hesabın var mı? giriş yap

  • yoğurda ekmek doğrayıp yiyin. evleninceye kadar böyle idare edin. evlendiğinizde eşiniz doğrar ekmeği.

  • geçmiyor keke geçmiyor bu süreç.

    okul bitti, staj başladı o da biter. okul staj askerlik bunlar hep biter zaten. bazıları evlenir, bazıları yurtdışına gider. herkes yolunu çizer de sanki o süreci bir sen yaşarsın, ortada kalırsın.

    bu sene bu ülkede tek mezun olan insanın ben olduğuma yemin edebilirim.

    daha fazla yazamayacağım yatağıma çapraz yatıp ağlayacağım.

  • az önce bir çalışanları olarak haberimin olduğu durum.

    trendyol müşteri hizmetlerinin bir kısmı izmirde webhelp şirketine bağlı ve çalışanlar olarak 6 aydan fazladır evden çalışıyoruz. herkesin evinde hasar olduğunu bildirmemize rağmen istanbuldaki trendyol tarafı çalışmamızı istiyor. evinde bilgisayarı düşenler, duvarlarında kolonlarında sıkıntı olanlar durumlarını bildirdiler ama trendyol tarafı bunu umursamadı ve yarın bizden sabah 9 akşam 18 arası çalışmamızı istiyor.

    alışveriş yaptığınız sitenin çalışanlarını ne kadar önemsediğini görün istiyorum.

    edit: arkadaşlar konu yukarıda kalsın diye destek istiyorum sizden. kamuoyu oluşturulması gereken bi konu olduğunu düşünüyorum.

    edit2: güzel destekler alıyorum teşekkürler herkese. isteyene özelden kanıt atıyorum.
    ekstra olarak çalışma diyen arkadaşlar için öğrenciyim ve paraya ihtiyacım var, seçim şansım yok.

    edit3: aykırı gazetesi'nin haberi:
    https://www.aykiri.com.tr/…arina-izin-vermedi/6799/

    edit4: gerçek gündem haber sitesinin linki:
    https://www.gercekgundem.com/…alisma-talimati-verdi

    edit5: operasyon yöneticisi biz müşteri temsilcilerini gecenin 3'ünde tek tek arayıp yarın izinli olduğumuzu söyledi. bu başlık ve baskılar olduğundan dolayı iyi olup olmadığımızı sorma fikri akıllarına yeni gelmiş olmalı ki daha yeni sordular.

    baskılar sayesinde trendyol kararından geri adım attı ve biz kazandık. destek olan herkese çok teşekkür ederim. sizler yarın evlerinde deprem korkusuyla 11 saat bilgisayar başında çalışmaya mecbur bırakılacak yüzlerce insanı bu dertten kurtardınız. gurur duyuyorum.

  • odtü mezunu, kücük bir kızdı, aramızda bir sürü şey yasandı, evlilik istiyordu, olmadı.
    ayrıldık.
    benim üzerime ama onun kullandığı bir hat vardı, mecidiyeköy'de turkcell timlerden birisinde buluştuk, evraklar hazırlandı(kimlik fotokpoisi, yeni adres icin fatura vss), orda çalışan çocuk " hatın devredilmesi için gelin imza atın" dedi: hat artık onun oldu, o arada konuştu, gözleri doldu: nerden nereye, buraya imza atacağımız varmış amk, dedi o kız.
    içimde yaradır. sikseler unutmam.

    http://www.youtube.com/watch?v=vg1jyl3cr60

  • "wikitongues is a movement for language rights. together with speakers and signers of every language in the world, we’re building the most inclusive cultural archive ever made, raising awareness about linguistic diversity and rallying to defend it." diyerek beni canevimden vuran, kar amacı gütmeyen oluşum, kuruluş.

    yani diyorlar ki: "wikitongues, bir dil hakları hareketidir. dünyadaki her dilden konuşmacılar ve işaret dili kullanıcıları ile birlikte, bu zamana kadar yapılmış en kapsamlı kültürel arşivi oluşturarak dilsel çeşitlilik hakkında farkındalık yaratıyoruz ve bu çeşitliliği savunmak üzere bir araya geliyoruz."

    youtube kanalları üzerinden bir dünya dilin ve ağzın, anadili o dil olan kişilerce konuşulmasını dinleyebiliyorsunuz. altyazı falan yok, zaten önemi de yok. sadece o dilin fonetiğini dinliyorsunuz. özellikle kaybolan ve kaybolmakta olan diller için inanılmaz bir arşiv değeri var kanımca.

    kuruluşa birçok faklı şekilde gönüllü katkı sağlayabiliyorsunuz (video göndererek, bağış yaparak veya yapılmasını sağlayarak, içerik sağlayarak, sosyal medya üzerinden tanıtımları yaparak vs.).

    kuruluşla ilgili bazı bağlantılar şöyle:
    https://wikitongues.org/
    https://www.facebook.com/wikitongues
    https://www.youtube.com/…l/ucbgwgqyeb5etzvh4llcuipq

    tüm dilleri konuşamasa ve anlayamasa bile, yabancı bir dili konuşulurken duyduğunda onun hangi dil olduğunu bilmekten bile haz alan birtakım manyaklar* için şahane bir kaynak.

  • nasıl olduğunu bir hatırlayalım önce.

    ilk ve ikinci modeline halen sahibim. ilkini lisede (90lar, oha!) almıştım. kaybolmasın diye elime almaya korkuyorum.

    ilk modelde (ve sanırım ikincisinde de) ucun çıktığı metal boru ve koni yekparedir. ucu ilerleten tutucu 2 değil 3 parçadır. o dönemde başka hiçbir kalemde yoktu bu. uzun süre yazıldığında baş ve işaret parmaklarında vadiler oluşturduğu doğrudur. ama güzeldir. geçmiş günlerimizden çok kıymetli bir hatıradır.

    üçüncüsünü kullanmadım. eminim o da ilk ikisi gibi çok iyidir.

    ilave olarak, rotring kelimesinin almanca'da kırmızı çember anlamına geldiğini duymuştum.

    edit: link göçmüş. google images belleğinden çamur gibi bir sürümünü bulabildim.

  • biraz önce toplantıda duydugum cümlenin dahil oldugu dil.
    - biz bunu as soon as possible review edip size feedback döneceğiz.
    döne döne bitin inşallah.

  • katıksız bir güvenlik zaafiyetidir.
    bankaların bu iş bilmez it merkezleri nasıl bu güvenlik zaafiyetine sebebiyet verir anlamak mümkün değil.

    4 ayrı bankada hesabım var, hepsi ayrı dönemlerde benden şifre değiştirmemi istiyor.
    hangi bankada hangi şifrem var, hatırlamak mümkün değil. çoğu zaman hatırlayamadığım için şifrem kilitleniyor ve "son 10 şifrenizden farklı olmalı" gibi saçmalıklar yüzünden, yine asla hatırlayamayacağım bir şifre koyup. onu da unutuyorum.

    şuan ne oluyor?
    gidip her bankadaki şifrelerimi bir deftere yazmanın eşiğindeyim. defter kaybolsa, veya şifreleri kaydettiğim telefon çalınsa direkt her bokum ortada.

    insanın iyi bildiği, güvenli şifresini 6 ayda bir değiştirterek, insanların şifrelerini başkalarının erişebilecekleri yerlerde saklamalarına sebep oluyorlar.

    bu beyinsizliğin, insanların hacklenmesine sebep olduğunu ne zaman anlamayı düşünüyorlar?

    bir insanın şifresini doğum tarihi yapması bile, 6 ayda bir değiştirilen şifre nedeniyle şifrelerini bir kağıda yazmak zorunda kalmasından daha güvenlidir.