ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aşk-ı memnu'dan akılda kalanlar
-
sen bihter ziyagilsin, aptallik etme.
sözlük yazarlarının tam listesi
-
sözlükte yayınlanan bu listeden sonra anladım ki en çok a harfinde yazar olmakla birlikte, j harfi müstesna yerini koruyor. (eheh)
yazarların %76,4'ü rumuzlarını ikiden fazla heceden oluşturmuş. sonu sessiz harfle biten rumuzlar %56,43 ile daha fazla. (nasıl sallıyorum nasıl sallıyorum)
rumuzlara göre cinsiyet tahmini yapıldığında ise yazarların %39,2'sinin bağyan olma ihtimali var. her üç rumuzdan biri hanım olduğuna göre, bu hanım kızlarımızın %12,4'ü tatlı göğüslü, boylu poslu olabilir. yine buradan hareketle bu tatlı göğüslü ve herhangi birisiyle ilişkisi bulunmayan ve elbette 18 yaş üstü hanım kız sayısının sözlük geneline göre %2,1'lik bir kısmına tekabül ettiği görülüyor. bu dilimin tahmini 150 bağyandan oluştuğunu hesap edersek, bunların on tanesine yazsam, beş tanesi cevap verse, üçü msn'den webcam açsa...eşim ağzıma sıçar.
galatasaray'ın m. united galibiyetinin abartılması
-
olmayan abartmadır.
manchester united, manchester united’dır. bu takımı ingiltere’de yenmek her daim abartılmayı hak edecek ve tarihe yazılacak bir harekettir.
not : fb
lord eddard stark (sözlük yazarı)
albert camus
-
“bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının yirmi yılını verdi, her şeyi feda etti ona, dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile; ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı. canı sıkılıyordu, hepsi bu, insanların çoğu gibi canı sıkılıyordu. böylece karmaşa ve dram dolu bir yaşam yaratmıştı kendine. bir olayın olması gerek, insan bağlantılarından çoğunun açıklaması bu işte. bir olayın olması gerek, hatta aşksız bir köleliğin, hatta savaşın ya da ölümün bile.” demiştir düşüş'te.
ekrem imamoğlu'nun tabldotu eşitlemesi
-
ejder meyveli smoothie içen, zencefilli somonlu sushi yiyen devlet büyüklerinden sonra ilaç gibi gelmiştir. yürü eko başkan.
chp'ye kalsa mercedes'e binemezdik
-
çok doğru bir bekir bozdağ sözü.
neyse ki akp iktidarda da işçi, köylü, memur herkes mercedes'e biniyor.
hem mercedes'e binen bir ülke gelişmiş ülkedir, taam mı?
http://www.odatv.com/…rcedese-binemezdik-1611141200
istiklal caddesi barok mimarisinden geçilmiyor
-
(bkz: sen geçme ulan ayı)
gece sıçarken ses olsun diye terlikle yere vurmak
-
sevgili evinde gerçekleşmiş dünyanın en çaresiz mevzusu. şehrin uyuduğu saatlerde, tuvalette kitap sayfası çevirince bile sevgilinin uyandığı sessizlikte sıçmak zorunda kalan bünyenin, çaresizlikten terlikleri yere vurarak bok sesini örtbas etme çabası. adeta bir umuda yolculuk. büsbütün ayrıksı bir antoloji.
leopar saldırısı sırasında yapılması gerekenler
-
ona küçük küçük sürprizler yapın.
şaşırtın onu.
beklemediği bir anda arkasından sarılıp yanağından öpüverin mesela.
veya çantanızdaki tarakla tüylerini tarayın, eski günlerden kalma jölenizi onunla paylaşın.
ona, onu sevdiğinizi, değer verdiğinizi gösterin.
eve ondan önce gidip, yemek hazırlayın mesela. elinizden geldiği kadar yapın farketmez, o elinizden gelenin en iyisini onun için yaptığınızı anlayacaktır.
leoparlar yapıları gereği duygusal hayvanlardır, bu hoşlarına gidecektir.
toplu taşımalarda koltuk sahibinin veliaht seçmesi
-
insanı sinir eden bir durum.
efendim, biniyorsunuz metro, tramvay, otobüs veya savaşçı bir ruha sahipseniz metrobüse ve boş yer bulamayınca ayakta yolculuğa başlıyorsunuz.
oturacak bir yer bulma umuduyla etrafı süzüyorsunuz. kimsenin kalkıp da size yer vermeyeceğini anlayınca acaba kim kalkar da yerine otururumun hesaplarını kırk yıllık insan sarrafıymışcasına yapmaya başlarsınız.
ve o an gelir... dakikalarca yerine oturmak için başında beklediğiniz kişi yerinden kalkmaya teşebbüs eder fakat tamamen terk etmez ve yerine oturacak kişiyi,
sanki o koltuğun sahibiymişcesine,
yıllardır emek vermişcesine,
yerine geçecek kişiyi seçmenin ona tanınmış bir ayrıcalıkmışcasına seçer.
kimse de çıkıp "birader/bacım/dayı/teyze zaten ineceğin durağa geldin, sanane sen indikten sonra yerine kimin oturacağından kendine veliaht mı seçiyorsun?" demez. diyemez. çünkü, biz de içselleştirmişizdir bu durumu ve hemen kabulleniriz.
elinde starbucks kahvesiyle imamoğlu diyen tip
-
aldığı 10 liralık kahve yüzünden çeşitli yaftalara maruz kalan tiptir.
yönetilenin yöneteni seçtiği bir düzende eleştiri hakkı kadar normal bir şey göremiyorum.