hesabın var mı? giriş yap

  • bizzat bir videonuzda gormustum, utku kutsal motor'a yapilan bazi is basvurulariyla dalga gectiginizi acik acik soyluyordu. siz de bunu destekleye destekleye guluyordunuz. o an anlamistim nasil toksik, kendini ust seviye bir sey sanan ama aslinda kendi asagilik psikolojinizi altinizda calisan gencler ustunden tatmin etmeye calisan insanlar oldugunuzu. direkt dislikeimi verip abonelikten cikmistim.

    yillar gecti, utku'yu tam da sizi unfollow etme sebebimden ifsaladiniz. ancak sizin de utku'dan bir farkinizin olmadigini, hatta utku'yla birlikte o toksik is ortamini desteklediginize adim gibi eminim.

    sorum su olsun madem; kendinizi suclu hissediyor musunuz? utku'yu gunah kecisi ilan edince sizin yediginiz haltlar halinin altina mi supurulmus oldu?

  • mehmet şimşek, ak saray'ın maliyetinin 1 milyar 370 milyon lira olduğunu açıkladı.

    erdoğan'ın makam uçağı tc-tur için de "satın alma bedeli ile toplam maliyeti 185 milyon dolardır" dedi.

    evet ak saray'a harcanan parayla neler yapılabilirdi?

    - bütçe açığının yüzde 7’si kapanırdı.
    - 40 kişilik 2740 yaşam odası yapılırdı.
    - 13 bin işsiz 12 yıl boyunca asgari ücretten maaş alarak istihdam edilebilirdi.
    - 1 günde 550 bin aracın geçtiği boğaz köprüsü’nden 391 milyon araç ücretsiz geçebilirdi.
    - 800 okul yapılırdı.
    - 400 yataklı 13 hastane yapılırdı.
    edit: imla

  • başlık: oruç tutmayacaklar icin önemli bi duyuru

    @1 allahım niyet ettim senin rızan icin bugünkü ramazan orucumu tutmaya!!

    hadi gecmiş olsun okuduysanız artık niyetlisiniz iftara kadar bişe yiyip icmeyin cok büyük günahı varrr

  • yeni tayin olduğu alayı denetleyen albay, nizamiyedeki bankın başında nöbet tutan iki eri görüp “neden orada nöbet tuttuklarını” sormuş.
    “bilmiyoruz komutanım, eski komutanımızın emri ile sürekli bu banka nöbet yazılır” diye cevap vermiş askerler.
    merakını yenemeyen albay bir önceki alay komutanını telefonla aramış ve sormuş, “valla bilemiyorum” demiş eski komutan, “epey önceden konulmuş bu nöbet geleneğini biz de devam ettirdik.”
    ısrarla üç komutan geriye giderek bu nöbeti ilk koyan 80 yaşındaki emekli general’e ulaşılmış.
    “affedersiniz efendim, ben sizin 30 yıl önce başında olduğunuz alayın yeni komutanıyım” diye kendini tanıtmış albay, “nizamiyedeki bir bahçe bankının başında iki tane nöbetçi buldum. bu nöbeti ilk siz koydurmuşsunuz. bu bankın özelliği hakkında bilgi lütfeder misiniz?”
    emekli general “nasıl olur?” demiş, “boyası hâlâ kurumamış mı?”

  • olmayan abartmadır.

    manchester united, manchester united’dır. bu takımı ingiltere’de yenmek her daim abartılmayı hak edecek ve tarihe yazılacak bir harekettir.

    not : fb

  • suriyeli bedeviler kadar olamayıp, sahilde nargile keyfi yapmak varken, ülkelerini müdafaa ederken katledilen kahraman askerlerdir. ruhları şad olsun!

  • öncelikle kendisine acil şifalar diliyorum ama insan şunugörünce kendisini tutamayıp ister istemez gülüyor.

    zamanın ötesinden gelen edit: sevgili kardeşim acil şifalar dilemedik mi?

    en beğenilenlerden edit: olayın trajikomik olduğunu fark edip şukulayanlara ayrıca teşekkür.

  • ailem iki yıl önce kendilerini emekli edip ankara'dan urla'ya taşınıp site içinde, bir dönüm bahçeli bir ev aldılar, amaçları her şeyi kendileri yetiştirmek. bu amaçlarına da ulaştılar sayılır şuan bahçede yer fıstığından domatese, ahudududan armuta her şey var tabii bir de kümes var.

    2 yıllık kümes maceramızdan öğrendiklerimi anlatayım;

    - köy tavukları bilinenin aksine her gün yumurtlamazlar, gün aşırı yumurtlarlar. mesela bizim 12 tavuktan bir gün 5-6 diğer gün 6-7 yumurta alıyoruz. tabii yumurtlama oranı tavuk cinsinden cinsine değişiyor sene içinde toplam 160-180 yumurta veren tavuk cinsleri olduğu gibi 360 günde 320-340 yumurta veren cinsler de var. köy tavuğu yumurtası diye bize köyde yetişmiş ligorin veya kahverengi yumurtaları ile daha çok organik imajı veren brahma yumurtası yediriyorlar haberimiz yok.

    - köy tavuğu demişken, köyde yetişen her tavuk köy tavuğu değildir. köy tavuğu denen tavuk cinsi anadoluda yüzyıllardır yetiştirilen pek çok farklı tavuğun karışa karışa ortaya çıkardığı pek iri olmayan, yumurta ve et verimi düşük, soğuğa dayanıklı, çeşitli renk ve desen yapısında olabilen ve diğer tavuklara göre daha iyi uçma kabiliyetine sahip tavuklardır. net bir cins tanımı olmamakla birlikte belirli özellikleri ile bilgi sahibi kişiler tarafından ayırt edilebilirler.

    - en çok yumurta veren tavuk cinsi bile olsa tavuklar kıştan ve yazdan bahara geçişlerde 10-15 gün tüy değişimi dönemlerinde, sıcak-soğuk geçişlerinde ve bazı türler kışın soğuklarda yumurta vermiyorlar. yani size sürekli yumurta sağlayan bir üretici varsa ve bu üretici size her daim yumurta verebiliyorsa burda şüpheli bir durum olabilir.

    - "köy yumurtası kahverengi olur, sarısı ise turuncuya kaçan koyu bir renk olur" bilgisi ise büyük bir yalan. yumurtaların rengi tamamen tavuğun cinsi ile alakalı. eflatun,mavi, yeşil ve siyah yumurtlayan tavuklar bile var. sarısının rengi ise beslendiği maddelere göre değişebildiği gibi tavuktan tavuğa da değişebiliyor. mesela bizim tavuklardan birinin yumurtasının sarısı bildiğin limon sarısıyken aynı şeylerle beslenen diğerinin sarısı baya baya portakal turuncusu. yani koyu renk sarıya sahip kahverengi her yumurta köy yumurtası değildir.

    - fabrikasyon tavuk ve yumurta üreticilerinin yumurta sarısının rengi için bir skalaları var -boyacıların renk paleti gibi düşünebilirsiniz- siz bir market sahibi olarak gidip bir fabrika ile ayda x miktar tavuk yumurtası için alım anlaşması yaparken, yumurtanın sarısının rengini bu skaladan seçebiliyorsunuz ve renk sizin yumurtalarınız için ayarlanabiliyor. bu renk ayarlaması için bol lutein içeren kadife çiçeği yaprakları, annatto tohumu, mısır, havuç ve çeşitli algler gibi doğal maddeler kullanılabildiği gibi bu pigmentasyona sahip kimyasal maddeler de kullanılabiliyor. bu tamamen fabrikanın bağlı olduğu organiklik sertifikası veya diğer üretim standartlarına bağlı.

    - üretim yöntemleri iyice çeşitlendi ve aralarındaki farklar flulaştı. pek çok diğer üründeki gibi yumurta üretiminde de her üreticinin farklı şartlarda yetişen tavuklar için farklı isimlendirmeleri bulunuyor. bu pazarlama yöntemleri de tüketicinin kafasını iyice karıştırıyor fakat kabul görmüş genel isimlendirmeler şöyle: organic eggs, cage-free eggs, free-range eggs, pastured eggs ve factory eggs. türkçe karşılıkları belirsiz olabiliyor, bir markanın free-range dediği aslında cage-free olabiliyor, bu yüzden yabancı anlamlarıyla ne olduklarını bilip üreticinin size verdiği bilgilerden yumurtanın hangi sınıfa girdiğini sizin anlamanız daha iyi. kısaca farklılıkları şöyle:

    *factory/battery eggs: hayvanlar kanat bile çırpamayacakları, önlerinde yem ve su bulunan çok katlı kafeslerde yaşalar. birbirlerine zarar vermemeleri, agresifliğin azaltılması için loş aydınlatılmış ortamlarda gün ışığı görmeden yaşamlarını sürdürürler. bir karış olsun serbest gezecekleri veya eşelenecekleri alanları yoktur. ticari yemle beslenirler, antibiyotik kullanımı kısıtlanmamıştır, gaga kısaltılması ve zorla tüy döktürme rutin işlerdir.

    *cage-free eggs: fabrikasyon tavuklar gibi kanat bile çırpamayacakları kadar küçük kafeslerde önlerinde yem ve su ile oturan tavuklar insanların canını sıkmış olacakki bu yöntem geliştirilmiş. bu yöntemde tavuklar (avrupadaki kural ve yönergelere göre) yine fabrikasyon yumurtacılıktaki gibi devasa kapalı binalarda oluşturulan ve tavukların 7şer 7şer bölündüğü küçük kümeslere ayrılırlar. toplam hayvan sayısının toplam kümes alanına oranı 9'dan büyük olamaz ayrıca kümes başına maksimum 7 tavuk olabilir ve bu hayvanların hepsine 15 santimlik tüneme alanı ve kümes başına 250 santimetrekare eşelenme alanı sunulmak zorundadır. açık alana çıkmaları zorunlu değildir, antibiyotik kullanımı kısıtlanmamıştır, ticari tavuk yemi yerler (yemler açısından kısıt yoktur), hayvanları korumaya yönelik aşı yapılabilir ve gagaları kısaltılabilir. demekki cage-free demek tavuk çıkıp açık alanda geziyor demek değilmiş. ayrıca 1999'da avrupa parlamentosundan geçen bir yasaya göre 2012 sonrasında avrupa üyesi devletlerdeki tavukçuluk fabrikasyon/kafes tavukçuluğunun yasaklanmasıyla beraber minimum cage-free olarak yapılabilecek.

    *free-range eggs: yem, aşılama, antibiyotik, gaga kısaltma vs gibi endüstriyel konularda cage-free yönteminden farkı yoktur. farklı olduğu nokta her tavuk günde belirli bir saat belirli bir alanda gün ışığı altında özgürce gezip ot, bok, böcek yer. dünyanın geneli aksine avrupa birliği bu belirli alan ve belirli zaman olayına bir açıklık getirip tavuk başına 4 metrekare alan ve bu alana dilediği zaman çıkma hakkı olması gerektiğini söylemiş.

    *pastured eggs: pasture yani çayır, bayır, mera. pastörize yumurta değil. bu yöntemse free-range'in bir tık üstünü temsil ediyor. bu baya anam babam usulü en basit tavukçuluk yöntemi. bahçenin veya tarlanın bir kenarına kurulmuş bir kümes var, tavuklar diledikleri zaman bu kümesten çıkıp bahçede, tarlada, dağda, bayırda gezip otunu, böceğini yiyor. aşılama, antibiyotik kullanımı vs hakkında bir yönetmelikleri yok fakat bunları sınırlayıp çeşitli organik sertifikalarını alabiliyorlar.

    *organic eggs: tavuklar organik sertifikalı yemlerden oluşan antibiyotik içermeyen bir diyetle beslenmelidirler. hayvan kaynaklı yemlerle beslenemezler örn. toz haline getirilmiş yumurta kabuğu veya hayvan kemiği. sürünün korunması için aşı olabilir ve gagaları kısaltılabilir. tavukların kafeslenmesi yasaktır ve her tavuğun belli bir miktar açık alana ihtiyacı vardır fakat açık alan tanımı biraz gevşek tutulmuştur. free-range ve pastured yöntemleri bu sertifikayı alabiliyorlar.

    araştırmalara göre bağ bahçe gezen tavukların (pastured ve free-range) yumurtalarında a ve e vitaminiyle beraber omega 3 yağ asitleri daha fazla bulunuyormuş.

    az buçuk kendi bildiklerimi anlatayım derken yazmışken tam olsun diyerek ufak çaplı araştırmalarla yazıyı biraz uzattım kusura bakmayın *ha tüm bunların üzerine siz nasıl besliyorsunuz derseniz bizimkilere sabah ve akşam buğday, öğlen suyla karışık kepek veriliyor, sabahtan akşama kadar da çimlik alanda eşelenip böcek vs yiyorlar arada sırada ise evde ayrı bir çöpte topladığımız her türlü sebze ve meyve artığıyla beraber yemek artıklarını yiyorlar.

    ---okumayı sevmeyenlere özet: her köy yumurtası denen yumurtaya aa bu kahverengi, sarısı da güneş gibi diye atlamayın. imkanınız varsa üretildiği yeri ve verilen besinleri görün yoksa da satıcının dürüst olacağına güvenip sorabilirsiniz. bazı kurnaz üreticiler veya köylüler bağ bahçede gezen yerli cins tavukları bırakıp yerine bol yumurta veren hibrit cinslerden edinip bunları yumurta yemi ile besleyip köy yumurtası diye samanlar içinde 2 kat fiyata itelemeye çalışıyor.

    türlü türlü çakallıklar yapılmasına müsait, yurdum kurnazlarının yeni para kaynağı olan ve hakikisi lezzetli olan yumurta, yumurtanın hası.

    başka şeyler öğrendikçe editle eklerim, bilgilerde yanlışlık varsa veya eklemek istedikleriniz olursa bir yeşil uzağınızdayım.