hesabın var mı? giriş yap

  • sınavdan çıkınca 85, arkadaşlarla konuşunca 55, soruları cevaplayınca 35, araba da 5, evde 15, hoşuma da giderse bütteyiz.

  • ‘’aşağıda gördüğünüz resim titanik mi ?

    hayır değil, onun adı “karadeniz” vapuru...
    bizzat mustafa kemal'in projesiydi, yüzen fuar'dı, dünyada ilkti.

    görsel

    1924 de satın alındı.
    130 metre boyunda, 16 metre genişliğindeydi.
    aslında siyahtı, haliç'e çekildi, bembeyaz boyandı kuğu gibi oldu.

    1926 cumhuriyetin ilanından sadece 3 yıl sonra hazırdı.

    mustafa kemal mudanya'dan bindi son denetlemeyi bizzat yaptı.

    içinde türk malı ürünlerden oluşan bir sergi vardı.
    üzüm, incir, hereke halıları, kütahya çinileri, lokum, edirne sabunu, nakışlar, bakır tepsiler, tütün, yün, deri, koza, fındık tamamı türk malı ürünlerden oluşan sergiydi.

    sergi salonları sanayi nefise mektebi öğrencilerinin yaptığı heykel, resim ve biblolarla süslenmişti.

    ibrahim çallı gibi ressamlarımızın tabloları asılıydı...

    “dünyanın bize gelmesini beklemeyelim, biz dünyaya gidelim” vizyonuydu; genç türkiye'nin uluslararası halkla ilişkiler gemisiydi.

    180 yolcusu 105 mürettebatı vardı, yolcuları türkiye'nin aydınlarıydı...

    milletvekilleri, gazeteciler, heykeltraşlar, ses sanatçıları, tiyatro sanatçıları, cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası, istiklal marşı'nın bestecisi zeki üngör’ün yönetiminde 47 sanatçısıyla gemideydi...

    her gidilen limanında o ülkenin milli marşı çalınıyor, konserler veriliyordu...

    kaptanlığını atlantik'i geçen ilk yolcu gemimiz
    gülcemal'in efsane kaptanı lütfü bey yapıyordu...

    liman işletmeleri genel müdürü rauf manyas da
    sergilerin müdürüydü.

    7 lisan bilen semiha hanım protokol müdürüydü,
    dekorasyonu mimar naci bey tarafından yapılmıştı.

    bu kadroyu mustafa kemal seçmişti...

    ingilizce, fransızca, almanca, rusça broşürler basıldı...

    ürünlerin üzerinde 4 lisanda etiketler yapıştırılmıştı.
    yabancı tüccarların türkiye'den ithal bağlantısı
    kurabilmesi için standar vardı. iş bankası şubesi bile vardı. her standın başında iki üç dil bilen öğrenciler vardı...

    12 ülkede, 16 şehri ziyaret etti...

    barcelona ispanya, le havre fransa, londra ingiltere, amsterdam hollanda, hamburg almanya, stockholm isveç, helsinki finlandiya, leningrad rusya, gdanskpolonya, kopenhag danimarka, anvers belçika, marsilya fransa, cenova italya, napoli italya limanlarına uğradı.

    ingiliz, fransız ve alman gazeteleri “kemal paşa'nın kısa saçlı kızları...” manşetleri atmıştı, mürettebatın yarısından fazlası kolejlerden seçilen ingilizce, fransızca konuşan kızlarımızdı. rengarenk elbiseler giymişlerdi, avrupa kültürüne hakimdiler. fesli insanların ülkesi imajını bir anda yıkmışlardı.

    avrupa hayretler içinde türkiye'nin çağdaş yüzü ile
    tanışıyordu...

    limanlarda verilen konserlerde adeta izdiham
    yaşanıyordu 10.000 civarında insan izlemişti.
    karadeniz vapuru'nun pürüzsüz ingilizce konuşan
    bediha celal'in rehberliğinde gezen amsterdam
    belediye başkanı “böyle bir türk kadını ile
    karşılaşacağımı düşünemezdim...” diyordu.

    erkek mürettebatımız, lacivert ceket, lacivert pantolon, tiril tiril beyaz gömlekler giyiyordu. zarif boyun bağları takıyorlardı.

    doğudan gelen bir vapurun "orient esintisi..."
    getireceğini düşünenler fena halde yanılıyordu.
    güler yüzlü modern türklerle karşılaşmışlardı...

    mustafa kemal zekâsının yansımasıydı.
    türkiye'nin sosyoekonomik tanıtımını yapan, bu
    yüzden fuar izmir enternasyonal fuarı'nın işaret
    fişeğiydi... ekonomi o yıllarda ve o şartlarda böyle
    yapıldı...

    kaynak: izmir kültür tarih atölyesi
    yazanlar: tc yıldan sert - miray kara.

  • düşündükçe insanı sinir eder.

    26 yaşındayım. 7 yıldır aralıksız çalışıyorum. kazandığım parayı harcayacak zamanım yok. kazandığım tek şey 4a dökümünde yer alan gün sayısı. buna kazanmak denirse. peki kaybettiğim zaman ? bunu nasıl telafi edeceğim. 60 yaşında beli bükülmüş bir emekli olarak ; işte şimdi çalışmamın karşılığını alacağım. gelsin dünya turları, yatlar,katlar mı diyeceğim, yoksa gelinim çalışırken evde torun mu bakacağım bilemiyorum altan ben bu hayatı kimin için yaşıyorum bilemiyorum.

    (bkz: yaşama amacını sorgulatan detaylar)

    edit: bu entry ile ilgili çok mesaj geliyor. çalışmaya devam.

  • şlsdşlasşdlşasdlsd

    oğlum böyle fanteziler aslında var, videolarda filan denk geliyoruz. ama şöyle bir cümle türkiye'de kurulur "ben size kendi kafanıza göre hareket etmeyeceksiniz demedim mi?" en son askerde bölük komutanı revirciyi böyle dövmüştü.

    o kız değil kıdemli üsteğmen hacı.

  • telefondan kasıt "telefon numarası" sanırım. hemen kontrol ettim, benim numaramda cinaslı kafiye var. demek ki apaçinin önde gideni, fenerle yol göstereniyim :/

    bir buçuk sene sonra gelen edit: ben bu entry'i yazdığımda başlıktaki 20. entry falandı. geçen zamanda yazarların hepsi uçurulmuş.. sıra bende mi acaba :s

  • hala gsliler ''bizim kongre çok iyi, herkes saygılı'' falan diyor. ulan 20 yıllık diktatörlüğü yıkmak kolay mı amuğa koyduklarım.

  • özür dileriz seni yorduğumuz için, biz linke tıklar kararı okuruz.

    edit: 15 eylül 2021 tarihi itibarı ile aşı olmayanların işine son vereceklerini duyurdukları karardır.

  • haklıdır. hatay'da türklerden çok arap nüfusu var, sen neyden bahsediyorsun? bunlar yarın kendi haklarını aramaya çalışacaklar. evet, ülkenin şu anda resmen bir kurtarıcıya ihtiyacı var çünkü türkiye kendi tarihinden gram kadar ders çıkarmadı. bu kadar cahil bir toplumumuz olduğu için ülke osmanlının son demlerini tekrar yaşar duruma geldi. dış borç, itibarsızlık, ekonomik zayıflık, devlet içerisinde örgütlenme...

  • nasıl "sigorta için masraf şişirilmiştir" ibareleri görüyorsak, "satış için km şişirilmiştir" ibarelerini de görürüz.

  • bugün biten montpellier - dijon maçı sonrası;

    meded - 1191632 - 15.10.2011 21:41:32
    oha yaaa son macım 4.6 gol dedık 7 oldu hay ben bole sansın gokten sıbel kekıllı yagsa bıze murat kekıllı duser amk gıdım ıcım barıı