ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sedat kapanoğlu'nun günyüz keskin ile evlenmesi
serdar ortaç ilköğretim okulu
-
-hocam ders programı neden belli değil?
+topu topu 7 ders var kaç farklı program olabilir ki?
behzat ç.
-
hiç izlemediyseniz bu diziyi ve ne menem şeydir diye merak ediyorsanız, işte şöyle bir şey:
bir iş arkadaşım var, bu diziyi izlemeye yeni başladı. şu sıralar en çok kıskandığım insanlardan biri kendisi. arada gelip "ya bahar ne gıcık karı di mi" filan diye soruyor. ben düşünüyorum, bahar'ı son görüşümün üzerinden epeyce zaman geçmiş... ağladığım olmuş izlerken, güldüğüm olmuş. hepsini yaşamış bitirmişim. o ise bunları şimdi yaşıyor. negzel!
elimde olsa, behzat ç.'yi hafızamdan sildirir, yeniden izlemenin mutluluğunu yaşarım.
caz ile blues arasındaki farklar
-
kanımca:
caz sürreel, blues reeldir.
cazı kessen acımaz, blues acıdan beslenir.
caz başka dünyalara seyahat, blues kendi kafanın içine, anılara dalmaktır.
dolayısıyla caz lsd, blues magic mushroomdur.
1. köprüye hala boğaziçi demek
-
"boğaziçi" demeye devam edeceğiz, ayrıca bütün "arena" statlarının adını tekrar "atatürk" yapıp, 3. havaalanını "atatürk" yapıp, adı hacı-hoca olan bütün yerlerin adını cumhuriyet değerlerine uygun adlarla değiştireceğiz.
ssg'nin kanzuk'a ettiği tarihi iltifat
maklube soğuk yenen bir yemektir
-
(bkz: cemaat strikes back)
çocuğu olmayan akrabaya kendi çocuğunu vermek
-
üzerine çok az konuşulan ama gördüğüm kadarıyla ülkemizde çok yaygın olarak yaşanan bir hadise. farkında olunmayan yaralarımızdan biri. burada bile 4 entry var ama eminim bir çoğunuz çevresinden böyle bir hikaye duymuştur.
annemin bir tanıdığı bunu yapmış. bazı hikayeler çok iz bıraktığından herhalde, tekrar tekrar anlatmıştır bunu. iki kız kardeş, birinin çocuğu olmuyor, diğerinde 3 çocuk. kardeşi için, bir nevi sipariş üzerine çocuk doğurup alt katında oturan kız kardeşine veriyor. sürekli görüşüyorlar elbette. çocuk büyüyor ve babasının küçük bir kopyası, sapsarı saçlı mavi gözlü, yüz hatları biyolojik babasının birebir aynısı. daha ilginci biyolojik babaya aşırı derecede düşkün. ne zaman oturmaya gelseler kalkacakları zaman 'ben y. amcalarla kalmak istiyorum' diye ağlıyor. o öyle dedikçe iki kız kardeş de hüngür hüngür ağlıyor. tam bir aile dramı.
bunu yaşayan ya da bu olaydan dolaylı etkilenen bir çok hastam oldu. hikayelerini dinledim. yaralarını onarmaya çalıştık birlikte.
'kardeşimin çocuğu yok, 3 numarayı ona vereyim' diyen mi dersiniz, sırf vermek için çocuk doğuran mı..komşuya tuz verir gibi çocuk vermek. nasıl bir aymazlıktır hiç anlayamam.
bu olay öylesine farklı boyutlarda etkiliyor ki aileyi..
verilen çocuk: istenmeyen, değersiz birisi olarak algılıyor kendini.
veren ebeveynler: yoğun suçluluk duyguları yaşıyor.
alan ebeveynler: çocuğu ailesinden ayırmaya yönelik yine suçluluk duyguları.
biyolojik kardeşler: evde kalan/kurtulan olmanın suçluluğu ve çocuklarını 'veren' ebeveynlere karşı güvensizlik.
toplumsal bir yara bu mesele. insanların bilinçlenmesinden yana çok umudum yok açıkçası ama belki tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerinin ilerlemesi bir nebze etkili olur da daha fazla çocuk ayrılmaz annesinden.
içine katıldığı yiyeceğin tadını bozan şeyler
13 eylül 2022 netflix türkiye zammı
-
amazon prime'a helal olsun deyip geçiyorum...
qnb finansbank'ın aşı kararı
-
tebrik ederim, umarım tüm şirketler aynı kararı alır.
kılıçdaroğlu'nun twitter biosuna bay kemal yazması
-
olm bu adamın bu kadar kompleksiz olması bi benim mi hoşuma gidiyor.