hesabın var mı? giriş yap

  • sebep olanların aptallığıdır.

    turizm sezonuna 1.5 ay kalmışken çok bulaşıcı ingiliz varyantı dolanırken lebaleb kongre yapabilmek için normalleşenler ülkeyi en az 2 aylık turizm gelirinden de etti.

    bu kadar düşük zekalı insanlara ülke yönettirenlere müstehak ama yanlarında biz de yanıyoruz.

    edit: şimdi burada önemli bir kısım bu iş karadeniz'deki gerilimin politiğiyle ilgilidir covid'le alakası yoktur diyor.

    nah yoktur covid'le alakası. türkiye'nin rusya ile charter uçak gönderimini durduracak resmi bir gerilimi yok, eğer olsaydı zaten bunu bu şekilde ifade etme lüksü de var putin'in. türkiye mevcut içinde bulunduğu blok'un gerektirdiğinin ötesinde bir söylem yada eylemde bulunmadı karadeniz gerilimiyle ilgili olarak.

    putin karadeniz'deki durum için covid'i bahane etmiş olsa bile türkiye'deki covid salgını buna zemin hazırlayacak düzeydedir ve bu iktidarın işbilmezliği sebebiyle olmuştur.

  • akp grup başkanvekili bülent turan ekonomik kriz olduğunu kabul ediyor ve ekliyor:

    "şu an krizimiz var kabul ediyorum. bir problemimiz var kabul ediyorum. bu bedeli beraber taşıyacağız milletimizle"

    video

    ben neden bedel çekiyorum kardeşim? ben mi yedim paraları?

    lahanayı yerken kıtır kıtır sapına gelince mee. yok öyle.

  • özellikle abd pazarına sunulan düz vitesli araçlarda, sürücünün motoru yanlışlıkla viteste çalıştırıp kaza yapmasını önlemek amacı ile ilave edilen bir sistemdir.

    clutch switch, debriyaj pedalına entegre edilmiş bir düzenek olup, ancak debriyaja basıldığında marş motoruna giden tetik devresini tamamlamak üzere tasarlanmıştır.
    nedeni de, olası bir kaza durumunda üreticinin dava edilmesini önlemektir.

    araca faydası olup olmadığına gelince, tipik bir otomobil motorunu çalıştırmak için, marş motorunun (hava sıcaklığına vs bağlı olarak) yaklaşık 80 ila 130 amper güce ihtiyacı vardır. en ucuz araç aküsü dahi bu ihtiyacı fazlası ile karşılar (araç akülerinin marş kapasitesi 380 - 1100 amper arasındadır, bu değer ne kadar yüksekse, o kadar iyidir aslında)

    debriyaja basılmadığı takdirde (o vites boşta olacak tabi) gereken ilave yük ihmal edilebilir seviyededir. aracın, akünün, marş motorunun ömrüne ölçülebilir bir olumsuz etkisi olmaz.

    ancak...

    aracı debriyaja basarak çalıştırmanın pek bilinmeyen olumsuz bir etkisi vardır:

    içten yanmalı motorlarda krank milinin ileri geri hareketini kontrol altına almak için özel bir yatak kullanılır. bu yatağın türkçe adı gezi ayı olup, thrust bearing olarak bilinir.

    motor çalışmıyorken bu yatakların yağ beslemesi de yoktur, dolayısı ile en savunmasız haldedirler.
    debriyaja basıldığında baskı plakası volan üzerine yüzlerce kilogramlık (hatta, modeline göre ton seviyesinde) baskı uygular. bu baskı aslında volana bağlı olan krank milini de ileri itmeye zorlar, tüm bu baskıyı da gezi ayı (thrust bearing) karşılar.
    motor çalışıp, yağ pompası yeterli devirde dönmeye başlayıp tüm yatakları birbirlerinden ayıracak basınçta yağ göndermeye başlayana kadar, bu gezi ayı kuru çalışmak zorunda kalır. metal metale temas eder.

    burada bir noktayı açalım:

    motorun içinde krank, kol ve gezi yatakları vardır. bu yataklar oldukça yumuşak metallerden üretilirler. çalıştıkları yüzeyler ile aralarında ince bir yağ tabakası tutarlar, bu sayede hem sürtünmeyi, hem de aşınmayı en aza indirgerler. aralarındaki yağ tabakasını da yağ pompasının beslediği basınçlı yağ oluşturur. bir sebepten dolayı bu yağ tabakası oluşmazsa, küçüklü büyüklü felaketler yaşanır.

    işte sürekli debriyaja basılarak çalıştırılan araçlarda bu gezi ayı (thrust bearing) daha çabuk aşınır, bu da krank milinin toleransların dışında eksenel (ileri/geri) hareket ederek daha başka parçaların da aşınmasına yol açabilir.

    bu aşınma özellikle yağı zamanında değiştirilmeyen motorlarda daha belirgin hale gelir, araç sonunda bir gün sanayiye park edilir...

    ha, motoru debriyaja basarak çalıştıracaksanız sentetik yağ kullanabilirsiniz. sentetik yağın yüzeylere tutunma özelliği çok daha yüksektir, aşınma riskini azaltır.
    bir de, reklamların gazına gelmeyin, yağınızı sık değiştirin. motorunuzun ömrü için yapabileceğiniz en ucuz sigorta içinde iyi ve niteliği bozulmamış yağ olmasıdır.

    bu arada, istanbul trafiğinde düz vites kullanan kekolar diye cümle kuranlar da bir çay getirsinler, onlara da otomatik vitesin ne boktan bir halt olduğunu ayrıca anlatırım.

  • açık söyleyim stokçu oldum.

    gittim bir uğur derin dondurucu aldım.

    bakliyat depolamak için sert plastik kutular aldım.

    bakliyat böceklenmesin diye ortam nemini çeken aparatlar aldım.

    ve yaklaşık 30 kilo eti ve balığı, aileme en az 1 yıl yetecek bakliyatı, 10 larca kilo vakumlu peyniri, kaşar peynirini, sucuğu, dayanıklı günlük kullanım ürünlerini, yıllarca yetecek traş bıçağını, pişirme kağıdını, buzdolabı poşetini, a4 kağıtları, tuvalet kağıtlarını ve rulo kağıt havluları

    sonra onlarca litre ayçiçek ve zeytin yağını stokladım.

    hanımın telefonu ya da kendi telefonum bozulursa diye yedek telefon bile aldım.

    geçen yıl tanesi 19 bin liraya iki adet bilgisayar aldım. şimdi ikisi toplam 108 bin lira ediyor. makinelerin biri yedek olsun diye. ilerde bilgisayar almak zorlaşırsa ya da ekran kartı vs bozulursa yedeğime geçeceğim.

    eskiyen elektronik eşyaların tamamını yeniledim.

    sonra bir yıl yetecek kadar mutfak tüpünü stokladım.

    bunların çoğunu da ucuz banka kredilerini çekip çekip yaptım. millet kredi çekip ev araba aldı ben ilerde evi ve arabayı yiyemem diye mala girdim. dağ gibi borcum var ama kimin umrunda... tl değer kaybettikçe tl borç devede kulak kalır.

    eşim ve babam bir paranoyak olduğumu düşünerek benimle dalga geçtiler aylarca...

    şimdi 5 ay önce aldığım 100 liralık somon 430 lira oldu. 30 liraya aldığım kıymalar 120 lirada 130 liraya aldığım tüpler 300 lirada geziyor. eşim ve babam dalga geçmeyi kesiverdi her nedense...

    tabi bunların hiçbiri bir işe yaramaz. eninde sonunda stok mutok tükenir ama...

    işte bir umut fırtına belki 1 yıl sürmez diye ihtiyati tedbir diyelim.

    lakin çok umutsuzum sözlük. gelecekten inanılmaz korkuyorum. türkiye'nin gelecek yıllarda ne kadar güvenli bir ülke olacağını bilmiyorum. en çok da 5 yaşındaki kızım için korkuyorum.

    samimi söylüyorum 37 yıllık hayatımda kafayı işte bu sene yedim ben.

  • aynı anda herkes hasta olursa sağlık sistemi tıkanır, yoğun bakımlarda yer kalmaz, italya gibi oluruz o zaman. amaç enfekte olunmasını engellemek değil, hasta sayısını zamana yaymak. süreç içerisinde toplumun %60-70'i enfekte olacak diye öngörülüyor.
    edit: kelime düzeltildi, yazar arkadaşlara teşekkürler.
    ek olarak lanetli çaylak arkadaşlardan birinin eklememi istediği videoda detaylı olarak bu soruya cevap veriyor.link

  • bu gece programı kapatırken "bizi izleyen askerlerimize; daha doğrusu vatanını devletini seven, canını kardeşini feda edecek kadar seven askerlerimize selam olsun" diyen şey. aklınca isyan eden yarbaya laf çakıyor. bir reyizci, şehit abisine laf çakıyor, hem de meşrebince.