hesabın var mı? giriş yap

  • hoşgörüsü bol köydür.

    2 sene önce ramazan ayında köydeki matematiksel iktisat kampına katılmıştım.
    oruç tutanlara kimse ters bir bakış dahi atmıyordu.
    hatta muhabbetin uzadığı gecelerde, sahura kalkan arkadaşlarla güzel de bir ortamımız oluyordu.

    yani, anlamıyorsanız, bok atmayın ya.
    ali nesin ağzıyla söyledi zaten;
    "çapsız ülkelerde çaplı insanları sevmezler. herkes çapsız olsun ki, çapsızlıkları fark edilmesin"

    abuk subuk yorumlarla çapsızlığınızı ortaya çıkarmayın.
    şu güzel ortamı bozmayın.

  • tarihimiz fazla abartılıyor.

    hiçbir dönemimizde moğollar kadar güçlü değildik, hiçbir zaman roma imparatorluğu kadar dünyaya yön vermedik, hiçbir liderimiz büyük iskender kadar büyük bir savaş dehası değildi, hiçbir zaman ingilizler kadar kültür aşılayamadık uzaklara, hiçbir devletimiz pers imparatorluğu kadar önemli değildi, sinan’ın yaptıkları hiçbir zaman da vinci imzalı italyan yapıları kadar özel olmadı, hiçbir zaman mısır piramitleri gibi ölümsüz eserlerimiz yoktu ve hiçbir zaman yunan mitolojisi kadar derin bir mitolojiye sahip olmadık...

  • teknolojik çözümlerle zararlarının minimuma indirilmesi amaçlanan felaketler. bilim adamları, nükleer sızıntılardan sonra radyoaktif maddelerin en çok hangi bölgelere dağılacağını tahmin edecek ve bu sayede etkili tahliye planlarının oluşturulmasına ve sızıntılara karşı insanların minimum zararla etkilenmesine zemin sağlayacak bir araç geliştirdiler. aşağıda bununla ilgili ayrıntılar mevcut.

    bir nükleer santral kazası meydana geldiğinde ve radyoaktif madde açığa çıktığında, çevredeki insanları mümkün olduğunca çabuk tahliye etmek hayati önem taşır. bununla birlikte, yayılan radyoaktif materyalin nereye yerleşeceğini hemen tahmin etmek zor olabilir ve bu da çok sayıda insanın rakyoaktiviteye maruz kalmasına neden olur.

    tokyo üniversitesinden bir araştırma ekibi tarafından yayınlanan yeni bir çalışmada bilim adamları bu zorluğun üstesinden gelmek için etkili yöntem ortaya koydular.

    ekip, yayılan radyoaktif materyalin 30 saat öncesinden nereye iniş yapacağını doğru bir şekilde tahmin edebilecek bir bilgisayar programı oluşturdu. bunun için rüzgar modellerine dayanan hava durumu tahminlerini kullandılar.

    bu araç, 2011 yılında fukushima daiichi nükleer santrali'nde gerçekleşene benzer bir başka nükleer kazanın meydana gelmesi durumunda tahliye planları ve diğer sağlık koruyucu önlemlerin kolayca uygulanmasını sağlayabilir. araştırma ekibi, radyoaktif emisyonların yol alacağı muhtemel rotayı tahmin etmek için önceki hava durumu modellerine ilişkin verileri işleyip kullanabilen, "machine learning" adı verilen yapay zeka formuna dayalı bir sistem oluşturdu.

    makalenin baş yazarı takao yoshikane'nin ağızından: "yeni araç ilk olarak belirli bir noktadan serbest bırakıldığında radyoaktivitenin nerede dağılacağını tahmin etmek için hava durumuyla ilgili çok sayıda verinin kullanılmasıyla eğitildi.". "daha sonraki testlerde, araç, saçılmanın yönünü en az % 85 doğrulukla tahmin edebildi. diğer yandan daha tahmin edilebilir ve kesin hava durumu modellerinin olduğu kış aylarında bu oran %95'e kadar yükseldi."

    bu yaklaşımın doğruluğunun 30 saati aşkın süre zarfında düşmemesi, afet senaryoları için son derece önemli. çünkü bu durum yetkililere en çok etkilenen bölgelerdeki tahliye planlarını düzenlemeye ve belirli alanlardainsanların taze ürün yemekten kaçınmak ve potasyum iyodür (radyoaktif sızıntılarda havadaki radyoaktif iyoda karşı korunmak için kullanılır) almak konusunda rehberlik etmek için zaman kazandırıyor ve bu da vücut tarafından alınan radyoaktif izotopların emilimini önemli ölçüde azaltıyor.

    ilgili bazı görseller:
    https://www.nature.com/…41598-018-27955-4/figures/1
    https://www.nature.com/…41598-018-27955-4/figures/2
    https://www.nature.com/…41598-018-27955-4/figures/3

    kaynaklar: https://www.nature.com/articles/s41598-018-27955-4
    https://www.sciencedaily.com/

  • canim fadil;

    oturmus usenmemis yedi sayfa mektup yazmissin, bilmiyor musun ki okumayi sevmem ben gozlerine yazik cocugum.

    neyse ki yigit buradaydi okudu ozet gecti p*, paraya sikismissin, her bankerin dustugu tuzaga dusmus, vatandastan topladigin sermayeyi ic etmissin.

    cankusum,

    senin de bildigin gibi 17 aralik sonrasi bu paralelciler yuzunden artik herkes biliyor, bizim bilaloglana parlari sifirla demistim, bizim sehzade bilal evdeki o milyar dolarlari, ibrahmi hakki hazretlerinin memleketi olan pasinler de kecilere yedirmis. evet evet bildigin kecilere once ben de inanmadim, inanamadim hatta espri sanndigimizdan emine ve sumeyye iffetsizlik edip kahkahalarla guldu. ve lakin degilmis. anlayacagin nakit kalmadi.

    cingozum,

    biliyorsun hastane ilac firmasi falan filan da o donemde malezyalilara satildi, abi bu malezyalilar nasil pis adamlarmis, bak kac ay oldu daha odeme yapmadilar. ben de sabirla bekliyorum.

    karadutum, catalkaram cingenem,

    okumayi sevmeyen adam yazmayi da sevmez malum, cok uzun tutmayacagim, senin anlayacagin benden sana zirnik calismaz. haa diyorsan ki tuysuz yetimin hakki, havuzda toplanan paralar onlar da ancak bana kadar var.

    sevgilerimle yanaklarindan opuyorum.

    31 temmuz 2014 , 14 leman 1

    (bkz: 31 temmuz 2014 jet fadıl'ın rte'ye yazdığı mektup)

  • valla 10 yıl oldu neredeyse çok mızmızlanacak bir şey yok aslında. yalnızca yaz olunca şöyle gönül rahatlığıyla koca bir karpuz alıp evimde yiyemiyorum ya ona canım sıkılıyor. minik karpuz üretilsin, tek kişilik. başka da bir derdim şikayetim kalmayacak bak söz.

  • doğa harikalarla dolu olduğu kadar vahşetle de doludur. herkes belgesellerde en büyük avcılar olan büyük kedileri ya da suda pusu kuran acımasız timsahların avlanmalarına şahit olmuşsunuzdur.

    doğada bir çok canlı türü arasında bir hayvan var ve ona kasap kuşu(butcherbird) veya cracticus ismini vermekteyiz. işte akıcı ve hareketli şarkısıyla özellikle korkutucu bir tür gibi görünmeyebilir hatta bize şirin bile görünürler fakat bu arkadaşlar doğaları gereği birer sosyopattırlar.

    aslında bu güzelliğin ardında güçlü, kancalı gagası ve sert bakışlarıyla kasap kuşu uğraşılacak bir kuş değildir. kasap kuşu görüş açımıza ilk olarak 1801 yılında ingiliz ornitolog john latham tarafından girmiştir. genel olarak özelliklerinden bahsedecek olursak uzunlukları 30 ila 40 cm arasında değişkenlik gösterirken bir kanarya edasıyla şakıyabilen kuşlardır. türlere bağlı olarak renkleri siyah-beyazdan çoğunlukla siyaha ve gri tüylere kadar değişkenlik gösterirken, yetişkin kasap kuşunun siyah bir tacı ve yüzü, gri bir sırtı ve ince beyaz yakası vardır. kanatlar gri, geniş alanları beyaz ve alt kısımları da beyazdır. gri ve siyah gagası büyüktür ve üst gaganın ucunda küçük bir kanca bulunur. gözü koyu kahverengi, bacakları ve ayakları koyu gridir. her iki cinsiyet de tüy bakımından benzerdir, ancak dişiler erkeklerden biraz daha küçüktür. yaşam alanlarına bakacak olursak genellikle avustralyadır fakat başka türleri farklı yerlerde de görülmüştür.

    işte yukarıda anlatığım postun altında aslında soğuk kanlı bir katil yatmaktadır. çünkü kasap kuşları genel yırtıcılar içinde psikopat seviyesinde hayvanlardır. bu arkadaşın genel besinlerine baktığımızda , kertenkeleler, diğer omurgalılar ve böceklerin yanı sıra bazı meyve ve tohumların bulunduğunu görmekteyiz.

    şimdide neden bu ismi aldığına bakalım; bu kuş, yakaladığı avı her ne olursa olsun aynı bir kasap edasıyla bir daldaki dikene ya da buna benzeyen bir kazığa asar. ardından yarı bir şekilde yaşayan avını çeltikli gagasıyla bir kasap edasıyla parçalayarak tüketir.

    işte bu avlanma davranışları yüzünden kendilerine doğanın seri katilleri diyebiliriz.

  • yanlış oldugunu ben de kabul ediyorum.

    padisah kovulmamış, aksine ardına bakmadan kaçmıştır.

  • rezalet degil bombok bir durum. hadi kasanin acildigi tespit edildi, icindeki tutar nasil ispat edilecek?

    edit: hayatinda hic banka kasasi kiralamamis sigirlar diyor ki kasadaki tutar ispatlanir; adam parayi cekip kasaya koymus iste.. hesap hareketlerinden bakilir diyenler var.
    banka sizin kasaya ne kadar ne koydugunuzu kesinlikle kayit altina almaz, (ne kamera ne de evrak olarak) size kasa verir ve sadece guvenligini saglar. siz icinde mucevher, ya da magnum cubugu saklayabilirsiniz (hacmen uygun oldugu surece), ama neyden ne kadar sakladiginiz kayit altinda degildir. memur sizinle kapiyi acmaya ve kapatmaya gelir sadece. dolayisiyla 5dk once bankodan cektiginiz parayi kasaya koydugunuzu ispat edemezsiniz.
    eger belirtildigi gibi zorla acma tespit edilmisse, sigortanin belirledigi bir (tabi boyle bir sigorta varsa) tutar odenir sadece. nerden bakilirsa cok kotu bir durum, anlatildigi gibiyse cok yazik olmus.
    bu arada banka kasalariyla ilgili bir diger risk ise yangindir. icine koydugunuz banknotlar, mucevherler saglam bir yanginda kavrulabilir de.