hesabın var mı? giriş yap

  • lost'u altyazısız izleyen türk gençliğinin kendini kanıtlamak için uzun zamandır beklediği fırsattır.

  • 7 saatlik yolu 3 saatte geldim aminiyüm arabayı yolda bir görücen öyle bir oturuyor ki aklın durur viraja 170le gir bana mısın demez. bastıkça daha da istiyor ben böyle mükemmel bir araba daha sürmedim. yetmezmiş gibi bir de km'de 15 kuruş yakıyor namıssız ehuehuehu* ışıkta ne zaman dursam arabaya piyasanın en az 30 bin üstü teklif veriyorlar ben satmıyorum.

    edit: malum zamlardan sonra artık entryi editlemek gerek diye düşünüyorum.
    artık araç 15 kuruş değil 30 kuruş yakmaktadır ve araca piyasanın en az 100 bin üstü teklif verilmektedir.

    edit2: malum zamlar ardından entry tekrardan hayliyle geçerliliğini yitirmiş bulunmakta.
    artık araç kilometrede 1.5tl yakmakta ve araca piyasanın en az 300 bin tl üstü teklif verilmektedir ama ben satmıyorum.

  • sürekli farklı şekillerde karşınıza çıkan yalnızlık. hemen hemen her detayda gizlidir. işten eve geldiğinizde, çay içtiğinizde, bulutlara baktığınızda, tıraş olduğunuzda yada çok farklı herhangi bir eylemde, her yerde...

  • tavuk, günümüzde imkanı olan kişilerin kolay şekilde bakabilecekleri ve yetiştiriciliğini yapabilecekleri güzelim bir canlıdır.

    günümüzde dahi özellikle kırsal kesimlerde ve büyükşehirlerin hâlâ mahalle kültür ve mimarisini taşıyan yerlerinde evlerin bahçelerinde genellikle tavuk bakılmaktadır.

    osmanlı imparatorluğu da nüfusunun büyük çoğunluğu kırsallarda bulunan bir devletti ve tavuk yetiştiriciliği en yaygın olan şekliydi hayvancılığın.
    bunu kimisi ticaret için kimisi ise kendi ev hanesinin etinden, yumurtasından faydalanabilmesi için yapmıştır.

    osmanlı imparatorluğu'nda et kültürü küçükbaş hayvanlar üzerinde yoğunlaşmıştır her zaman. koyunların, kuzuları fiyatları sığırlardan daha pahalı olmuştur bu sebeple!

    balık kültürü ise çok azdır. bu da şehirlerde tüketilmektedir daha çok. lâkin evliya çelebi'ye göre trabzon vilayetindeki insanlar sabah akşam hamsi yemektedirler ve hamsiyi çok sevmektedirler bunu da not düşelim.
    tavuğa dönecek olursak;

    ismail hami danişmend, ilk kuluçka makinesininin osmanlı imparatorluğu'na bağlı kahire'de icat edilip buradan avrupa'ya yayıldığını söyler.
    yani fabrikasyon üretim civcivlerin ilk kez osmanlı topraklarından çıktıklarını söyleyebiliriz.

    o kadar uzaklaşmadan istanbul merkezli bir tavuk - sosyal yaşam ilişkisi üzerinde durmak gerekirse;

    istanbul'da kapalıçarşı'nın ana kapılarından biri de olan tavukpazarı'nın tarihi ta bizans dönemine kadar gitmektedir. istanbul'un fethinden sonra da bu sokakta kurulmaya devam etmiştir tavuk pazarı.
    dünyanın çeşitli yerlerinden getirilen tavuklar bu pazarda satışa sunulmuştur.
    yine bursa, edirne gibi şehirlerde de tavuk ticaretinin merkezi sayılan ve tavukpazarı diye anılan yerler vardır.

    osmanlı imparatorluğu'nda halkın gelir düzeyini ve sürekli yaşanan ekonomik krizleri de düşününce tavuk bakıcılığı insanlar için en yararlı işlerden biri olmuştur her daim.
    bunun yanında sarayda da padişahların özel tavukları beslenmektedir. özellikle yabancı elçiler kendi ülkelerinde bulunan cins tavukları ( süs tavuğu ) osmanlı padişahlarına hediye olarak getirmişlerdir.
    osmanlı imparatorluğu da aynı usûlü gerçekleştirmiştir. meselâ günümüzde sultan tavuğu diye anılan süs tavuğu, 1850 yılında ingiltere'ye hediye olarak gönderilmiş ve o topraklara ilk kez bu tarihte bu tavuk türü ayak basmıştır. bu tavuk osmanlı'dayken asırlarca dünya tarafından bilinmezken ingilizler sultan tavuğunu dünyaya tanıtmış ve 1874'te amerikan kümes hayvanları birliği tarafından " kusursuz hayvanlar " listesine dahil edilmiştir.

    bazı nizamnâmelerde de tavuklara değinilmiştir. kanunî sultan süleyman'ın " değirmen fermanı " diye de anılan fermanında " ... değirmenler gözlene. değirmende tavuk besleyüp halkın ununa ve buğdayına zarar etmeyeler. lüzum gelirse vakti bilmek için bir horoz besleyeler. hile etmeyeler. kimsenin buğdayını değiştirmeyeler... " gibi ifadeler yer almıştır.

    yani değirmencilerin değirmen çevresinde tavuk beslemeleri yasak edilmiştir.

    1865'teki büyük salgında fransız doktorların da tavsiyesiyle bir yıl boyunca tavuk eti tüketimi yasak edilmiştir.

    istanbul vilayeti baytar müfettişliği tarafından yayımlanan buyrukla dükkanların büyüklüğüne göre içerideki kafeslerde tutulabilecek tavuk sayısı belirlenmiş, bu kurallara uymayanlara ceza kesilmiştir.

    ikinci mahmud dönemiyle birlikte iyice modernleşen gıda denetimi ikinci abdülhamid dönemiyle birlikte iyice yerleşmiştir istanbul'da.
    ibrahim ethem ulagay gibi isimlerin öncülüğünde kurulan kimyahânede tavuklardan ve yumurtalardan çeşitli örnekler alınıp sağlık testi yapılmıştır.

    dipçe: tavuk eti yemeyi en çok seven padişah fatih sultan mehmet'tir.

  • eminim çokça yazılmıştır ama malum ben de aynı şekilde iletişim kurduğum için mecburen yazacağım.

    daha cep telefonları çıkmamışken ya da yeni yeni zenginlerin erişebildiği zamanlarda ev telefonundan ya komşu kızına kız arkadaşımızın ev telefonunu aratırdık ya da biz erkek halimizle kız sesi çıkarıp , telefona sevgilimizi isterdik.

    +alo damlayla görüşebilir miyim ben ayça*

    bunu yaptığım kız arkadaşımın annesi numaramı hiç yememiş ama bir şey de söylememişti.

    sonra cep telefonları yaygınlaştı. ama bu sefer de pahalılık sorun oldu. çözüm klasik ama;

    1 çaldırma aklımdasın
    2 çaldırma seni seviyorum
    3 çaldırma ve üstü aç ulan o telefonu ben arıyorum.

    daha sonra cem uzan sağolsun telsim' i çıkardı da 250 kontör karşılığı sınırsız sms ve konuşma hakkımız oldu. bir dönem (bkz: aycell) de buna benzer bir şey yapmıştı ama çok hatırlamıyorum.

    sonrasında bilgisayar çağına girdik. msn girdi hayatımıza. titreşimler, ne dinliyorum özelliği vs altın çağdı ama bu söylemeden geçemem.

    derken blackberry telefonlar moda oldu. bbm pin'i paylaşıp sohbete başladık. bu aynı zamanda twitter'ın yayılmaya başladığı zamanlardır.. yavaş yavaş facebook'u dedelere teslim ettiğimiz zamanlar

    en sonunda iphone 3, ardından da 4'ün çıkmasıyla whatsapp çıktı ortaya. herkes bir anda aaa whatsapp diye bir uygulama varmış, bedava konuşabiliyorsun diyerek birbirine sms atmaya başlamıştı.

    zaman tüneli gibi yemin ederim yaa. hepsini yaşadık iyisiyle kötüsüyle.

  • eğer gerçekleşirse öğrencilerin en sevdiği virüs corona virüs olur.

    2 gün sonra gelen edit:beklenen oldu öğrenciler çok mutlu*

    1 yıl sonra gelen edit: lanet olsun,virüsü batsın.tüm öğrenciler okulların açılmasını istiyor artık.

  • maç sonrası röportajında "2 pozisyon gaçırdım gafam ordaydı sonra zor olanı yaptım gene" minvalinde bir şey söyledi ve ardından "burdan altuğ abiye, gomşum, selam gönderiyorum. gol atacağımı söylemişti." diye ekledi. altuğ ebini yesinler senin.