hesabın var mı? giriş yap

  • 21. yüzyılda (yirmibir) msn alan baba garip değildir ama msn alıp kişisel iletisine ''bütün bisikletlere bindim bisana binmedim'' yazan baba gariptir. ne kovalıyo kimbilir.

  • terörist ne kadar delikanlıysa ona o kadar muamele edilir. delikanlılıktan söz edenler: siz hiç delikanlı terörist gördünüz mü? hangi terörist delikanlı gibi savaşır? tv karşısında, klavye başında yazmak çok kolay tabi. dün silopi de yaşananlarda size göre faşist devletin yaptığı şeyler tabi.
    silopi de mahalle girişine hendek kazıp giriş çıkışı kapatan delikanlılara karşı yapıldı dünkü operasyon. sizin o delikanlılar varya bir polisi roketle parçaladılar. delikanlı gibi yine etek giyip yine delikanlı gibi başlarını örterek hemde...

  • bozuk bu test.

    benim için sonuç "obsessed with what other people think of you" çıktı. hiç öyle bir insan olmadığımı belirteyim. hemen test sonucu öyle çıktı diye beni öyle yargılamayın rica ediyorum. 10 tane resim yüzünden bana özgüvensiz yaftası yapıştırmayın lütfen. aslında hiç öyle takıntılarım yoktur. bunu bilin.

  • - dur bakalım bir de şöyle bir atak deneyelim bakalım gol oluyor mu... şöyle vursam... aa evet oluyormuş.

  • sözlükte son zamanların en muhteşem trollemesi. adam sizi maymun etti ya la...

  • https://prnt.sc/kj5eun

    https://prnt.sc/kj5fuh

    https://prnt.sc/kj5ixe

    https://prnt.sc/kj5ka3

    ilk gordugumde animasyon zannedip, gercek bir kus oldugunu algilayinca cipil cipil gozlerle seyrine daldigim bir doga harikasi olur kendileri. simdilik platonik bir iliskimiz var, tanisa o da beni sever bence.

    ingilizce adi cok guzel; scarlet ibis. guney amerika'nin kuzey kiyilarinda yasar. trinidad ve tobago'nun ulusal kusudur ve armasinda yer alir. ozellikle bataklik cevrelerinde ve sulak alanlarda konuslanmis.
    boyu yaklasik 75cm, kanat genisligi 55cm ve ortalama 1.5kg agirliginda. gagasi uzun, koyu renkli ve asagi dogru egimli; su ve bataklik icinde avlanabilmesini bu uzun gagasina borclu. ayaklari yari perdeli.
    diyetini kabuklular, yumusakcalar, baliklar, bocekler ve kucuk yilanlar olusturur.
    kipkirmizi bir kus, yalnizca gagasi ve kanatlarinin ucu siyah. bu rengi agirlikli olarak karides gibi kirmizi kabuklu ve yumusakcalar yedigi icin almis (kanatlarin ucu niye siyah kalmis bilemedim). yavrular siyah/kahverengi, sonradan kirmizilasiyorlar.
    oldukca sosyal ve gocebe kuslardir; suru halinde hareket ederler. cogunlukla zeminde yasamalarina ragmen cok iyi ucucular ve sik sik goc ederler (bu arada kuslarin neden v seklinde uctuklarini ogrendim; en ondeki kus hava direncinin onemli bir kismini kestigi icin arkalardaki kuslar daha az enerji harcayarak ucuyorlarmis. ayrica suru ondeki kusun kanat hareketleriyle senkronize ucuyor, bu sayede hava akimindan minimum duzeyde etkileniyormus. ondeki kus yorulunca arkaya dogru suzuluyor, arkadaki kuslardan biri liderligi devraliyormus. hayvanlardaki muhendislik zekasina bak haha).

    ilk bakista kim inanir ki bunlarin gercek olduguna?
    https://www.youtube.com/watch?v=xmz0ajyqhru

    cok guzelsin scarlet, yine de kar baykusuna duydugum kara sevdadan kurtaramadin beni.
    kar baykuşu/@ah minel ask ve minel mevt

  • dün gece trt haber'e yapmış olduğu canlı telefon bağlantısından;

    -ailen kitap yazdığını biliyor mu? annen, baban?
    -pucca: yok, onlar bilmiyo. sadece kardeşim biliyo.
    -öyle mi, hala bilmiyorlar yani senin pucca olduğunu?
    -pucca: yok hala bilmiyolar.
    -peki kitabı biliyorlar mı, evde hiç konu oluyor mu?
    -pucca: yok hiç konu olmuyo. zaten babamın böyle şeyleri seveceğini zannetmiyorum. "babam böyle çok nasıl diyim bilim teknik falan okuyan bi insan"

    evet, bu kısa diyalogdan fark edeceğiniz üzre annesine çekmiş olmalı. babasına hürmetlerimi iletiyorum.

  • hala gerçekleri böyle saklayabileceğini düşünen dünyayı anlamamış yönetimlerin hareketidir.

    istiyorlar ki onların dediği kadar bilelim, onların istediği kadar yaşayalım, onların istediği kadar olalım.

  • "sorun ne biliyor musun?

    sorun, senin gerçekleştirmek için çırpındığın hayallerini, başkalarının bakkaldan ekmek almaya gidiyormuşcasına kolay gerçekleştirmesi. hem de hiç haketmeden. "

    behzat ç.

  • her ne kadar kille biçimlendirdiği heykeller olağanüstü bir nitelik arz etse de, bunların büyük boyutlarda ele alınmasını tamamen teknisyenlere ve asistanlara bırakması ve heykellere son rötuşlarını dahi atmaması düşündürücüdür. elbette deha, fikrin ve esinin içinde gizlidir yoksa işçilikte değil. gelgelelim bir dönem hayatına girip onun en önemli iki yapıtı calais burjuvaları ve cehennem kapısı işlerinde bariz emeği ve katkısı olan camille claudel'in maharetine yaslandığı kuşkusu rodin'in üzerinde dev bir gölge gibi gezinir.

    siyasilerle olan yakın ilişkisi, belli sanat cemiyetlerinin başkanlığını üstlenmesinden ötürü rodin, camille claudel ile olan çalkantılı birlikteliği sonrasında ona yaşam hakkı tanımamış, eserinin 1900'deki büyük sergiye girmesine engel olmuş ve 1913 yılında camille'i bir tımarhaneye tıktırarak ondan sonsuzcasına kurtulmaya çalışmıştır. zavallı camille tam otuz yıl heykel yapmasına bile izin verilmeden bu cehennemde yaşamaya mahkum edilmiş ve 1943'te de ölmüştür.

    bugün rodin müzesi'ne gidenler onun olağanüstü yetkinlikteki işlerini seyrederken, onların üzerinde camille'in ruhunun ve ellerinin dolaştığını hissedebilir. rodin ise 19. yüzyılın son on beş yılında tutkulu bir aşk ve iş ilişkisi yaşadığı ve kariyerinde onu zirveye taşıyan işlerin ne kadarının kendine, ne kadarının camille'e ait olduğunu sorgulatacak denli kuşkulu bir pozisyonda durmaktadır.

  • kendi ağzından;

    rahmetli atatürk'ün yanında oturuyorum. gazi, ingiltere cumhurbaşkanı curchill ile satranç oynuyor. hem de iddialı bir karşılaşma.
    atatürk, curchille dedi ki;
    -yenersem bana ne vereceksin ?
    curchill;
    -sana kuzey irlanda'yı veririm dedi.
    buna karsilik ataturk de -'ben de yenilirsem sana doğu anadolu'yu vereceğim
    diye konuştu.
    ben hemen itiraz ettim ve atatürk'e "bizim ev n'olcak" dedim.

    o zaman buyuk atatürk;
    -teyyo pehlivan'ın evi hariç
    dedi. bu kez curchill itiraz etti ve
    -teyyo pehlivan'ın evi yoksa ben doğu anadolu'yu ne yapayım
    dedi ve satranç oynamaktan vazgeçtiler.