hesabın var mı? giriş yap

  • belaya hazır olun!
    hem de çifte belaya!
    dünyayı yozlaşmaktan kurtarmak için,
    insanları bir çatı altında toplamak için,
    sevgi ve gerçek belasını kınamak için,
    yıldızların ötesine ulaşmak için,
    jessie!
    james!
    roket takımı her zaman ışık hızıyla hareket eder!
    ya teslim ol, ya da savaşa hazır ol!
    miyaavvv
    (bkz: pokemon) (bkz: roket takımı)

  • hp alin hem sicak hem soğuğu yaşayin. kasada yanma ekranda donma şeklinde

    yıllar sonrası için edit: lenovo hiç almayın! hp'yi rahmetle ararsınız.

    2020 editi: başlığa baktım şukela modunda en tepede kendimle karşılaştım. şunu söylemem lazım 2003 de toshiba aldım 5 sene taş gibi sağlam çıktı. 2008de bir toshiba daha aldım 6 sene çatır çatır kullandım. sonra ne olduysa ( olan belli aslında maliyetler ve rakiplerin kalitesiz ve düşük fiyatları tabiki) bu japonlar piyasadan çekildi. lapin çinlisine topun korelisine kaldık. en son seviye işlemci ram vs va kullansalarda hiçbiri 5 para etmiyor. ah be toshiba kalitesi seni rahmetle arıyoruz.

  • fukuşima (2011) ve l'aquila (2009) depremlerinde oldukça net görülen bu ışıklara diğer depremlerde neden rastlanılmadığı, her depremde bu ışığın neden oluşmadığı ve bu ışıkların kaynağı hala araştırılıyor.

    konuyla ilgili rutgers üniversitesi'nden profesör troy shinbrot, yaptığı deneylerde tuhaf sonuçlar elde etti.

    shinbrot, un doldurulmuş bir tası içinde kırıklar oluşturacak şekilde sallayarak, 200 voltluk bir enerji yükü yaratmayı başardı. daha sonrasında ise un yerine değişik tozlar koyup deneyi tekrarladı ve yine elektrik enerjisi çıkardı.

    aynı etki jeolojik fay hatlarının üstünde de oluyorsa, deprem sırasında oluşan kayma ve çatlaklar sebebiyle milyonlarca voltluk statik elektrik yükü çıkması gerekir, ışığın kaynağı hakkında bir fikir sahibi olunurdu. oysa her depremde bu ışıkların görülmemesi, bu ışıkların görüldüğü her zaman da peşinden deprem gelmemesi bu olgunun açıklanmasını zorlaştırıyor.

    8 eylül 2017 meksika depremi 8.2
    mart 1977 romanya braşov depremi 7.2
    13 kasım 2016 yeni zelanda depremi 7.8

    deprem ışıklarının oluşmasına katkı sağlayan faktörlerden biri ise yer altına pompalanan sular. doğal ya da insan eliyle yer altına pompalanan su fazlalığının da deprem ışıklarının oluşmasında ciddi bir katkısı var. yer altına pompalanan su fazlalığı, ya yüksek bir gerilim oluşturuyor ya da fay zonlarını kayganlaştırıp depremi tetikliyor. colorado'da yer altına pompalanan atık suyun 1500 civarında küçük depreme sebep olduğu ve bu bölgeye 100 km. yakın olan her yerde deprem ışıklarına normalden daha fazla rastlanıldığı belirtiliyor.

    örnek olarak, 12 mayıs 2008 tarihindeki çin'in sichuan bölgesinde yaşanılan 7.9 büyüklüğündeki depremin 30 dakika öncesinde deprem ışığı görülmüştür. yaşanılan bu depremde 90bin insan hayatını kaybetmiş ve yapılan araştırmalar sonucu deprem sebebi olarak üç boğaz barajında biriken sular olduğu anlaşılmıştır.

    oysa memphis eyalet üniversitesi deprem araştırmaları merkezi'nden arch johnston'a göre yaşanılan bu olayın sebebi sonoilüminesans olgusudur. yani, suyun ultrasonik titreşimlerle uyarılması sonucu ışık saçmasıdır.

    tetikleyici faktörü henüz tam olarak bilinmese de, deprem ışıklarının ortak noktası dikey faylar üzerinde yaşanılan depremlerde görülmesidir.

    (bkz: san andreas fayı)

    fay hattının kırılması kolay olmadığından, bu süre boyunca oluşan elektrik akımı stress sonuna kadar akabiliyor ve bu da ışığın ne zaman meydana çıkacağını tahmin etmeyi imkansız hale getiriyor.

    edit: 99 istanbul depremiyle ilgili şöyle bir şey de varmış.

  • "unutmak kelimesi undan çıkmış. bildiğimiz un yani, hamur işi, öyleymiş. unutmak için un ufak etmek gerekiyormuş. birini bütün olarak unutamazmışsın zaten. öyle pat diye unutamazmışsın. öyle yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun. gözleri, kaşı, burnu ile kulağı, sesini yavaş yavaş. unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. hatırlamazmış. sonra unuttuğunu unuturmuş."

    (bkz: behzat ç)

  • akbabuş'la nazlı arasında geçen

    -yanıma gel.
    -orası tek kişilik.
    -o zaman üstüme gel. ağırlığını hissetmek istiyorum.

    diyaloğunun neresi komik anlamadım. bence acayip ince ve duygusal bir sahne o. genç yaşta tecavüze uğramış, sonra sevdiğinden koparılıp yıllarca başka tecavüzlere uğraması için başka yerlere sürüklenmiş bir kadının sevdiği adama yıllar sonra kavuştuğunda birbirlerine hala dokunamadıklarını ama kadının onca travmasına rağmen sevdiği adamı fiziksel olarak hissetmek istemesi bence çok iç parçalayıcı bir şey. birinin yanında uzanması; onun kokusunu, tenini, ağırlığı hissetmek; bunun neresi komik bre gafiller?

  • "şort giymeseydi, o saatte orada ne işi vardı, kuyruk sallamış" savunmacılarının hakkında ne diyeceğini merak ettiğim, başörtülü bir hanımefendiyi hedef alan tacizcidir.

    dini, ideolojik etkenlerle tacizi, tecavüzü meşrulaştırmaya çalışanların ders alması gerekir.

  • nasa tarafından, hubble uzay teleskobu kullanılarak çekilen fotoğraftır. galaksinin başlığı altında verilmiş olsa da, çok güzel olduğu için başlık açmak istedim.

    dünyadan bir kaç dakika uzaklaşmak isteyenler için ...

    edit: bu konulara ilgi duyanların katılabileceği bir coursera çevrimiçi kursu

  • "muzisyenlere haklarını vermemizi sağlayan oluşum" iddiası biraz iddialı.

    tek bir şarkı yayınlanmak yılların birikimi, enstrüman veya şarkı söylemesinde uzmanlaşma, yaratıcı süreçler, yine başka uzmanlarla (teknik, muzisyen) iş birliği ve maliyetleri karşılamayı gerektirir.

    bunu gerçekleştirmek için harcanan zamanın fırsat maliyetini saymıyorum.

    muzisyenin bu süreç sonunda elde ettiği gelir şarkıyı çalma başına 0.0032 cent civarı.

    yani adamın türkiye'de asgari ücret kazanabilmesi için 75000 kez dinlenmesi lazım.
    asgari ücretle alabildiği şey 16 paket takım gitar teli, ya da 20 tane kablo. veya belki 2 tane mikrofon.

    müzisyene hakkını vermek istiyorsanız konserine gideceksiniz arkadaşlar. bunun başka çıkar yolu yok. konser hala muzisyenlerin ilk - ikinciyi 10a katlayan - gelir kaynağı.