hesabın var mı? giriş yap

  • 4 milyon dolarlik evleri alip gotune sokabilecek olanlarin hic bulasmamasi gerektigi konu. varsin herkes insan olmasin, halden bilmesin.

    yardim eden de, ufak da olsa iyi niyetle caba sarf eden de sag olsun.

    kazandigi parayi paylasmak icin degil, sekil icin tutan da kahrolsun.

    humanizmden selamlar.

  • iki taraf da süzme geri zekalı.
    umarım çocuk falan yapıp çoğalmazlar ve aptal genetik dizilimleri kozmik boşlukta yok olup gider.
    gece gece işsizliğimin zirvesindeyken boşluğuma geldi, okumuş bulundum.

    edit: gacının instagram sayfasına baktım da... la olum ananız babanız sizi okusun diye şehir dışına yolluyor siz n'apıyonuz lan? tamamıyla entel varoş. köyüne dön bacım.

    edit: allah sizi kahretsin! en çok favlanan yazım bu olmamalıydı. püüü!

  • "kadro açıklanmış: taffarel - capone-bülent-popescu-ergün - okan-suat-ümit-hagi - arif-hakan şükür. alırız bu maçı haydi aslanlar." 12. yılında gururlu günlerimizden biridir.

  • istanbul'da kahvaltı servisi veren bir çok mekanda menüde köy kahvaltısı yazmış olmasına rağmen ürünlerin bir çoğu market malıdır.

    eski kaşar der ama bim'den alınan 3'lü peynirdir.
    köy yumurtası der ama muhtemelen o da bili bili
    verilen çay seylan

    gelen hesap gerçek köyün yarı ederi.

    şehir kahvaltısı yazamıyorlar tabi.

    debe editi: senin anıtkabirin olmayacak.. sen sadece öleceksin. yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları!

  • ayar değildir. bir doktora yakışmayan cevaptır. doktorluk bu riske rağmen seçilmiş bir meslektir. aids'li hastadan aids kapma, hepatitli hastadan hepatit kapma gibi ağır riskleri de vardır.

    burada arkalarından atıp tutan ergenleri saymazsak bir çoğumuz için tam da bu yüzden kutsaldır.

    bu cevap ise tıp 1. sınıf öğrencisi cevabıdır.

    çin'de, italya'da maske takmaktan yüzleri mosmor olan, ailelerini göremeyen hemşireler dahi böyle saçma bir cevap vermez canından endişe eden bir insana.

  • şu sıralar öğretim üyeliği yapan bir kişiye ait tez.

    ders anlatıyor, danışmalık yaptığı kişilerden etik çerçeveler dahilinde çalışma yapmalarını talep ediyor bu zat.

    ayrıca, eğer gerçekten bizim anlayamadığımız kadar sofistike bir çalışma değil de büyük bir koftilik söz konusu ise, bu doktora tezinin savunma jürisindeki beş öğretim üyesinin de bir an önce soruşturulması ve diğer jüri görevlerinin de araştırılması gerekmekte. çok büyük rezillik söz konusu.

    edit: tarihçi bir öğretim üyesi arkadaşımla konuştum, acaba kaçırdığım bir şey mi var falan diyerekten. özetleyerek aktarıyorum;

    "alışveriş listesi gibi...
    başlık yanlış, osmanlı'yı olmaz, osmanlı devleti olur...
    bu jüri bunu nasıl savundurur...
    tezi bırak, herhangi bir makalede bile hayatımda böyle bir akademik dil görmedim, her baktığım cümlede hata var...
    ingilizce yazılan bölümler sıkıntılı..."

    bakalım sonuç ne olacak, özellikle akademik camianın bu işin peşini bırakmaması gerek. doktora tezi bir akademisyenin namusudur. kariyerindeki en önemli adımlardan birisidir, umarım burası türkiye deyip geçilmez.

  • "bir şeyi uzun süre bekledikten sonra umutsuzluğa kapılıp hiç içine sinmeyen başka bir şeye razı olduğun anda o beklediğin şey çıkageliyorsa ve onu mecburen hiç hak etmediği bir yere koymak zorunda kalıyorsan tetris oynuyorsun demektir."

  • insanlarla, yalnız kalmamak, yalnızlığın ve konuşmamanın çok bunaltıcı olmasından ötürü konuşuyor ve ilişki kuruyorum. erkek arkadaşlarımın araba ve futbol sohbetlerinden, kız arkadaşlarımın dedikodusundan vesairesinden nefret ediyorum. sadece konuşma sırası bana da gelsin diyerek onların anlattıklarını merak ediyormuş gibi yapıyorum. günlük hayatta konuşulan hiçbir şey ilgimi çekmiyor.

    insanlarla istediğim gibi konuşamadığım için, yüzde 99'unu salak, isterik veya cahil gördüğüm için, içten içe hepsini aşağılıyorum. kafamda onlarla alay ediyorum. baskıcı muhafazakar bir ailede yetişmiş olmaktan, sırf kendi çabamla bir yerlere gelmiş olmaktan, seneler önce bıraktığım inancımı; ne inançlısına ne de inançsızına gönlümce açıklayamamaktan, her şeyden bir sinir stres çıkmasından nefret ediyorum.

    yaşadığım aşkları da yalan olarak düşünüyorum. kendimi ömür boyu rol yapmak zorunda olacak lanetlenmiş bir insan olarak görüyorum. bu rol bazen o kadar içime işliyor ki, aslında ne olduğumu şaşırıyorum. hiçbir şey benim için hiçbir şey ifade etmiyor. dünyanın böyle oluşuna kızıyorum. her şeyin dilediğince konuşulabildiği, değer yargılarının olmadığı, antik yunan'ın bile ötesine geçmiş, baskısız, yönetimsiz bir toplumun hayalini kuruyorum.

  • fenerbahçeli olmama rağmen gururlandıran olaydır. futbol dahil birçok konuda bize tur bindirmiş bir ülkede, türkiye'nin bir değerinin -bireysel de olsa- benimsenmesi ne güzel lan!

  • buradan izlenebilecek 3 ocak tarihli ehlisünnet tv yayını. hanım kardeşimizin tek başına mücadelesi gerçekten takdire şayan doğrusu.

    --- spoiler ---

    ortalarda "ateist kız"ımızın kadın-erkek eşitliğinden, insanların birbirlerini günahkar/günahkar değil şeklinde kategorize etmesinden bahsetmesinin akabinde arkadaki kıvırcık saçlı mücahit kardeşimiz "ablam hz. havva nerden yaratılmış biliyor musun? adem aleyhisselam'ın sol kaburga kemiğinden yaratılmış" diyerek kadın-erkek eşitliğinin islam'da olduğunu örneklendirerek açıklayıp gönüllere su serpmiştir.

    --- spoiler ---

    edit: benzer tartışmanın level 2 hard versiyonu ise buradan izlelenebilir. bu sefer dozaj kaçmış gene her zamanki loop'a girilmiş. sarıklı arkadaş provokatör konuşsaydı muhtemelen iki grup birbirine girerdi. keşke hep ilk videodaki gibi tartışılsa ama memleketin mayasında yok ki bağıran haklı olduğunu sanıyor.