hesabın var mı? giriş yap

  • mimar.
    adam 3+1 umraniyede daire ciziyor kendini sanatci zannediyor amk.

    debedit: arkidaşlar o kadar yazdığım uzun uzun entari varkene siz gidip bunu debeye sokmuşsunuz olacak iş değil, lütfen gidip diger bilgi icerikli yazilarimi okuyun. şaka lan şaka yazdiklarim hepsi aynı amk, debe'de hep bundan şikayet etmek istemisimdir :)

    ayrıca komplekssiz mimarlardan özur diliyorum uzerlerine alinmasinlar, ben de mimarim genelleme yapmadim :)

  • türk edebiyatı'nın en büyük yazarlarından sabahattin ali'nin katili ali ertekin'e maktulu neden öldürdüğü sorulur. normal şartlarda 25 yıl hapis cezası alması gereken ertekin, sabahattin ali'nin kendisinin "milli hislerini" tahrik ettiğini, bu yüzden dayanamayıp şahsı öldürdüğünü söyler.

    sonuç, ali ertekin'in cezası 4 yıla inmiştir. bununla da yetinmeyen yüce mahkememiz, katilin 3-4 hafta yatmasını yeterli görmüş, af çıkararak tahliye edilmesini sağlamıştır.

    hoca komşusuna dönüp sorar : "milli hislerin tahrik ettiğine inanıyorsun da cinlerin tahrik ettiğine mi inanmıyorsun?"

    debe editi : bu entry, yakında yazar olarak sözlükte arz-ı endam edecek kendiicindefederaldevlet'e adanmıştır.

    debe editi-2 : 2019 seçimlerinde oylar nazlı'ya kampanyası adlı güzel kampanyaya desteklerinizi esirgemeyin lütfen, daha fazla ilgi görmeyi hak eden bir çalışma.

  • draymond green'in neyin artistliğine 6 sayı için kasmayıp* gerçekleştiremediğini anlamadığım hede. elalem triple double'a 1 rebound'u kaldığı için kendi potasına şut attı lan bu ligde. 10 tane top çalmışsın 10 asist yapmışsın 12 rebound almışsın 6 şut kullanıp 4 sayıya razı gelmişsin. tarihte 4 kez gerçekleşen bir olay olduğu düşünülürse draymond'un yaptığı cool'luk değil kerizlik olmuş.

  • suratına sana belediye baksın demek istediğim kadındır.

    kadın kendini bakılması gereken, tek başına hayatını idame ettiremeyen bi varlık olarak görüyor sanırım.
    programa gelene kadar mazotunu kim veriyordu bu kadının.

    karakter yoksunu kadınların, toplumda kadının yerini en çok sarsan unsur olduğunu kanıtlar nitelikte bi görsel şölen olmuş.

    (bkz: başkası adına utanmak)

  • ben çalışırım lan. 5 bin tl ve insanla uğraşmayacağım bir iş.

    nereye başvuruyoruz?

    zorunlu edit : ülkede çoban mafyası var galiba.
    mesaj kutum hep yeşil. kendimi özel hissetmedim değil hani.

  • hadesten taharet
    necasetten taharet
    setr-ü avret

    artık adam nasıl ezbetlettiyse, yok arkadaş unutamıyorum bu üçünü. hadi unutmayı da geçtim biri necasetten taharet dedimi anında yapıştırırım setr-ü avret'i, ölsem duraksamam. savunma mekanizması gibi oldu bende bu.

  • 2005 yılının nisan ayından beri kullandığım ve beni neredeyse hiç yolda bırakmayan emektar. neredeyse diyorum çünkü 3 kere yolda bıraktı. 2 kere aküsü bitti, 1 kerede benzini bitti. yani garibimin bi suçu yok.*

    spor görünümlü, az yakan çok kaçan, masrafsız araba arayanlara tavsiye edebilirim. tabi 2 bin lira az verip haşatını alırsanız o da sizin suçunuz. yol tutuşu, hızlanması, frenleri kısaca vereceğiniz paradan daha fazlasını alabileceğiniz bir araba. ama tabi volkswagen golf'ün kapı kapanma sesi yok bu garipte. sonuçta ne kadar ekmek o kadar köfte.*

  • 3 kuruşluk adama 5 kuruşluk değer verilmesinin sonucudur.
    göklere çıkardınız ibneyi.
    çiğköftesi leş gibiydi, kendisi de öyleymiş demek ki

  • bütün italya'nın birbiriyle flört etmesi..

    ya da ben çok gerikafalı acayip bağnaz filan olduğum için bana öyle geldi..

    yaya geçidinden karşıya geçen kadına, otobüs şöförü yol verdi diye, teyze adama öpücük attı..
    bildiğin teyze, bildiğin otobüs şöförü ve bildiğin öpücük..

    süpermarket kasasında, kasiyer çocukla bi kadın 15 dakika gülüşe oynaşa fingirdeşe konuşurlarken, biz de arkasında 20 kişi ip gibi dizilip sıranın bize gelmesini bekledik.. kimse de sesini çıkarmadı.. ben de misafirim diye sesimi çıkarmadım..
    neden kimse sesini çıkartmadı peki?!
    çünkü sıra kime geldiyse o da kasiyer çocukla gülüştü.. fingirdeşti..

    makarna yemek için girdiğim self-servis bi lokantada, makarna tezgahının arkasındaki çocuğa "hangisini önerirsin?" dedim..
    "hiç biri senin kadar güzel değil :)" dedi..
    makarnamı aldım, okşanmış gururumla arkamı döndüm masaya gidicem, benden sonra gelen 110 kiloluk, 50 yaşlarında adama da aynısını söyledi..

    yani; otobüs şöförü teyzeye, teyze kasiyer çocuğa, kasiyer çocuk adama sonra hepsi uşağa..
    böyle bi ortam..
    aklım gitti bi haftada..

    bütün ülke ihtiraslı bi aşk yaşıyo valla..