ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
torku banada vs nutella
-
fiyatları arasinda ortalama 1 lira olan yerli uretim ile ithal ürün kiyaslamasi. ben nedense yerli ureticilerin amaclarinin, kalkinmayi tetikleyici ya da dunya pazarina giriş atilimindan ziyade var olan piyasadan kaniksanmis ithal fiyatlarla en yuksek kari kazanmak oldugunu dusunuyorum. yanlis dusunuyor da olabilirim tabii. simdi bu mevzu bahis findik kremasinin demirbasi findigi yeterince uretiyor muyuz? evet. hani su ureticinin kilosunu 10 liradan satip marketten 70 liraya aldigin findik. heyecan ariyoruz galiba ki ihrac ettigimizi geri ithal ediyoruz islenmis olarak. neyse, seker pancarı da ic anadolu'da yeterince var mi? var. geriye kaliyor kakao, ki bu da dunya geneline guney amerika'dan ya da afrika'dan ihrac ediliyor. simdi kardesim, bu urunun 3 ana bileseninden 2'sini yeterince uretiyorken neden markette nihai urunun fiyati ithal urunle ayni? bunda da mi otv var, nedir? yap bakalim arada dramatik bir fark sonra nutellanin talebi nasil dusuyor gör.
edit: ozelden aksi yonde fikirlerini paylasan arkadaslara tesekkurler.
edit: arkadaslar tamam sagolun ogrendim manisada nutella fabrikasi varmis, en buyuk findik tedarikcisiymis vs vs.
ilkokul mezunu olup 5 bin lira maaş alan adam
-
aylık maaşı 1 milyon tl olanları da vardır.
yılda 5 maçta, turnuvaların yüzde 90'ına katılamayan milli takıma hocalık yapar.
orkid'in kısırlık yapması
-
yanında börek falan da yapabiliyorsa iyidir, gün teyzesi olabilir. sadece kısır yetmeyebilir.
bulaşık makinesinin tasarruflu olmaması
-
bahsi geçen tasarruf su tasarrufudur, para tasarrufu değil.
newgrange
-
kim tarafından, nasıl inşa edildiği bilinmemekle birlikte inşa eden insanların ilkel insanlar olmadığı kesinliğini korur aksine eski mimar ve inşaatçıların becerileri ve zekalarının güzel bir kanıtıdır.
yapının içerisinde herhangi bir yazı ve ya resim bulunmuyor fakat imza niteliğinde 3 lü spiral oymalar var.
evlendiğin kadının seni sevmediğini anlamak
-
kimse büyük konuşup yazar arkadaşa akıl vermesin bence. bu kalp öyle bir orosbu ruhlu ki kilitlendimi boku yiyorsun. kendini kandırıp türlü türlü bahaneler ile avutuyorsun.
çok geçmiş olsun kardeşim inşallah tez zamanda düşündüklerin ya da iç sıkıntın yanlış çıkar.
lütfen güzel sevenler üzülmesin allahım, bu gece sana dua edeceğim
1-evlenmeyin 2-evlenmeyin 3-evlenmeyin
-
hep söylüyorum ama ben de eşimde 44 yaşındaydık evlendiğimizde. ikimizin de ilk evliliği ve geç de olsa birbirimizi bulduk. mutlu muyuz? evet.
eşimin tarafı çocuk yapın diyecek oldular. dedim madem çocuk istiyordunuz erkenden evlendirseydiniz oğlunuzu. hala laf olsun diye diyorlar ama çok sallamıyorum.
geçen de onlardan birisi 'ya çocuk yapın, yaşlanınca size bakar' dedi.
dedim al sana hesap. yaşımız 46. şimdi yapalım desek 47. bu çocuk 20 yaşına geldiğinde biz ömrümüz olursa 67 yaşında olacağız. sence akıl mantık işi mi 20 yaşındaki bir çocuğa 2 yaşlının yükünü yüklemek?
bize baksın diye çocuk doğurmak köle almak ile aynı şey.
ikinci olarak evlilik konusuna gelecek olursak.
evlenmiş olmak için evlenmek de büyük hata.
onsuz olamam diyerek de evlenmek büyük hata.
evlenmeye karar verirken tek düşünceniz şu olsun: onunla bir ömür geçirebilir miyim?
debe editi: teşekkür ederim.
kaymakamın doktoru ayağına çağırması
yazılı olmayan facebook kuralları
-
40 yaş üstüyseniz ve 25 yaş altı bir aile ferdine bir şey yazacaksanız caps lock'u açık tutmanız farzdır. açık değilse derhal açılmalıdır. yoksa kimin anne/baba/teyze/dayı/amca/yenge olduğunu nasıl anlayacağız?
tuğçe kazaz
-
hacca değil de umreye gitmesinin sebebi umrede şeytan taşlama olmamasıdır.. tuğçe kızımız ilerisi için satanizme açık kapı bırakmak istiyor anlaşılan.
1959 yılında istanbul'daki çaycı çırağı fotoğrafı
-
yine başladık "eskiden daha modernmişiz" goygoyuna.
çaycı bir çocuk, eski püskü bir çeket giyinmiş diye, bugüne lanetler yağdırıyorlar.
o günün giyim tarzı bu hayatım! o günlerde, şimdiki gibi giyinemezdin, ama şimdi istediğin gibi giyinebilirsin.
çok güzel bir fotoğraf. sanki bir dönem filmi karesi gibi... ama oyle olsa, ceket taze ve lekesiz olurdu.
eskiden, şimdiki gibi her büroda, mağazada bir mutfak yokmuş. cay ve kahve genelde disaridan söyleniyor. bu çok tuhaf aslında, şimdi dışardan kahve söyleyince topa tutuluyorsun:)
13 yaşında çocuğa kilo vermezsen öleceksin demek
-
çocuk doktoru ise pedagoji eğitimi de vardır diye umuyorum, ama yine de doğru iletişim mi bir şey diyemeyeceğim.
ancak sirozun 3.safhasına gelmiş bir hasta için ailenin öncelikli endişesi çocuğun ağlaması ise 13 yaşında çocuğun 98 kiloya nasıl geldiğini anlamak zor değil.
muhtemelen teselli için daha da tatlı yediriyorlardır. asiymiş ve söz dinlemiyormuş ya...