hesabın var mı? giriş yap

  • iki arkadaşım üniversiteye gidebilmek için otostop çekiyorlar. bir araba duruyor bekleyen kızlardan biri ön koltuğa oturuyor. bizimkiler arka koltuğa kuruluyorlar. biraz sonra öndeki kız arabayı kullanan çocuğa soruyor "bunlar kim?" çocuk yanıtlıyor. "bilmem seni almak için durdum arabaya bindiler"

  • bedelli askerlik ben de istiyorum da, bedelli olmazsa oy vermem diyenleri görünce kanım donuyor. bu mu yani? bu kadar basit mi?

    tanım : haysiyetsizlerin toplandığı bir hashtagdir.

  • hızlıresim - imgur

    biletlerin iki tanesi yeğenlerim için.

    yaşları 5 ve 7.

    çocuk filmine geldik. (göbeklitepe bilmem ne)

    ödediğimiz para budur.

    şimdi serbest piyasa şudur budur diyerek kabahati bana atacaksınız biliyorum.

    evet haklısınız.

    ama pişmanım.

    bir daha asla.

    diyeceklerim bu kadar iyi günler.

    ek: yemek ve yol masraflarıyla birlikte 400 liraya dayandık. kızlar kanada'dan ziyarete gelmişlerdi. o yüzden kıramadım. bayağıdır dışarı çıkmıyordum. benim için de bir değişiklik olur diye düşünmüştüm... oldu.

  • 20 metre önümde patladı. sigara içiyodum. 3 metre uçtum yere. ablamın aldığı saatte gitmiş. beynim sarsıntılı sadece kıl payı hayattayım.

    edit: biraz kendime geldim. evime geçtim şuan.
    işyerinin aşağısında sigara molasına çıktık bi abiyle. aklımın ucundan bile geçmezken hemen az ötemde büyük bir alev topu gördüm. bambanın basıncıyla yere düştüm hemen. gözlerim karardı. kulaklarım duymuyordu. beraber sigara içtiğimiz abi yerde şoktaydı. onu görünce kendime geldim. hadi kalk kaçalım burdan diyerek hemen ara sokağa daldık. kısa bi süre sonra geri geldim. etrafta parçalanmış etler duryordu. polislere içeri girmem lazım telefonum herşeyim orda, ailemi aramam lazım dedim. ama sokmadılar tabi. her yer tahliye olmaya başlayınca geldi eşyalarım.
    nedense çok etkilenmedim. alıştırıldık çünkü buna. ölmediğim için seviniyorum sadece. sanki ölen insanlar normalmiş gibi. az önce bana yol soran adam öldü belki de. ne garip demi. bombacının canı 10 adım daha atmak istemediği için hayattayım. işte bu kadar garip.

  • türkiye tarihinde bir takım ilk kez final four'a çıkarken o takımın en kilit isimlerindendi genç hidayet. nba'de ilk yıllarında dip köşede bekleyp önüne top düşerse alıp atan bir oyuncudan 1-2 senede çok önemli bir rol adamına dönüştü. o efsanevi sacramento kadrosunun en kilit yedek oyuncusuydu. sonra gittiği orlando'da ise tam bir yıldıza dönüştü, takım nba finaline çıkarken, takımın howard ile birlikte en büyük taşıyıcısıydı ve oradan toronto'ya bir süper yıldız olarak gitti. ha o kontrattan sonra kariyeri her geçen yıl kötüye gitti, toronto'da isteneni veremedi, takımdan şutlandı, doping olayları falan derken benchten gelen görev adamına dönüştü.

    mehmet okur ise tofaş'ın fırtına gibi estiği yıllarda takımın en büyük ışığıydı, detroit'te önemli işler yaptı ama takım şampiyon olurken mehmet'in rolü çok azdı, takımın 8.-9. adamı konumundaydı. all-star olurken de o sene 5-6 oyuncunun birden sakatlanıp katılamaması, mehmet'in de tam bunlar olurken kariyerinin en olağanüstü maçlarını arka arkaya oynaması all-star seçilmesinde etkendi. utah'ta ise zirve oyununu oynadı, takımın yıldızlarındandı. hidayet'e göre daha kısa ve daha zirve yıllarında oynamış olması istatistiklerinin hidayet'ten daha üstün olmasını sağlıyor ama hidayet çok yönlülük olarak mehmet'den daha tercih edilebilir bir oyuncudur.

    yani kariyer olarak hidayet, mehmet'ten çok daha üst düzey bir oyuncu oldu ve aldığı roller hep daha büyük oldu. buna rağmen abd'de mehmet, her zaman hidayet'ten daha fazla saygı duyulan ve sevilen bir oyuncu oldu. zaten mehmet'in hala nba'de görev alıyor olmasının da sebebi bu.

  • anlamadığım nokta hangi ırktan olduklarını öğrendiklerinde neden duygusallaşıp gözyaşı döktükleri. şimdi ben %60 alman olduğumu falan öğrensem, sadece vay babayn kemiğine der şaşırırım.