmis. o sirada oradan geçmekte olan amerikali bir mühendis görmüs bunlari.
    merak etmis; gitmis yanlarina.
    -merhaba dayi nabiyonuz böyle? demis.
    köylü -yol yapiyoz diye cevap vermis.
    -"e bu essek ne" diye devam etmis mühendis.
    köylü genel prosedürü söyle bir anlatmis. essegin yolun nerden geçecegine karar verdigini söylemis. bizim amerikali mühendis yerlere yatmis gülmekten, öyle sey mi olur diye. alayci bir tonla:
    - "eee demis, essek bulamiyinca napiyonuz?"
    köylü:
    - "o zaman amerika'dan mühendis getirtiyoz."

  • tribi iyice abartmak için..:

    - aa alp film başlıyor napıyorsun kulaklıkla..
    - yeni bir cd aldım izlerken onu dinleyeceğim..
    - saçmalama lütfen, film alt yazılı değil ki..
    - olsun ben dudak okuyorum..
    - müthişsin..(hemen veresim geldi)

  • dört yaşındaki kızımdan;

    tuttu fırlattı kalbimi,
    ezdi üstünü çiğnedi,
    salamla reçel yedi,
    salamla, salamlaaa