ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tinder
-
şu sıralar ilginç bir şekilde çinli akımı olan platform.
çinli bir hatunla eşleştim. ilk önce saçma sapan muhabbetler döndü. sonra iş bitcoine geldi bir şekilde. işte ben bu işin uzmanıyım istersen sana yardım edeyim. kolayca para kazanmak istemez misin falan demeye başladı. neyse ben olayı sen nude at bakarız daha sonra para işlerine diye olayı sulandırınca muhabbet koptu.
sonra aklıma takıldı bunlar ne ayak diye. şimdi yeniden bir çinli ile eşleşip salak muhabbetleri geçtim. bu da hemen kripto paralara getirdi mevzuyu. işte amcam büyük bir bankada çalışıyor. içerden bilgi alıyorum falan diye gazladı. tesadüf olmadığını düşünüyorum. biraz salağa yatttım. ben bu işlerden anlamam bana yardım et falan diye. bkc coin diye bir sitenin linkini attı hemen. üye ol sonra yardım edeyim falan diyor.
arkadaşlar çekik gözlü kardeşlerimiz bizim uçkur ve kolay para sevdamızdan kombo bir dolandırıcılık yöntemi bulmuşlar sanırım. anadolunun kavruk delikanlıları olarak bu oyuna gelmeyin. zaten gönderdikleri virüsle yeterince öptüler bizi şimdi de cüzdanlarımıza göz dikmiş yarasa yiyiciler.
ali ağaoğlu'nun bbc röportajı
-
izlerken utananlara şaşırdığım röportajdır. aslında tam da ülkemin insanının para görünce ki halinin bir kopyasıdır ali ağaoğlu. şu sıradan halimizle bile elin almanının, fransızının yaptığı otomobili satın alabildiği için övünebilen, etrafa hava atabilmek için hiç bir fırsatı kaçırmayan bir millete mensup değil miyiz? tek fark biz sadece 1 adet megane, golf, egea alıp hava atma gibi saçma sapan bir davranış sergilerken o 10-15 tane en lüks araç alabiliyor. biz komşunun gürültüsünden şikayet ediyorken o komşu olayını ortadan kaldırabiliyor.
ha görgüsüz mü evet, ama aynı imkanları versen %90'ının aynı davranışı sergileyeceği bir toplumdan bahsediyorsak normaldir.
piyango talihlisinden 15 gün önce ayrılan nişanlı
-
çocuğa piyango 15 gün önce vurmuş zaten. 12,5 milyon ne ki?
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
bitmiş şampuan içine su dolduran anne
toplama işlemini bilmediği için terk edilen damat
-
hindistan'da gelin, basit bir toplama işlemini yapamayan damadı nikah masasında terk edip gitti.
--- spoiler ---
hindistan yerel basınında yer alan haberlerde, bir gelin, düğün sırasında "15 artı 6 kaç eder" diye sorduğu damadın 17 cevabını vermesi üzerine evlenmekten vazgeçti. damadın ailesinin ikna etmeye çalıştığı gelinin, evlenmeyi kabul etmediği, damadın eğitimi konusunda kendisini kandırdığını söylediği belirtildi. yerel polisinin, ailelerin düğünden önce birbirlerine verdikleri hediyelerin iadesine ara buluculuk ettiği kaydedildi. evliliklerin genellikle görücü usulü yapıldığı hindistan'da gelinle damadın, nikahtan önce birbirlerini tanıma şansı olmuyor.
--- spoiler ---
40 yapar deseydi belki kabul ederdi gelin.
nescafenin kahvesini koyarken eklenen son pinçik
-
kahve miktarındaki son fine tuning...
en son bu ekleme yapılmazsa ayarı olmuyor kahvenin.
herkes mi yapıyor, bir ben mi manyağım?
önce kendi neşene göre silme, tepeleme, az neyse kaşıkla koyarsın, ama yetmez hemen kaşığın ucuyla son bir pinçik... hah oldu.
alper'i doğum gününde miami'ye gönderin kampanyası
-
zevki için para dilenen adamın kampanyası. o kadar fakir insan varken alper gitsin miami'de müzik dinlesin diye yardım edeceğiz amk. git çalış kazan nereye gidersen git.
edit : dalga geçilecek yanı yokmuş . yav he he
okunası nörobilim kitapları
-
nörobilime ilgisi olan veya aktif olarak nörobilimle ilgilenen kişilerin okuması gereken kitaplardır.
bu kitapları okuyan kişinin ufku genişler. bu kitapları okuyan kişi yeni bakış açısı kazanır.
v. s. ramachandran - öykücü beyin
david eagleman - beynin gizli hayatı
stanislas dehaene - beyin nasıl okur ?
christian keysers - empatik beyin
andrew koob - düşüncenin kökeni
robert winston - insan beyni
nancy c. andreasen - yaratıcı beyin
diktatör öldü
-
olası bir gazete başlığı.
herkesin eve hapsolması
-
şu "çıkın sosyalleşin, bisikletinizi scooter'ınızı alın dışarı çıkın, tüketmeden eğlenebilmeyi öğrenin" diyenler nasıl bir kafa yaşıyor anlamak güç. bisikleti olmayan birisi için şu an kafadan 2000 lira harcattınız. scooter'ın rayici nedir bilemiyorum, bisikletten hallicedir diye tahmin ediyorum. "çayımı alayım termosa koyayım" desen termos fiyatları 3 hafta önce 250 liralardan başlıyordu. şimdi kaç olmuştur allah bilir. zaten istanbul'da bisiklete mi binilir amk siz delirdiniz mi? sinir stres sahibi olmayı geçtim 3 kişilik aileye gereken bisiklet miktarı x asgari bisiklet fiyatı zaten asgari ücreti geçiyor. herkes tek başına mı yaşıyor zannediyorsunuz?
haydi her şeyi geçtim, tüm bunlara daha önceden sahip olduğumuzu ve tek başımıza yaşadığımızı düşünelim, sandviçimizi de evde yaptık çayımızı çorbamızı da... birisi bana "dışarı çıkıp sosyalleşmek" tam olarak ne demek, bir anlatabilir mi? ben dışarı çıktığımda kuşa, buluta, güneşe selam mı vereyim sosyalleşmek için? parka gidip bankta sap sap oturayım mı? arkadaşlarımla buluşsam mesela bankta termos kapağından çay mı içeceğiz? ulan ekonomi sıçmış batırmış, boğaza kadar batmışız adamlar hala iyimserlik sıçmaya çalışıyor ya ayar oluyorum. ne sosyalleşmesi lan?!
edit: @iknowwhatyoudidlastsummer'in eklememi istediği mevzu da elbette arkadaş grubundan birisinin mutlaka sizi kafeye, yemeğe bir yere çağırması. bu yüzden görüşülemeyen insanlar var amk.