hesabın var mı? giriş yap

  • 'ben farklıyım', 'sizin gibi değilim', 'kuuulum', 'iplemez bir serseriyim', 'kafam siz sıradan böceklerinkinden çok daha değişik çalışıyor' gibi görünmek için bütün hücreleriyle uğraşıyor, o kadar çok uğraşıyor ki muhtemelen kendisi de bütün bunlara inanıyor.

  • siz hiç zahmet etmeyin ben yazayım olası entryleri.

    - adı sanı duyulmamış gurme cipsler (yurt dışı görmüşem)
    - bim, a101 tipi zevzek isimli cipsler (aza kanaat ederim ve komiğim)
    - panço, tombi ve bilumum nostaljik cipsler (aa benim de arı mayalı silgim vardı)
    - favori cipsim bozducular
    - üşenmeden uzun uzun liste çıkaranlar
    - eleştirenler (ben)

    you're welcome.

  • ilk cümlesi tayyip'le evlenmesiyle başlayıp, son paragrafta doğum tarihi verilmiştir.
    tarantino'ya mı yazdırdınız olm ?

  • bayılırım.

    öncelikle bir konuda anlaşalım. sinema neden birileriyle gitmek zorunda olduğunuz bir aktivite olsun ki? kim demiş bunu? sinema, ne birileriyle gitmek ne de tek başına gitmek zorunda olunan bir aktivitedir. kimi o şekil sever, kimi bu şekil sever. ben tek başına gitmeyi daha çok severim, etrafımda bıdır bıdır konuşan, hışır hışır paket karıştıran, cart curt fermuar çeken tiplerden de pek hazzetmem. bu konularda tam bir emekli öğretmen huysuzluğundayımdır. dolayısıyla ilk kez seyredeceğim bir filmi, özellikle de sevdiğim bir yönetmenin merakla beklediğim bir filmiyse, tek başına izlemeyi başkalarıyla izlemeye daima tercih ederim.

    yanımda bir şeyler konuşan, anlamadığı yeri soran, dikkatimi dağıtan birini istemem. daha önce izleyip beğendiğim bir filmi yeniden izlemek istersem, o vakit biriyle gitmeyi -özellikle de filmi görmesini istediğim birini- tercih edebilirim.

    hiç tanımadığım şehirlerde tek başıma sinemaya gitmeyi de severim, tanıdığım şehirlerde sinemaya gitmeyi de severim.

    sinemaya gitmeyi severim bir kere. biriyle ya da yalnız, hiç fark etmez.

  • recep tayyip erdoğan'ın bugünkü konuşmasından bir kesit. şimdi oradaki 'afedersin'in görevi nedir, 'amerika'nın ayıp bir kelime olmasından mı, yoksa 'hostes' kelimesinin abdest bozmasından mı, tartışmaya açık.

  • zenci populasyonun yuksek oldugu ve bunun yaninda cogu kesiminin ve insanın maddi acidan dusuk seviyede oldugu bir yerdir.

    sokaklar her zaman cok tehlikelidir... zenci mahallerinin yogunlukta oldugu ve bu zenci mahallerine girdiginiz zaman sag cikma olasiliginiz sifir altina dustugu yerler coktur..
    poe'nun mezari, akvaryumu, hayvanat bahcesi, yengec ve deniz mahsulleri restorantlariyla unlu bir sehir burasi.. ayrica bu sehirde de bir world trade center var.
    gezilmeye değen diğer mekanlar olarak, inner harbour, fells point ve charles street'in mount royal avenue'ya uzanan kismi tavsiye edilir.

    washington dc'ye cok yakin olmasi ise bu sehirden sikilanlar icin buyuk bir avantajdir

    tavsiye: metroya binmeyin, gece ara sokaklara girmeyin, aydinlik ve genis islek caddelerden gecin veya taksi tutun.
    bilmeden haldur huldur hic bir yere yurumeye calismayin cunku yediginiz kufurlerin ve tehditlerin haddi hesabi olmuyor..

    ayrica sokaklarda soyulma ihtimaliniz yuksektir o yuzden dikkatli olmanizi tavsiye ederim...

  • beyazid meydanındaki ıvır zıvırcıların orada bir saat tamircisinde şahit olmuştum :

    müşteri: -abi bu olmamış ki?
    tamirci : -nasıl olmamış o' lum şahane çalışıyor saat.
    müşteri: -e akrep yok?
    tamirci : -akrep ne lan?
    m: - abi yelkovan var akrep yok, dakika belli de saati nasıl anlıycaz?
    t: - e sen güneş tepedeyken saat acaba altı mı yoksa dokuz mu diye merak edecek kadar salaksan ben ne yapayım?" kaç geçiyo"lar önemli o' lum, saat 2 mi 4 mü bi şekilde anlıyor zaten insan.

  • atatürk kendinden sonraki türkiye'yi görmedi zannedenler gençliğe hitabe'yi tekrar okusun.

    gaflet-dalalet-hıyanet diye gülüp geçtiğimiz osmanlıca'sını değil öz türkçe'sini okuyun bakalım, reçeteyi çoktan vermiş mustafa kemal paşa. buyrun kendinden dinleyelim:

    ey türk gençliği! birinci görevin türk bağımsızlığını, türk cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmaktır.

    varlığının ve geleceğinin tek temeli budur. bu temel senin en değerli hazinendir.

    gelecekte bile, seni bu hazineden yoksun bırakmak isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır. bir gün bağımsızlık ve cumhuriyeti savunmak zorunluluğuna düşersen, göreve atılmak için, bulunduğun durumun olanak ve şartlarını düşünmeyeceksin! bu olanak ve şartlar, çok elverişsiz bir özellikte ortaya çıkabilir. bağımsızlık ve cumhuriyetini yok etmek isteyecek düşmanlar, bütün dünyada eşi görülmemiş bir galibiyetin temsilcisi olabilirler. zorla ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri ele geçirilmiş, bütün işletmelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve ülkenin her köşesi eylemli olarak ele geçirilmiş olabilir.

    bütün bu koşullardan daha acı ve daha tehlikeli olmak üzere, ülkenin içinde iktidara sahip olanlar duyarsızlık, sapkınlık ve hatta ihanet içinde bulunabilirler. üstelik bu iktidar sahipleri, kişisel çıkarlarını işgalcilerin siyasi çıkarlarıyla birleştirebilirler. ulus fakirlik ve çaresizlik içinde yorgun ve bitkin düşmüş olabilir.

    ey türk geleceğinin evladı! işte, bu durum ve şartlar içinde bile görevin türk bağımsızlık ve cumhuriyetini kurtarmaktır.

    gereksinim duyduğun güç damarlarındaki asil kanda bulunmaktadır!

  • 2015 genel seçimlerinde saray soytarısı kontenjanından milletvekilliği yolu yapmaya çalışan bir zatın kusmuğu.

    "yavuz bingöl, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın berkin'in annesini yuhalatmasını 'insani bir şey' olarak nitelendirdi. hürriyet gazetesinden ahmet hakan'ın sorularını yanıtlayan bingöl, erdoğan'ı 'burada da tayyip bey'in duygusallığı rol oynuyor. sokaklarda ölmüş annesine küfredildiği zaman ertesi gün o da berkin elvan'ın annesini yuhalattı. bu çok insani bir şey...' sözleriyle savundu."

    http://ilerihaber.org/…gusal-yuhalatma-insani/6188/

    beklediği ilgiyi gördü sanırım:

    http://ilerihaber.org/…-bingole-tepki-yagiyor/6205/