hesabın var mı? giriş yap

  • digitürk'ün ferit şahenk'i satın alması diye okuduğum haber. el değiştirmiş sandım.

  • bir tane tanidigim var. asgari ucretle haftanin 5 gunu 9 saat, bir gunu 16 saat calisiyor ve haftada sadece bir gun izni var o da kesinlikle haftasonu degil. evde iki kucuk cocugu var, onlarin odevleri var, ev isleri var, o var bu var... kisacasi gulumsemeye gucu yok, enerjisi yok.
    ekleme: 16 saat calistigi gunlerde dahi ne yemek ne su veriyorlar. marketten indirimli alisveris ya da kupon vs haklari da yok. ustune yilin bazi donemlerinde bu 16 saat calisma haftanin 2 ya da 3 gunune kadar bile cikabiliyor.

  • bazı kafalar basmıyor, madem darbeye karşısın neden aynı safta değiliz diyor, darbecisin diyor. yav seni de sevmiyorum onu da, bu kadar basit.

  • zavallı kedi ölümü beklediği için sessiz ve sakin durmaktadır. kediler öleceklerini anladıklarında mümkün olduğunca tenha ve kuytu bir yerde yalnız ölmeyi tercih ederler. (bu yüzden mesela mahallenin kedisi bir anda yok oluverir ve cesedi ortada görünmez; ev kedileri de öleceklerini anladıklarında bir yolunu bulur evden kaçarlar).

    görüntülerdeki şanssız kedi de bulunduğu içler acısı durumda yalnız ve sessiz ölümü beklemek istemiş ancak en fazla dolabın altına kaçabilmiş. orada kimse tarafından görülmeden ölmek isterken rahatsız ediliyor, kuyruğundan tutup dışarı çekiliyor. bunu bile fazla görmüşsün hayvana pislik herif.

  • çakırkeyif olduğu bir gece eve balkondan girmeye kalkmış, karanlıkta ayağı takılıp düşmüş. balkondaki muhtelif nesneyide yere devirir ki, "booooooom" diye bi ses! istanbul'un tamamı ayakta. o kafayla "amma gürültü yaptık yahu" diye söylenerek eve girer ve yatar. ertesi gün öğrenir ki, haydarpaşa açıklarında iki tanker çarpışmış, indenpendante adındaki petrol yüklü tanker infilak etmiştir!

  • kişinin kendini kendinden çıkararak dış dünyadaki fenomen/ideoloji/din/mezhep gibi herhangi bir kavramı bütün yönleriyle değerlendirebilme becerisidir.

    eksikliğinin yaratacağı sonuçlardan ufak bir kesiti her gün siyaset ve futbol başlıklarında görüyoruz. ama bugün çok canlı bir şekilde mgtow başlığında gördüm.

    1) kendini kendinden çıkarmak ne demektir?

    eleştirel düşünebilmek için duygulardan sıyrılmak gerekir. hepimiz bir siyasi parti, takım, din, ideoloji gibi kavramlara ya da bazılarına yakınlık hissederiz. bu durum, düşünürken taraflı varsayımlar üzerinden hareket etmemize neden olur. günlük hayatta taraftar olmanın, taraf olunan şeyin toplum algısına karşı olmasını birey konfor alanına bir tehdit olarak algılar ve sinirlenir.

    bu tepkiselliği anlayabilmek ve buna karşı kontra argüman geliştirerek bu tepkiyi çürütebilmek için bireyin bütün bilgi birikimini yanına alıp duygusal reflekslerini, yani duygusal hafızasını, yani tecrübelerini geride bırakması gerekir.

    başka bir deyişle eleştirel düşünebilmenin ön şartı olarak tüm objektif bilgileriyle yani entelektüel birikimiyle bireyin baş başa kalması gerekir. yani tüm olarak kendinden, subjektif kendini çıkarması gerekir.

    2) her yönüyle ele alabilmek için bu çıkarma işlemi tek başına yetmez. ciddi bir entelektüel birikimi de bireyin yanına alması şarttır. entelektüelin tanımı burada önemli, çok şey bilen değildir entelektüel, bilgi üretebilendir. bilgi üretebilmek için birikim ve zeka bir arada olmalıdır. zekanın eksikliğinde birikim sadece ansiklopedik birey yaratır. buna benim vermeyi en çok sevdiğim örnek, mehmet barlas ve emre kongar'dır. bunların biri entelektüeldir diğeri ansiklopedi bilin bakalım hangisi hangisi?

    3) insan politik bir hayvandır. zaman zaman eleştirel düşünce ürünü olamayacak kadar sığ fikirlerin çok ciddi bir politik temeli olduğunu görebilmek kolay değildir. çünkü bütün değerlendirmelerimizi, başkalarının davranışlarının zihnimizdeki yansımaları üzerinden yaparız. toplumsal getirisi olan ama eleştirel düşünce ürünü olmayan türk siyasi tarihinde her zaman başarısızlık getirmemiştir ve getirmemektedir.

    4) eleştirel düşünce, progresivist bir çerçeveden de, idealist düzeyde de toplumun zamana göre türevini pozitif eksene çekebilecek olmazsa olmaz şarttır. algıları farklı olabilir, progresivizm eleştirel düşünceye ontolojik bir onay mekanizması geliştirirken, idealizm onu kendi ideallerine göre yontmak ister.

    5) eleştirel düşünce yokluğu, toplumda sürekli yeni tansiyonlar çıkartır. karşıt görüşlü öğrencilerin... şeklinde başlayan haberlerden tutun da bugünkü mgtow başlığı entry'leri arasındaki düzeysizliğe kadar onlarca örnek sıralanabilir.

    6) kimi görüşe göre entelektüel kişiliğin yalnız kalarak, eleştirel perspektif geliştirebilmesi için aşılması gereken entelektüel eşik vardır. yani birey belli bir seviyeyi geçtiğinde, bireyin kendinden kendini çıkarabileceğini savunur. bu satırların yazarına göre bu hipotez külliyen sakattır. ortalık eleştirel düşünceden bihaber yürüyen ansiklopediden geçilmiyor. burada kontra argüman olarak kişisel entelektüel eşik kavramı geliştirmekse doğru arayışından çok kazanma arayışıdır ki amacı doğruyu bulmak değil politikadır.

  • muhtemelen bir şekilde kırılan asfalttan kendine uygun yerleri bulup kuvvetle değil uyumla oradan fırlayan bitkinin yaptığı iştir. nitekim azim bile körü körüne yapılmamalı, yöntemlerle gerçekleştirilmelidir.